Dışarı çıkıyor traduction Portugais
496 traduction parallèle
- Peggy, Woody Merrill ile dışarı çıkıyor.
- A Peggy convidou o Woody Merrill. - Quem é esse?
Kendi başına eğlenmek için sıklıkla dışarı çıkıyor.
Passa muito tempo fora a divertir-se.
Dışarı çıkıyor.
Pois, já vai sair.
Paul, kız dışarı çıkıyor.
- Paul, ela vai sair.
Kız dışarı çıkıyor.
A rapariga vai sair.
Dışarı çıkıyor, Paul. Belki bu o olabilir.
Ela vai sair, Paul.
Sabah için dışarı çıkıyor.
O doutor está fora constitutional.
İstediğin kişi dışarı çıkıyor.
O homem que você quer, já vai sair!
- O zaman arkadaşım dışarı çıkıyor.
- Então o meu sócio vai sair.
Yani kötü Anne dışarı çıkıyor, iyi Anne ise içerde kalıyor.
Então, a Anne má sai para fora... e a Anne boa fica dentro de mim.
Bu Fella dışarı çıkıyor
Aqui o Fella Vai finalmente sair da casca
Yaşlı Efendi çok sık dışarı çıkıyor.
O patrão anda a sair muito.
Dışarı çıkıyor musunuz?
Saem?
Boo ancak geceleri herkes uykudayken zifiri karanlıkta dışarı çıkıyor.
O Boo só sai à noite quando estamos a dormir e está escuro como breu.
- Şimdi kızınız dışarı çıkıyor?
Agora ela vai chamá-lo?
Slim. Anna ve Jake dışarı çıkıyor. Ben söyleyene kadar peşlerinden ayrılma.
Slim, a Anna e o Jake vão sair daqui.
Kendi kendime diyordum ki, Rosemary dışarı çıkıyor, ben de gidip, biraz Noel alışverişi yapayım.
Disse para os meus botões, se ela vai sair, posso fazer umas compras de Natal.
Kusmaktan gerçekten nefret ediyorum. İçindeki her şey dışarı çıkıyor.
Todo este sangue...
Sanırım buraya basıldığında bu dışarı çıkıyor.
Só tem de carregar no botão e cá vem ela.
Tavuğu kesince tereyağı dışarı çıkıyor.
Como faz isso?
Bak, yine dışarı çıkıyor!
Vê, ele vai sair outra vez!
Ve dışarı çıkıyor.
E agora sai.
İsyan hakkında bana inanmıyorsan, cevap ver : Neden Jakob'la o boksör yasaktan sonra dışarı çıkıyor? O da mı bu işte?
Se não acredita, nisto da rebelião, responda a isto... que fazem Jakob e o pugilista vagueando depois do toque de recolher?
Gidelim, dışarı çıkıyor.
Vamos, ele vai sair!
Peki su nerede dışarı çıkıyor?
E para onde vai essa água? !
Binbaşıyı kızdırırsan kendini, Shawn'ın iki Kızıl Berelisi eşliğinde dışarı çıkıyor bulursun. Ne zaman bırakacağını bilmiyorsun, değil mi?
Se aborrecermos o Major, és escoltado por dois dos boinas vermelhas do Shawn.
Binlerce yıl önce çakılıyor ve bu şey..... çarpmanın etkisiyle veya sürünerek dışarı çıkıyor ve buzun içinde donup kalıyor.
Há milhares de anos despenhou-se e esta coisa... é cuspida ou foge para fora e acaba por se congelar.
Bir şey dışarı çıkıyor.
Está a sair qualquer coisa.
- Dışarı çıkıyor.
- Está a sair.
İlk esir dışarı çıkıyor.
E eis que sai o primeiro.
Hâlâ dışarı çıkıyor muyuz?
Ainda vamos sair?
Filargi o zaman dışarı çıkıyor.
É quando o Filargi sai.
Dışarı çıkıyor.
Ele vai sair.
Sonra bu adam dışarı çıkıyor ve bir başkasıyla buluşuyor
A seguir esse homem saiu e encontrou-se com um terceiro homem.
Ella evden dışarı çıkıyor.
A Ella tem saído de casa.
Her neyse arkadaşlar, ailem akşam dışarı çıkıyor.
Querido, todo o bairro conhece o cheiro dos teus pés.
Aşağılık herifler dışarı çıkıyor!
Esses filhos da puta estão a sair!
Top dışarı çıkıyor ve geriye birşey kalmıyor som är kvar är ett rökmoln.
Saiu e deixou apenas um rasto de vapor.
Dışarı çıkıyor ve bam, banka soyuyor.
Ele não perdeu tempo.
Hatırlıyor musun, Saranac'ta herkes evli olmadığımızı düşünmüştü de dışarı çıkıp evlenmiştik.
Lembras-te, quando pensavam que nós não éramos casados - e que nos casamos de novo!
Şu anda kapıdan dışarı çıkıyor.
- Está a ir-se embora. - De costas não o conheço.
Ahh, ne yaşam ama... kimse sizi dışarı çıkıp atları beslemeniz için zorlamıyor.
Sem ninguém para te acordar de madrugada para dar de comer aos cavalos. E suficiente comida para te encher a pança. Menos mal que vim!
Dışarı çıkıyor musun?
Nunca sais tu?
Columb'un Şovalyelerindeki büyük şövalye gibi biri ve dışarı sadece oyun oynamaya çıkıyor.
É um dos Cavaleiros de Columbus. Só sai para jogar à lerpa.
Bakın kim çıkıyor dışarı.
Olha quem acaba de sair.
Şarkı söylediği zamanı saymazsak, diğer zamanlarda nadiren dışarı çıkıyor.
Não costuma sair a outras horas, excepto para cantar.
Dışarıda bir yerdeki bir çeşit güç, kılıcın görüşünü kısıtlıyor.
E há uma força qualquer por aí que bloqueia a visão da Espada.
Dışarı çıkıp, çalışıyor mu görmeye karar verdik.
Decidimos sair para ver se funcionava.
Birisi dışarı çıkıyor.
Vem alguém aí.
Dışarıya çıkıp buraya gelmen için sana 60 saniye veriyorum. Yoksa bu binayı göz yaşartıcı gazla dolduracağız. Sen de geri kalan hayatın için ağlıyor olacaksın.
Eu estou dando-lhe 60 segundos para sair de lá ou vamos encher esse edifício com tanto gás lacrimogêneo tu andas chorar para o resto de sua vida.
Betty, çık dışarı, bu çok tehlikeli, anlamıyor musun?
Saia daqui, Betty. Isto é perigoso.Você não compreende...
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkıyoruz 44
dışarı çıkıyorlar 18
çıkıyor 42
çıkıyorum 133
çıkıyorsun 19
çıkıyorlar 21
çıkıyoruz 57
çıkıyor musunuz 22
çıkıyor musun 44
dışarı çıkıyoruz 44
dışarı çıkıyorlar 18
çıkıyor 42
çıkıyorum 133
çıkıyorsun 19
çıkıyorlar 21
çıkıyoruz 57
çıkıyor musunuz 22
çıkıyor musun 44
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29