Buldun traduction Portugais
18,095 traduction parallèle
Seni kemirgene dönüştürmesini engelleyecek şeyi nasıl buldun?
Como descobriu o jeito de usar, sem se tornar um chupador?
Şok tabancasını nereden buldun? - Vay canına!
Onde arranjaste um taser?
Nereden buldun bunu?
Onde encontraste isto?
Anlamıyorum, nerede buldun onu?
Eu não entendo. Onde você achou isso?
- Francis'in mumyalayıcısını buldun mu?
- Encontrastes o embalsamador? - Ele desapareceu.
Ne buldun?
Então?
Anneni daha yeni kaybettin. Bizi de yeni buldun. Her şey sanki hız trenine bindirilmiş gibi.
Sei que perdeste a mãe, que acabaste de saber de nós, tem sido uma loucura.
Ne buldun?
O que é?
Silahı nerden buldun ki?
- Onde arranjaste uma arma afinal?
Sen nerede buldun?
Onde o encontraste?
Madem izimi buldun, senin için ne yapabilirim?
Tu é que me procuraste. O que posso fazer por ti?
Müşfik Tanrı'ya kilisede dua ediyorsunuz ama suretinde yaratılan insanlara karşı bu günahın işlenmesini savunuyorsunuz. Ruhunu kurtarmak için fırsat buldun.
Rezas numa igreja a um Deus que ama, mas defendes este pecado, contra homens e mulheres que foram criados à imagem Dele?
- Beni nasıl buldun evlat?
Como é que me encontraste, rapaz?
- Bu güzel kıyafetleri nereden buldun?
Onde é que aprendeste toda esta elegância?
Yanlış adamı buldun.
Escolheste o tipo errado.
O şapkayı nereden buldun?
Onde é que arranjaste esse boné?
Numaramı nereden buldun?
Aonde é que arranjou o meu número?
Beni nasıl buldun?
Como é que me encontraram?
Ne buldun Jack?
O que tens, Jack?
Beni nasıl buldun?
Como é que me encontraste?
Sen ne buldun?
- Lex... - O que é que encontraste?
Neler buldun?
O que é que encontrou?
- Ne buldun?
O que é que descobriste?
Bizi nasıl buldun?
Como é que nos encontrou?
Sanırım şu anda kendini zor bir durumda buldun.
E imagino que te encontres numa posição muito complicada.
Önceden araştırırken, sen bir şey buldun...
Quando andavas à procura antes, por acaso não viste...? Não.
Jesse'yi buldun mu?
- Encontraste a Jesse?
- Adamı buldun mu bulmadın mı dostum?
Encontraste o tipo ou não, meu?
- Kimliği buldun mu?
- Identificou-a?
Bağlanacağın bir şeyler buldun mu?
Já encontraste coisas que te estimulem?
O eski şeyi nereden buldun?
Onde é que encontraste isso?
- Parayı nereden buldun peki?
- Onde é que...
- Nasıl buldun müsabakayı?
Gostou da luta?
- Dur biraz, buldun mu onu?
Espera, encontraste-a? Como?
- Beni nasıl buldun?
- Como me encontraste?
Bir şey mi buldun Monty? Emma Peters'ın herkese açık bilgisayar kayıtları temiz, ama çok aktif ve gizli bir online yaşamı varmış. Emma Peters'ın herkese açık bilgisayar kayıtları temiz, ama çok aktif ve gizli bir online yaşamı varmış.
As contas abertas no computador da Emma Peters foram limpas, mas ele manteve uma muito activa, muito bem escondida online.
Ne buldun? Ne buldun? Dale'in isteği üzerine Türk istihbaratı polise Marko Bashir'in bilinen ortaklarını ve adreslerini vermiş.
A inteligência Turca forneceu à polícia local uma lista com todos os cúmplices conhecidos do Marko Bashir e endereços.
LeAnn konusunda neler buldun?
Onde estamos em relação à LeAnn?
Onu buldun mu?
Olá. Encontraste-o?
Genç sığınma evinde buldun beni.
Encontrou-me num centro de acolhimento.
Onu buldun.
Encontraste-o.
Ne buldun?
O que é que tens?
Onu çölde mi buldun?
Encontrou-o no deserto?
Beni nasıl buldun?
Estava a regressar de St.
Peki parayı nasıl buldun?
Mas, como é que arranjaste o dinheiro?
Bir şey buldun mu?
- Nada?
- Jesse'yi buldun mu? - Dışarı çıktı.
- Encontraste a Jesse?
Bir şey mi buldun Monty?
Tens alguma coisa, Monty?
Emma biz ülkeye gelmeden gitmiş. Ne buldun Monty? Ne buldun Monty?
Embora o suspeito tenha usado um telefone descartável,
Beni nasıl buldun?
Como me encontraste?
Ne buldun?
O que estás a fazer?