Deli gibi traduction Portugais
2,803 traduction parallèle
Deli gibi davranıyorsun. Hayır.
Pareces meia - - louca mas percebo-te...
Miami'de deli gibi eğleneceğim deli gibi eğleneceğiz...
E ando a curtir bué. E havemos de curtir bué em Miami, meu.
Dışarısı deli gibi aydınlık.
Já é de dia.
10 yıldır deli gibi çalışıyorum.
Há 10 anos que trabalho no duro!
Deli gibi yoruldum ve fenalaştım.
Estou exausta e mal disposta.
Şimdiyse deli gibi seviyorum.
Agora, adoro esta merda.
Onu pek tanımıyorum. Deli gibi davranıyor.
Eu não o conheço bem, mas ele está a agir como um louco.
Annen deli gibi davranıyor.
Sua mãe está agindo como louca.
Deli gibi, hasta gibi, bir bok gibi görünüyor.
Ela parece louca, ou doente, ou algo assim.
- Değil mi? Uyandığından beri deli gibi konuşuyor.
Ele está como o tipo nu numa rave desde que acordou.
Beni Charlie'nin yatağında deli gibi sikersin diye düşünmüştüm.
Só pensei que me querias foder até não dar mais na cama do Charlie.
Sonra, Paige, Sully'yle tanıştı ve ona deli gibi aşık oldu.
Então, a Paige conheceu o Sully e sossegou com ele.
Deli gibi sebze yedim.
Eu enchi-me de legumes.
Deli gibi mi görünüyorum?
Pareço louca?
Tıbba giriş sınavlarına deli gibi çalışırken haberleri takip etmek kolay değil.
É difícil acompanhar as notícias quando se estuda para a Universidade.
- Deli gibi.
- É de doidos.
Beethoven'ı hep sağır, ruh hastası üzgün biri gibi düşünür, ölüm kapısında beklerken notaları deli gibi çiziktirdiğini hayal ederdi. "
Ele imaginou Beethoven, surdo e deprimido, de coração partido, a escrevinhar a toda a velocidade, com a morte à porta, a tentar levá-lo.
- Jared Okulla ilgili gerçeği öğrenene kadar bütün paraları deli gibi araklıyordun.
- Fazia a limpeza como um maluco. Até o Jared Baker descobrir que a escola era falsa.
Kadın deli gibi üstüme doğru gelmeye başladı... Ve?
Ela saiu, tresloucada, e veio direito a mim vestida de camisa de dormir.
Eskiden deli gibi eğlenirdik, esaslı eğlenirdik hem de.
Costumávamos brincar, fazer altas piadas.
Deli gibi ateş arıyorum.
- Estou doida para acender.
Deli gibi her şeyini orada bıraktı.
Ela deixou as coisas lá como uma louca.
Seni deli gibi seviyorum.
Porra, eu amo-te.
- Ben de seni deli gibi seviyorum.
Porra, eu amo-te.
Deli gibi yanıyor, amına koyayım.
Estou assada como uma filha-da-puta.
Örnek modeli açınca zaten bu evler deli gibi satmaya başlayacak.
Assim que tiver uma unidade modelo aberta, aqueles apartamentos vão vender que é uma loucura.
Deli gibi cinayete suç ortağı olmak istiyorum zaten.
Estou a "morrer" para ser um cúmplice num assassinato.
O takası önlemek için deli gibi çabaladım.
Fiz de tudo para a equipa não negociá-lo.
Oraya gidemezsin Johnse. Deli gibi sarhoşsun.
Não podes lá ir, Johnse.
- Sana Deli Gibi Gülen demişlerdi.
- Chamavam-lhe "Sorriso Pateta".
Seni deli gibi merak ediyor. Tek bildiği gittiğin ve gizli bir görev yürüttüğün.
Tudo o que ela sabe é que estás metido em missões secretas.
Evet, deli gibi güçlü.
Era um autêntico boi!
Kızı 11 yaşındaydı ve ben ben ona deli gibi aşıktım.
A filha dela tinha 11 anos. Eu estava muito apaixonado.
Deli gibi davraniyorsun. Son zamanlarda aramizin kötü oldugunu biliyorum.
Sei que andamos afastados ultimamente, está bem?
Beynin olanları anlayabilmek için deli gibi çalışıyor olmalı.
O teu cérebro deve estar confuso, a tentar entender isto.
Deli damgası yemeyi baban gibi dağ başında morgu çekmeye tercih ederim.
Prefiro ser chamado de maricas do que morrer na guerra como o teu pai.
Deli gibi güzelsin.
Linda de morrer.
Deli biri gibi davrandığımı söylemeye nasıl cüret edersin!
Não se atreva a dizer que eu sou a louca!
- Deli bir Marksist gibi davranıyor!
Ele age como um marxista.
Bak, deli saçması gibi gelecek ama biri beni bir arabanın bagajına kapattılar.
Olhe, vai parecer loucura. Trancaram-me no porta-malas de um carro.
Caroline her zamanki gibi Elena'yı deli ediyor demek.
É a Caroline a enlouquecer a Elena, como sempre.
Normal gibi, deli değillermiş gibi davranırlar.
Agem como se fossem normais, agem como se não fossem loucos. Vais dormir?
Dediğim gibi o zaman bir deli yeterdi.
Como eu disse, estava um pouco maluco na altura.
Ve bu sefer dün deli olduğumu söyleyip bugün olmadığımı söylemem gibi değil.
Não é como se dissesse que ontem estava louca, e hoje não.
Deli gibi uğraştım ki dedektif eğitimi alabileyim. O yüzden ne yaptım?
Então o que fiz?
Tanıştığımızda senin bir çeşit deli olduğunu düşünmüştüm, sen de şimdi benimleyken yaptığın gibi davranmayarak bunu doğruladın.
Achei-o louco quando o conheci e você confirmou-o ao agir diferente de como agiu comigo.
O sahneye gidip deli bir ördek gibi görünmekten bıktım.
Estou cansada de sair do palco a parecer um pato demente.
Bütün hayatının annesi gibi deli olarak sonuçlanmasından çok korkuyordu.
Ela tinha tanto medo que acabou louca igual a mãe.
Kaplanlarla yaşayan o deli orospular gibi.
Tipo aquelas gajas malucas que vivem com tigres.
Eğer biri benim gibi görünüyorsa, ne kadar deli olduğunun önemi yoktur.
Eles não ligam para a loucura se elas se parecerem comigo.
Adamın yüzüne bağırdıkça bağırıyordu, deli gibi.
Ela gritava com ele como uma maluca.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
deli misiniz siz 19
deli misiniz 39
deli misin 310
deli mi 72
deli misin sen 219
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
deli misiniz siz 19
deli misiniz 39
deli misin 310
deli mi 72
deli misin sen 219