English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ E ] / En iyisinden

En iyisinden traduction Portugais

282 traduction parallèle
- En iyisinden.
- Os melhores.
En iyisinden!
Com o melhor vinho.
Çıkarken tütüncüye uğrayıp bana en iyisinden iki puro alır mısınız?
- Claro. Pare na tabacaria na saída e me compre alguns charutos.
- 10 yapalım, en iyisinden.
- 9 kg, do melhor mascavado.
Hem de en iyisinden.
Assim está melhor.
Görüyorsun ya, güvercin başıboş ve tasmasız olduğunda en iyisinden başkasını almazsın.
Pombinha, quando você é livre e não tem coleira escolhe só o que há de melhor.
Hayır, en iyisinden, ama küçük kadehlerde.
Não, o melhor, mas com taças pequenas.
En iyisinden üç şişe sake.
Três garrafas do melhor então?
Ve Palermo'da, 37500 litre en iyisinden İtalyan zeytinyağı.
E em Palermo, 38 mil litros do melhor azeite italiano.
- Herşeyin en iyisinden hoşlanırdı.
- Gostava o melhor de tudo.
Ağιlda tuttuğum en iyisinden 500 baş sιğιrιm var.
Tenho 500 cabeças de gado de primeira no curral.
En iyisinden.
Do melhor.
En iyisinden, Ho-Jon.
Do melhor que há, Ho-Jon.
Bir süre sonra da, uçaktan telsiz mesajı geldi. Hem de en iyisinden bir mesaj :
E logo a seguir recebemos uma mensagem muito agradável, do avião :
En iyisinden.
É a melhor.
O yüzden de sana en iyisinden bir tıbbi ekip yolluyorum.
Vou enviar para aí uma equipa dos melhores médicos...
Hem de en iyisinden!
- Sim, o melhor!
En iyisinden iki tane bira. Derhal bayım.
Dois copos da melhor cerveja que tiver.
En iyisinden bir Amerikalı.
Um americano do melhor tipo.
Kafeniz, mucize eseri kahve satmaya başlamadıysa şayet içinde kahverengi kum olan sıcak suyunuzun en iyisinden bir fincan.
Uma chávena da sua melhor água quente com areia castanha, a não ser que por milagre a sua loja tiver começado a vender café.
En iyisinden.
Do melhor tipo.
En iyisinden Ronnie'ye bir tane verelim.
Dá-me um bom para o Ronnie.
Bu yüzden bir şişe en iyisinden Kentucky ateşsuyum kırıldı.
Isso fez com que partisse uma garrafa boa de uísque do Kentucky.
En iyisinden.
É topo de gama!
En iyisinden eğitim aldım.
Aprendi com os melhores.
En iyisinden öğrendim.
Aprendi com o melhor.
En iyisinden.
Os melhores.
En iyisinden, Hennessy.
Do melhor, Hennessy.
İşi en iyisinden öğrenmek istedim.
Quis aprender com os melhores.
- Ben böyle şeyler yerim işte : en iyisinden pirzola.
Só como lombo da melhor qualidade.
- En iyisinden öğrendim.
- Aprendi com a melhor.
O halde... Şampanya getir bize. En iyisinden.
Bem traga-nos o melhor champagne que tiver.
En iyisinden iki tane.
Dois dos seus melhores.
Bu işin en iyisinden öğrendim.
Aprendi com o melhor.
Bu çok iyi yazılmış. Hukuk eğitimi almadınız mı? En iyisinden, efendim.
Isto está muito bem escrito.
Hem de en iyisinden! - Hoşçakal.
São todos ficção. "Best-sellers".
Kaybedenler sürekli ellerinden gelenin en iyisinden bahseder durur.
Os falhados queixam-se sempre do seu melhor.
Hem de en iyisinden.
Penso ter um bom.
En iyisinden.
Regra de Aquisição 239 :
- Şey, en iyisinden öğrendim.
Bem, aprendi com a melhor.
İki ve en iyisinden bir yarım.
Dois e meio, no máximo.
Nick, en iyisinden bir şişe ver.
Ei Nick, traz-nos uma garrafa do teu melhor bourbon.
- Emek mi? Evet, hem de en iyisinden.
Sim, era realista.
- En iyisinden öğrendim bunu.
- Aprendi isto com o melhor.
En iyisinden.
Não, obrigado, Major.
En iyisinden.
O melhor que tiver.
Hem de en iyisinden.
Aqui mostrava que nos estávamos a afastar dele. Parar totalmente.
En iyisinden.
São os melhores.
En iyisinden bir poşet mal.
Um saquinho do melhor pó.
En iyisinden pirzola alabiliriz.
Comprávamos umas costeletas...
En iyisinden.
Da mais fina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]