Bugün salı traduction Portugais
242 traduction parallèle
Üzgünüm, Hugh. Bugün Salı.
Desculpe, mas é terça-feira.
Takvime bakmadan bugün Salı bile demezsin.
Não diz que é terça-feira sem olhar o calendário.
Bugün salı.
É terça-feira.
- Bugün Salı.
- Hoje é terça-feira.
Eğer bugün Salıysa, kapıları 8 : 00 gibi açarlar.
Se for terça-feira, abrirão as portas pelas 8 horas da manhã.
- Bugün Salı. - Kim söyledi?
- É terça-feira.
Beni bugün salıveriyorlar.
Me soltam hoje.
Ama bugün Salı olduğu için, farketmez.
Como hoje é terça-feira, isto não importa.
Bugün salı!
Hoje é terça-feira!
- Bugün salı.
- Hoje é terça.
Dartmoor hapishanesinden daha bugün salınmış.
- Mesmo assim, é o mais correcto. - Concordo.
Bugün salı değilmiş, Peg.
Não é terça-feira, Peg.
Benden uzak dur. Peg. Bugün salı değil.
Afasta-te, Peg, ainda não é terça-feira.
Bugün Salı. Kuzeni Jane Fairfax'tan mektup aldığı gün. Mektubun her kelimesini bize okumak isteyecektir.
É terça-feira, e ela vai querer ler a carta da sobrinha, Jane Fairfax.
Hadi bakalım, hatırladığım kadarıyla bugün Salı.
Deixa ver, se bem me lembro hoje é terça-feira...
Bugün salı. Manicotti var, değil mi?
Manicotti, certo?
Bugün Salı.
Hoje é terça.
Bugün Salı.
É terça-feira à noite.
Bugün Salı değil, evlat.
Hoje não é terça-feira, moleque.
Bugün Salı ve saat 3 : 00.
Além de serem 3h de terça-feira.
O halde bugün salı. Cinayetten sonraki gün.
Então hoje deve ser terça-feira, o dia após o homicídio.
" Bugün salı.
" Hoje, é terça-feira.
- Tamam, bugün salı.
- É terça-feira. - E depois?
Bugün Salı olduğuna göre sekiz günümüz var.
Então se hoje é terça, temos oito dias.
Bugün salıverilen tüm göstericiler, bisikletlerini alabilirler...
Os manifestantes podem recolher as bicicletas...
- Bugün Salı olmalı.
- Deve ser terça-feira.
Ama geçen salı da yaban mersinli jöle yapmıştım. Bugün salı.
fiz glacé de mirtilo para o soufflé de terça-feira passada, e hoje é terça-feira.
Bugün çok daha iyi hissediyorum. O yüzden de barışalım, olur mu?
Hoje, estou de bem com a vida, por isso, sejamos francas.
Bugün salı.
Hoje é quinta.
Passah Bayramı'ndayız. Geleneklere uyarak, bugün halkın istediği bir tutukluyu salıvereceğim.
Hoje é Páscoa, e como em todas as Páscoas... quero libertar um prisioneiro.
Bugün sizden onu şartlı salıvermenizi talep ediyorum.
Peço que seja posto em liberdade condicional.
Önümüzdeki Salı günü gelin, bugün zamanım yok.
Venham na próxima terça, hoje não tenho tempo.
Salı günü döneceğini söylemiştin ama bugün Cumartesi.
Disse que voltaria na terça-feira... e estamos no sábado.
Rupert Pupkin 6 yıllık cezasının 2 yıl 9 ayını yattıktan sonra bugün Allenwood'dan salıverildi.
Rupert Pupkin foi libertado de Allanwood hoje... depois de cumprir dois anos e nove meses de uma condenação de seis anos. Centenas de pessoas esperavam para saudar o cómico e autor de 37 anos.
Bugün Pazartesi, Yarın Salı Cuma maaş günü, haftalık test.
Hoje é segunda, amanhã é quarta, e sexta é dia de pagamento : o teste semanal.
Bugün günlerden salı mı?
Que dia é hoje, terça-feira? Sim, tem de ser.
Bugün Paris'e gidiyorum. Salı günü geri döneceğim.
Partirei hoje para Paris, mas estarei de volta na terça-feira.
Yapısal hasar görmeseydi ; bu gemi bugün hala hizmet verebilirdi.
Se não fossem os danos, esta nave estaria em serviço.
Bağlantılı bir olayda, bugün bir Lübnan vatandaşı Salı günü East Nehri üstündeki Brooklyn Köprüsü'nde öldürülen 4 Yahudi öğrencinin ölümünden sorguya çekildi.
Numa história parecida, um libanês foi indiciado hoje acima do East River na ponte de Brooklyn.
Salı günü yediydim ve bugün de yediyim. Bu yedi değil.
Eu era tamanho 7 na Terça e ainda hoje sou, e este não é um 7.
Jane'den her zaman Salı günleri mektup alırız. Bildiğiniz gibi bugün Perşembe.
A carta sempre chega na terça... e hoje, como sabem, é quinta.
Jane'in mektubu her zaman Salı günü gelir ama bugün Perşembe.
Jane escreve às terças. E hoje é quinta.
Bugün alfabe çalışalım mı?
Vamos rever o alfabeto?
Günaydın, bugün Salı.
Bom dia.
Elbette canım. Ama bugün Paris değil mi? Salı Londra, Çarşamba Amsterdam!
No entanto, acho que hoje é Paris Na terça foi Londres, na quarta, Amsterdam e hoje, Paris.
O iblisi yarın yerine bugün bulmaya çalışalım. Belki onu kitapları bize ücretsiz olarak ödünç vermeye ikna ederiz.
Porque não tentamos encontrar o demónio o quanto antes, e talvez persuadi-lo a emprestar os livros sem encargos?
Sal bugün olduğunu biliyor. Söylemiştim.
O Sal sabia que era hoje, eu disse-lhe.
Çocuklar ilk günah çıkarmanız için, salı günü kiliseye gitmelisiniz, bu yüzden bugün eve gidip, tüm günahlarınız hakkında enine boyuna düşünmenizi istiyorum, böylece rahibe her şeyi anlatabilirsiniz.
Vão ter de fazer a vossa primeira confissão na Terça-feira. Por isso, quero que vão para casa e pensem arduamente nos vossos pecados, para que possam contar tudo ao padre.
Salı günü başladı ve bugün Perşembe.
Começou na terça-feira, hoje é quinta-feira.
Bugün, Sal ile haftalık görüşmemi yaptım. Onu, K-PAX'a götüreceğini söyledi.
Tive hoje a minha sessão semanal com o Sal.
Bugün salı.
Hoje é Terça-feira.
salı 130
salı günü 51
bugün 1104
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugüne kadar 38
salı günü 51
bugün 1104
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugüne kadar 38