English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ E ] / Endişeliyim

Endişeliyim traduction Portugais

1,529 traduction parallèle
- Evet ve açıkçası endişeliyim.
- Sim. E, francamente, estou preocupada.
"Senin için endişeliyim" ya da "seni önemsiyorum" dersin.
É "eu me preocupo com o senhor", "eu me interesso pelo senhor"...
Çocuklar için endişeliyim.
- É com as crianças que me preocupo.
- Audrey için endişeliyim.
Estou preocupado com Audrey.
Eylemlerinin, barışa mı yoksa savaşa mı neden olacağı konusunda endişeliyim.
Temo que os seus actos determinarão a guerra ou a paz.
Gerçekten Paige ve Billie hakkında endişeliyim.
Estou mesmo preocupada com a Paige e com a Billie.
Özür dilerim, ben sadece onun hakkında endişeliyim duyuyorum.
Desculpe, estou só preocupada com ele.
Evet. Şu şişkinlik konusunda hala endişeliyim.
Sim, estou preocupado com este galo na sua cabeça.
Yapamam, endişeliyim.
Não posso, estou preocupada.
Çünkü endişeliyim.
É porque estou apavorado.
- Endişeliyim, Ade.
- Estou preocupada, Ade.
Hayır. Ben her zaman endişeliyim.
Não, eu estou preocupada o tempo todo.
- Endişeliyim, Gene.
- Estou preocupada, Gene.
Evet, ben gayet endişeliyim.
- Pois, eu estou preocupado.
Yengeç sepetlerimi her kontrol ettiğimde, kıçımın ısırılmasından endişeliyim.
Irei ser mordido sempre que vá ver as armadilhas dos caranguejos?
Jeneratör sorunlarımızla ilgisi olduğu için endişeliyim.
Podem estar relacionados com o problema do gerador.
Onun güvenliğinden endişeliyim.
Temo pela segurança dela.
Çünkü Julie Cooper'ın babamı ele geçirip, bütün parasını almak istemesinden endişeliyim, yani benim tabağım dolu.
Tenho de ver se a Julie não dá com os pés ao meu pai e não Ihe leva o dinheiro todo. Estou muito ocupada.
- Onu tanıdığım için endişeliyim.
- Por isso mesmo estou preocupado.
Ben sadece, biraz endişeliyim.
Eu só, humm, estou um pouco preocupado.
Bu vergi toplama işi saltanatıma karşı olanları da açığa çıkardı ve bu yüzden endişeliyim.
Esta... colecta revelou uma oposição ao meu reinado que me deixa preocupado.
Fazla endişeliyim. Paige için endişeleniyorum.
Estou preocupada com a Paige.
Billie'nin, yaptığımız her şeye karşı bir eşi olacağından endişeliyim.
Estou com medo de que a Billie consiga igualar a poção que nós inventámos.
- Ama birşeyler yapmış olabileceğim konusunda endişeliyim.
Mas estou preocupado com o que posso ter feito.
Bilirsiniz, yorgunluktan ölüyorum. Ama daha çok onlar için endişeliyim.
Estou nervosa, obviamente, mas estou mais preocupada com eles.
Endişeliyim. Adam tam bir kaçık.
Obsseção é uma coisa seria.
- Hayır ama onun için endişeliyim.
- Não. - Por acaso, estou preocupada com ela.
Bir ameliyat prosedürü gerçekleştirebiliriz ama cayroskopik bir hata olabileceği nedeniyle endişeliyim.
Bem, hum, poderíamos proceder a uma intervenção cirúrgica, mas receio que haja um giroscópio à prova de falhas.
Elimde değil. Endişeliyim.
Não consegui evitar.
Hayır. Buradayım çünkü arkadaşım hakkında endişeliyim.
Estou aqui porque estou preocupada com a minha amiga.
Pekala. Aslında, ben de biraz endişeliyim.
Na verdade, também estou um pouco preocupado.
Sadece senin için endişeliyim.
Não, eu consigo arranjar um par. Só estou preocupada contigo.
Ve, ayrıca, biraz da mağazanın sahibi hakkında.. ... endişeliyim.
Ainda por cima, ainda estou aborrecido por causa do veredicto do Larry King.
- Hayır, sadece eşim için endişeliyim.
- Não, preocupo-me com a minha mulher.
Sanki beni öldürecekmişsin gibi biraz endişeliyim.
Tenho medo que me mandes abater.
Ben ayrıca iki başarılı patlamanın dengeleyici roketleri baskı altına alacağından endişeliyim, geçidi kara deliğin ufuk çizgisine yaklaştırabilir.
O que me preocupa é que duas explosões consecutivas podem sobrecarregar os foguetes estabilizadores, e levar o portal para perto do evento no horizonte do buraco negro.
Endişeliyim ve sana kendine yardım etmen için burdayım.
Estou preocupada e estou para te ajudar a ajudares-te a ti própria.
Demem o ki, endişeliyim.
Devo confessar que estou ansioso.
Evet, iyiyim. Sadece yeğenim konusunda endişeliyim.
Sim, estou bem, só estou preocupado com meu sobrinho.
- Endişeliyim, Vin.
- Estou preocupado, Vin.
Ama şu anda daha çok, uyuyaması konusunda endişeliyim.
Mas por agora, preocupa-me o facto de não conseguir dormir.
- Endişeliyim.
Estou preocupado.
Endişeliyim.
É, eu sei.
ve daha çok patlamadan dolayı endişeliyim. havalandırmanın üzerine biraz yıkıntı geldi
E ainda estou mais preocupado que a explosão possa ter deixado estragos no ventilador.
Bataryanın ne kadar dayanacağı konusunda endişeliyim.
Estou preocupado com o tempo de vida da bateria.
Tüm bu ıvır zıvır konusunda endişeliyim.
- Estou preocupado com isto tudo.
Ame niye endişeliyim?
Vais sentir-te melhor assim que nos fizermos à estrada.
Endişeliyim.
Só estou preocupada.
Dwight'a benzerim diye biraz endişeliyim gerçi. .. kendisi Mordor'a biraz takmışta. Ama onun dışında...
Estou com receio de esbarrar com o Dwight no seu transbordo para Mordor, mas tirando isso, já comprei bilhete e não é reembolsável.
Aslında Ritchie için biraz endişeliyim.
Na verdade, estou preocupada com o Ritchie.
Onun için biraz endişeliyim.
Acordei esta manhã e ela não estava lá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]