Deneme traduction Portugais
3,669 traduction parallèle
Onuncu deneme!
10º tiro!
On birinci deneme!
11º tiro!
On ikinci deneme!
12º tiro!
Özellikle sizin yaptıklarınızda kesinlikle ikinci deneme yok.
E mais naquilo que estes bacanos fazem, não há 2ª hipóteses.
İkinci deneme demek, biri yaralanmıştır demektir.
Se precisas de 2 oportunidades, quer dizer que alguém se vai magoar.
- Bir saniye, Crum, ikinci deneme için gereken her şey hazır.
Tens tudo no seu lugar, sempre em frente e fazes bem isso a 2ª vez.
Teyzem Sarah ile bir deneme ziyaretine gelmiştim.
Estava lá com a minha tia Sarah numa visita experimental.
Deneme amaçlı.
Como experiência.
Bu deneme bende işe yaramıyor.
Esta experiência não está a resultar para mim.
Cargo Lagarde'da deneme için çalışmak ister misin?
Que diz vir fazer uma experiência comigo no Cargo Lagarde?
Deneme çekimlerini ne zaman gönderiyorsun?
Quando me envias as amostras?
Yeni bir buluşu deneme aşamasındayız.
Estamos prestes a testar uma nova patente.
O deneme yarışmasını kazandığın ama annenin ödülünü almayı izlemeye bile gelemeyecek kadar meşgul olduğu zamanı hatırlıyor musun?
Lembras-te quando ganhaste aquela competição de dissertações, e a tua mãe estava demasiado ocupada para te ir ver receberes o prémio?
Yemin ederim bu ikinizi bir araya getirmek için beceriksizce yapılmış bir deneme daha değil.
Juro que não foi outra tentativa gorada de vos voltar a juntar.
Deneme.
Teste.
Bir deneme yazmak istediği için ona orada çalışma izin verdim.
Queria acabar um trabalho, então deixei-o a trabalhar lá.
Yazdığım bir deneme yazısını sana göndereceğlm, dalga geçmek yok.
Não me gozes, mas vou enviar-te aquele ensaio que escrevi.
Pazarlık etmeyi deneme bile.
Nem sequer tente negociar.
Deneme sürecindeyim.
Em treino.
- 5 sent'e yapılır. Güzel deneme.
Cinco xelins parece-me bem.
Deneme yapalım mı?
Queres experimentar?
12. Bölüm, tek sayılı soruları cevapla, bir de deneme yaz.
Capítulo 12, responder às perguntas ímpares e fazer a primeira dissertação.
Bedava deneme sürümü mü?
Período de experimentação grátis?
Kaçış aracını hazırlamışlar. Aynı alarm sistemine sahip olan yerde deneme dahi yaptılar.
Tinham um carro de fuga a postos, até fizeram um ensaio no mesmo sistema de alarme que o hotel tem.
Kevin Durant, Nike Reklamı, 47.Deneme.
Kevin Durant publicidade da Nike. Take 47!
"Üzülerek bildiririz ki deneme çekiminize cevap gelmedi."
" Lamentamos, mas não houve qualquer resposta à sua montagem.
Bir deneme çekimi yaptırmıştım.
Eu paguei por um teste de ecrã.
Harika bir deneme.
Excelente esforço.
Deneme mükemmeliyeti getirir.
A prática leva à perfeição.
- Deneme. - Yani?
O que significa?
Şöyle söyleyeyim Van, değişime içeriden etki edemiyorsan, olumlu değişimi kastediyorum, biraz olsun bilinçliysen çıkıp başka şeyler deneme yükümlülüğün vardır.
Van, quando não podemos realizar mudanças a partir do interior, mudanças positivas, temos a obrigação, se tivermos uma consciência, de sair e tentar fazer outras coisas.
Bu havada harika deneme yapılır.
Este clima vai ser um desafio.
Başka bir hastane deneme.
Não tentes outro hospital.
Deneme 1-2.
Teste. Teste.
Pekâlâ! GED deneme sınavı haftaya. Unutmayın bıçak da silah olarak sayılıyor.
Teste prático de equivalência de diploma na próxima semana, e lembrem-se facas são consideradas armas portanto, deixem-nas em casa.
Deneme testi bu. Geçersen hazırlık sınıfını okumana bile gerek kalmaz.
Se passares, nem precisas de fazer um curso de preparação.
Her anlamda başarısız bir deneme oldu.
Foi uma experiência falhada de toda a forma.
Bugün trigonometriden deneme sınavı olduk, sadece 73 aldım.
Fiz o teste de trigonometria hoje, consegui 73.
Deneme sürecindeyiz elbet ama elden gelen tek çözüm bu.
É certamente uma experiência, mas é no fundo a única solução.
Phil'in lehim aletini nereye koyduğunu öğrenirsem getiririm size, baba. Çünkü akşama doğru okulda deneme yapacağız. İyi bari.
Pai, se descobrir o que o Phil fez a esse ferro de soldar, dou-to.
Sistem kilitlenmeden önce sadece bir deneme hakkı kaldı.
Só temos mais uma tentativa até bloquearmos o sistema.
Bana da deneme için iyi bir şans olur.
É uma boa oportunidade para ver como é.
İyi deneme Jenny, ama ucuz reaksiyon numaraları bulmak yerine davamı takip etmelisin.
Muito boa, Jenny, ao contrário de tentar reacções baratas, acompanhe o caso.
Deneme deneme, bir iki.
Teste, teste, um, dois.
Sakın deneme bile!
Nem sequer tentes.
" yoksa birinci sınıftaki haline dönersin. Beni deneme'A.'"
Não me testes.
Fakat hiçbir deneme yapmadan elde taşınan ultrasonlara para yatıramam.
Mas não investirei em ultra-sons de mão, sem testar primeiro.
Bir de deneme mi?
E uma dissertação?
Bedava deneme sürümünün süresi bittiğinde çok para kazanacaksınız. Değil mi, Eli?
Não é, Eli?
Bir arabayı onunla deneme sürüşü yapmadan alamazsın.
Não compras em carro sem fazer um test drive.
İyi deneme, ama son kontrol ettiğimde, ben, Roma uçuşundaydım.
Almoço?