Diyebilir miyim traduction Portugais
674 traduction parallèle
Sana Alice diyebilir miyim? - Eğer istersen.
- Posso tratar-te por Alice?
Sana Dorothy diyebilir miyim?
Não se importa que lhe chame Dorothy, pois não?
Size "Julie" diyebilir miyim?
Posso tratá-la por "Julie"?
Bir şey diyebilir miyim?
Posso dizer uma coisa?
- Başkana leş kargası diyebilir miyim?
Posso chamar ao presidente da Câmara ave de rapina? E também bufo.
- Sana Robert diyebilir miyim?
- Posso tratà-lo por Robert?
Clive. Sana hala Clive diyebilir miyim? Ne de olsa artık bir generalsin.
Clive, posso chamá-lo de Clive, agora que é general?
- Ona merhaba diyebilir miyim? - Elbette diyebilirsin.
- Posso cumprimentá-lo?
Size Bob diyebilir miyim?
Posso tratá-lo por Bob?
- Bir şey diyebilir miyim efendim?
Será tratado com o devido respeito.
"Bağışla bu korkunç suçumu" diyebilir miyim?
"Perdoai-me o meu horrível crime"?
Size Holly diyebilir miyim?
Posso chamá-lo Holly, não posso?
Sevgili Nellie soyadını söylemediğine göre sana Doris diyebilir miyim?
Como a querida Nellie não me forneceu o seu apelido, talvez me permita chamá-la Doris.
Sana Alfred diyebilir miyim?
Posso tratá-lo por Alfred?
Ve ülkemin insanları gibi " "O la la!" " diyebilir miyim?
E se me permite, nas palavras dos meus compatriotas : "Ooh, la, la!"
O konuşmadan önce bir şey diyebilir miyim?
Antes de ele falar, posso explicar uma coisa?
- Otsu'ya hoşçakal diyebilir miyim?
- Posso despedir-me da Omitsu?
Lola... Size Lola diyebilir miyim?
Posso chamar-lhe Lola?
Size Wiggy diyebilir miyim, Bayan Wiggs?
Importa-se que a trate por'Wiggy ", Sra. Wiggs?
Malları yerleştirmeye yardım ediyordum diyebilir miyim?
Posso dizer que estava ajudando, nas entregas, Sr. Temple?
Eşime hoşça kal diyebilir miyim?
Podia despedir-me de minha esposa?
Bay Cartwright, rütbenize olan saygımla beraber. Siz bir dangalaksınız, diyebilir miyim?
Sr. Cartwright, com o devido respeito pelo seu posto, posso dizer-lhe que acho que ê um idiota?
Birşey diyebilir miyim?
Posso falar?
- Lugo'da... Şey diyebilir miyim? - Ne?
- E agora... poderei dizer...?
Bir şey diyebilir miyim Bayan Banks?
Posso falar, Sra. Banks?
Sana Alexei diyebilir miyim?
Posso tratar-te por Alexei?
Merhaba Bayan Barrow, ya da sana Blanche diyebilir miyim?
Como está, Sra. Barrow? Ou posso tratá-la por Blanche?
- İzin verirseniz size Hubert diyebilir miyim?
Permita-me que o trate por Hubert.
Sürtmek diyebilir miyim?
¿ Posso dizer "apalpar"?
Televizyona ilk kez çıkıyorum diyebilir miyim?
Posso dizer que é a primeira vez que apareço na televisão?
- Bir şey diyebilir miyim Albay?
- Posso dizer uma coisa, Coronel?
- Şekerparem diyebilir miyim? - Hayır!
- Posso tratar-te por minha ameixinha?
- Frank diyebilir miyim?
- Posso tratá-lo por Frank?
Sana Alex diyebilir miyim...
Posso tratar-te por Alex?
Artık sana James diyebilir miyim?
Posso tratar-te por James?
İzin verirsen, Chris, şunu diyebilir miyim? Brontozor hakkında yeni bir teorim var.
Bem, se me permite dizer, Chris, só por um momento, que tenho uma nova teoria sobre o brontossauro?
- Bayan Burns, size Eunice diyebilir miyim?
- Senhorita Burns, posso chamá-la de Eunice? - Não!
Sakıncası yoksa bir şey diyebilir miyim?
lmportam-se que eu diga uma coisa?
" Size Pablo diyebilir miyim?
Posso chamá-lo de "Pablo"?
Afedersiniz. küçük hanıma merhaba diyebilir miyim?
Com licença. Posso cumprimentar a menina?
- Güzel, güzel. - Birşey diyebilir miyim?
- Sr. Fawlty, posso falar consigo?
- Birşey diyebilir miyim McKay?
- Posso fazer uma declaração, McKay?
Efsanevi Komutan Cain diyebilir miyim?
Posso sugerir o legendário... Comandante Cain?
Sana Cy diyebilir miyim?
Você se incomoda se o chamar Cy?
10.000 dolara hayır diyebilir miyim, sence?
Não pensas que quero desperdiçar US $ 10.000, ou pensas?
Jo bana sordu babama iyi geceler diyebilir miyim diye?
O Jo pediu-me que desse boas-noites ao pai por ele.
Size Dan diyebilir miyim?
Posso tratá-lo por Dan?
Ben de sana Hoss diyebilir miyim?
Importas-te muito se eu te chamar Hoss também?
Majestelerinin iyileşmesi dolayısıyla geçmiş olsun diyebilir miyim?
Obrigado, Excelência. Majestade,
Bay McCabe, sana John diyebilir miyim?
Sr. McCabe, posso chamar-lhe John?
- Merhaba diyebilir miyim?
Como está? - Posso cumprimentá-lo?