English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ D ] / Dîn

Dîn traduction Portugais

1,965 traduction parallèle
Eğer başarırsa, bu ülkede ne kilise kalır, ne din kalır ne de ruhani bir yaşam!
Se ele conseguir, não haverá mais Igreja, nenhuma religião, nenhuma- - não haverá mais vida espiritual neste Reino.
Ben din adamıyım!
Tirem suas mãos de mim!
Ben din adamıyım!
Sou um homem de Deus!
Bir zamanlar Boleynler'in din görevlisiymiş.
Foi no passado capelão dos Bolena.
Bu genelge aynı zamanda Kral'ın hem dini hem de din dışı işlerde egemenliğini de kapsıyor.
Este juramento também exige reconhecimento da supremacia do Rei em todos assuntos, espirituais e temporais.
Din adamı olmadığın ve laik biri olduğun doğru ama bu konuda hiçbir din adamına güvenemem.
É verdade que és um leigo e não um homem da Igreja, mas nessa questão não posso confiar na posição de suborno de nenhum homem da Igreja.
Ayrıca insanlara kul olarak din ve ahlak kuralları çerçevesinde size itaat etmelerini ve minnet duymalarını gösterecek bir araçtır.
Elas também são um meio de demonstrar ao povo da obediência, que como súditos, eles devem a Deus e as leis do homem, - para Vossa Majestade.
Tüm din adamlarına, heykellere ve kutsal emanetlere batılca tapınan insanlara karşı çıkmaları bildirilecek.
E todo clero será avisado para atacar os cultos supersticiosos cercados de imagens e relíquias.
İşkencenin din aleminin bir fikri olduğunu söyleyebilirsin!
Diz-me, agora, que a ideia de um mártir é uma invenção do mundo religioso.
"Din konuları. Yatağın hangi tarafında yatmayı istersin?"
Ou de religião ou que lado da cama é que queres?
Islam savas degil Din bir çok insan.
O quê?
Keşke sen de orda olup din- - Anne, seni tekrar ararım.
Gostava que estivesses... mãe, ligo-te depois.
"Bir nefret suçu, failin bir kurbana ırk, din, etnik kimlik cinsiyet ayrımı ya da politik düşünceler doğrultusundaki bir topluluğa üye olduğu için saldırması -" Teşekkürler.
"Um crime de ódio é quando o perpetrador selecciona a vítima por ela fazer parte de um determinado grupo social, que é definido por raça, religião,..."
Köken, din ve sosyal çevrenin artık bir önemi yok.
Origem, religião e círculos sociais não têm mais espaço.
Yehova Şahitleri tarafından yazılmış herhangi bir din kitabı okudun mu?
Leu livros sobre religiões, não escritos por testemunhas?
"Mekanın ucundaki bu din gerçek dindir." Kelimeleri okuyabiliyorum.
São as suas palavras.
Bunun din ile bir alakası yok.
Não tem nada a ver com religião.
Din eviniz ilelebet terk edilecek.
A tua casa de religião vai ficar abandonada para sempre.
Liyor-din olabilirler.
Eles podem estar a ouvir.
İnanç ve din kalecilerinden mi?
Os homens de fé e religião?
Ben din adamıyım, savaş değil.
Sou um homem de fé, não de guerra.
Yani herkesi fethedebiliriz. Ve Romalılar buna bayıldı. Din değiştirdiler.
Devemos conquistá-los a todos... os romanos adoraram isto.
Burada Tanrı'yı inkâr edenler de var. Din değiştirdiler. Başkasının eşini çaldılar, Tevrat'a sırt çevirdiler.
Há muitos aqui que negaram Deus, converteram-se, tomaram como esposa uma goya, viraram as costas às escrituras...
Anladım, din satıyorsunuz.
A vender religião? !
Emin olmadan sırf bu şey dedi diye onun tanrının bir meleği olduğuna inanamam! Siz iki dangalak din hakkında tartışmaya devam mı etmek istiyorsunuz yoksa buraya gelip şuna bakacak mısınız?
