Bébé traduction Portugais
40,510 traduction parallèle
Stuart, bebek için hediye almana ne gerek vardı?
Stuart, não nos deste um presente para o bébé.
Bebek gelmeden önce gerekebilecek şeyler için ev yapımı kuponlar işte.
Só uns cupões de coisas que possam precisar antes do bébé chegar.
O bebek geldiğinde her türlü yardıma ihtiyacınız olacak.
Quando o bébé nascer, precisarão de toda a ajuda possível.
Tekrar ayaklarımın üzerinde durana kadar geçici olarak hem. Ya da çocuk üniversiteye gidene kadar. Hangisi önce olursa artık.
E é temporário, só até eu me restabelecer ou o bébé ir para a faculdade, o que acontecer primeiro.
Yok, kalacak bir yere ihtiyacım vardı. Doğacak bebek falan derken yardıma ihtiyaçları olur dedim.
Não, eu precisava de um lugar para ficar, e com a vinda do bébé, achei que precisariam de ajuda.
Belki de Montessori eğitimi veren yeni yerel okula bakmakla çok meşguldürler.
Talvez porque a aldeia esteve ocupada a ver a escola Montessori para o bébé.
Gel de hamak yapmama yardım et.
Entra e ajuda-me a montar o baloiço do bébé.
Öte yandan, zebra çizgilerinin yüksek kontrastı büyüyen bir bebek için daha iyi bir uyarıcı olabilir.
Embora... o alto contraste das listras das zebras ajudem a estimular o desenvolvimento do bébé.
- Bebek Takımı, koş!
- Equipa Bébé, vai!
Sarılıyor muyuz, bebek mi doğuruyoruz?
Vamos ficar abraçados ou ter um bébé? Vamos!
Beni yanlış anlamayın. Onu severim, ama Jill dünyada bebek sahibi olması gereken en son insandır.
Não me interpretem mal, eu adoro-a... mas a Jill é a última pessoa que deveria ter um bebé.
Bugün bir bebek ister, yarın bir Birkin çantası ister.
Hoje ela quer um bebé, amanhã vai querer uma mala Birkin.
- Bebekle zor olabilir.
Vai ser mais difícil com um bebé.
Bu, bebek hediyesi listesinde olacak.
- Isto vai para a lista da bebé.
Önemli değil, zengin arkadaşlarım için ayrı parti vereceğim.
Relaxa, vou dar um chá de bebé só para as amigas ricas.
Ama emzirmek bebek için iyi bir şey.
Mas amamentar é bom para o bebé.
Bebek sahibi olma.
- Ter um bebé.
Bebek yaparak annene olanları düzeltmek istiyorsun ama işe yaramayacak.
Estás a tentar remediar o que aconteceu à tua mãe tendo um bebé e não vai funcionar.
- Bir kadeh şarap iç.
- Bebe um pouco de vinho.
Doğacak bebek falan derken yardıma ihtiyaçları olur dedim.
Eu precisava de um lugar para ficar, e com o bebé a caminho, achei que poderiam precisar de ajuda.
- 2 dakika sonra dışarıda buluşalım.
- Encontramo-nos lá fora. - Equipa Bebé, vamos!
Bernadette doğum yapıyor!
A Bernadette vai ter o bebé!
- Neyimiz olacağını biliyor muyuz?
- Sabemos o sexo do bebé?
Bebeği hapşurdu mu?
Ela espirrou para o bebé sair?
Bu çocuğa aldığım Flash tulumunu tekrar düşünmeye başlıyorum.
Estou a repensar na roupinha do Flash que comprei para o bebé.
Bu benim için değil, bebek için.
Não é para mim. É para o bebé.
Bebekle mi alakalı?
É sobre o bebé?
Howard'la Bernadette'in çocuğu senin doğum gününde doğabilir.
O bebé deles pode nascer no teu aniversário.
Evet ama bu bebeğin benim değil onların seks hayatını bitirmesi gerek sanıyordum.
Sim, mas pensei que este bebé deveria arruinar a vida sexual deles, não a minha.
- Bu onların çocuğu.
Bem, o bebé é deles.
Ama adil olalım, Bernadette'in bu bebeğe hazırlanması için dokuz ay yardım ettim.
Mas para ser justo, passei 9 meses a ajudar a Bernadette a preparar-se para este bebé.
Geldi, bebek geldi!
Ela chegou, a bebé nasceu!
- Bebeğin bir adı var mı henüz?
A bebé já tem nome?
Bernadette'in bebeği oldu, ben Büyücülük Dünyası'na gittim. Ve şimdi doğum günü kutlamanı tamamlamanın zamanı geldi.
A Bernadette teve o bebé, fui ao Wizarding World, e agora é hora de completar a tua celebração de aniversário.
- Sen iç bakalım.
- Tu, bebe.
Kazanmak, birinci olmak isterim. Bunu yapamazsam, küçük bir çocuk gibi kıyameti koparırım!
Gosto de ganhar e ser o primeiro, e se não for, faço birra como um bebé!
Bir bebeğe ihtiyacım var.
- Preciso de um bebé.
Biranı iç.
Bebe a tua cerveja.
Yavaş iç, çok pahalıydı.
Bebe devagar... foi muito cara.
Al, bir şeyler içsen fena olmaz.
- Toma, bebe alguma coisa.
Biraz su iç.
Bebe água.
Bebeğim!
O meu bebé!
Bebeği de alıp hemen buradan git!
Tu e o bebé têm de partir já.
O bebeği istiyorum.
Preciso daquele bebé.
Bebek gibisin.
Parece um bebé .
Kapa çeneni bebecik!
Cala - te , seu bebé !
Ben bu pis kuyunun dibinde aglayan aptal bir bebegim!
Sou um bebé estúpido a chorar no fundo desta porcaria de poço !
Bir bebek kaybettik.
Perdemos um bebé.
İç bunu, acıya iyi gelir.
Bebe, vai ajudar com a dor.
Birşeyler ye!
Bebe um pouco de café da manhã.
Bebeğimi çaldın.
Roubaste o meu bebé.
bebe 50
bebeğim 2704
bebegim 18
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeğim benim 29
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebeğim nerede 19
bebeğim 2704
bebegim 18
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeğim benim 29
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebeğim nerede 19