Vocês os dois cabeçudos querem continuar a discutir religião, ou querem vir ver isto?
Bu karışık ve eski görünümlü din yeryüzündeki en büyük kültürlerden birini oluşturmuştur.
Essa religião aparentemente arcaica e obscura produziu uma das culturas mais iluminadas da Terra.
Din, köy yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır.
Dentro da vila, a religião é uma parte integrante da vida.
Görünüşe göre birisi yeni din bulmuş.
Parece que alguém encontrou a religião.
Din hürriyeti var.
Liberdade de religião.
- Din, gaylere göre demek.
- Essa religião é gay.
Din adamı vurmak uğursuzluktur.
Disparar sobre um homem santo dá má sorte.
Buraya din dersi dinlemeye gelmedik.
Não viemos para o ouvir citar a Bíblia, Sr. Cyrus.
Donanmanın din işlerinde görevli birini göndermesi gerekmez mi?
A Marinha não deveria mandar um capelão?
Din işleri görevlileri soruşturma yapmaz, McGee.
Os Capelões não investigam, McGee.
Onları deşifre etmek istemiyorsun çünkü din kardeşisiniz, doğru mu?
Não queres a Amy perto deles porque eles são devotos, certo?
Ben bir din adamıyım ve burası barış dolu bir yer.
Sou um clérigo, e este é um local de paz.
Din'le ilgili en iyi anın nedir?
Qual é a tua melhor memória do Dan? Não sei.
Beni öldürmenizden önce, bilmek istiyorum, hangi din hak dini?
Antes de me matarem, preciso saber : Qual é a religião correta?
Büyücülükle ile sistemciliğin karışımı bir din.
Uma mistura de Vudu e Metodista.
din, amerikan tarihi.
religião, a história Americana.
Başka bir din mi bu?
Mais uma religião?
"Din Hakkında Konuşan Maymun"
MACACOS FALAM SOBRE RELIGIÃO
Yabancı rejimlerin baskıcı politikalarında Sözde din adına kan döken bağnazlık ve kökten dincilikte...
Ela perdura na política opressora de regimes estrangeiros. Ela perdura no fanatismo de fundamentalistas... que derramam sangue em nome da religião.
Din mi?
É a religião?
Din, ihtiyacı olanlara manevi teselli sağlamaktan başka hiçbir işe yaramaz.
A religião não cria nada exceto consolação emocional intangível para aqueles que a querem.
Para, politika veya din değildir.
Não é o dinheiro, política ou religião.
Bütün doğal sistemlerin zamanla gelişerek meydana geldiğini anlamazsak, gerçekler, sürekli değiştirilen hatalı öğretiler üzerine kurulacaktır. Ayrıca anlamalıyız ki ; din, para ve politika gibi sistemler insanlar tarafından üretilmiştir.
À parte da compreensão que todos os sistemas naturais são emergentes, onde todas as noções de realidade serão constantemente desenvolvidas alteradas e até erradicadas, devemos também perceber que todos os sistemas são, de facto, fragmentos inventados, meramente para o bem da conversação.
Bence din olmaksızın da bunu yapabiliriz. " George Carlin - 1937-2008
" UM EXTRATERRESTRE EXAMINA AS DIFERENÇAS DENTRO DA SOCIEDADE HUMANA
Ayrıca, din gibi ideolojiler insanları böler, değerinin, amacının ve sosyal ilişkisinin kabul edilmesi için toplumda güçlü bir yankı gerektirir.
Ainda para mais, ideologias que separam a Humanidade, como a religião, precisam de forte reflexão na comunidade em respeito ao seu valor, propósito e relevância social.
Umarız, zamanla din, maddeciliğini ve hurafelerini kaybedecek ve felsefe alanında yerini alacaktır.
Com sorte, através do tempo, a religião vá perder o seu materialismo e as bases da superstição e mudar para um campo útil da filosofia.
Eski Din, yüzyıllar önce ortadan kalktı.
Mas a Religião Antiga desapareceu há séculos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]