Evli değilsin traduction Portugais
147 traduction parallèle
Söylesene, sen evli değilsin, değil mi?
- Você não é casado, pois não?
Öz kardeşine böyle bir soru sormak biraz tuhaf kaçacak ama evli değilsin, değil mi?
Olha, isto é uma pergunta estranha para se fazer a um irmão mas não és casado, ou és?
Madem evli değilsin, bu koca evde tek başına ne yapıyorsun?
Que faz sozinho nesta casa, se não é casado?
Evli değilsin, değil mi?
Não és casada, certo?
Sen Şampiyon'la evli değilsin.
Não és casada com o Campeão.
Nasıl olur da evli değilsin?
Por que nunca se casou?
- Evli değilsin, ha?
- Não é casado, pois não?
O zaman evli değilsin.
Então não estás casada.
Sen neden evli değilsin?
Por que não és tu casado?
Sen neden evli değilsin?
Por que não és casada?
Benimle evli değilsin, siz ikiniz birbirinizle evlisiniz.
Nunca estiveste casada comigo, mas sim com ela.
- Evli değilsin, değil mi?
- Não é casado. Pois não?
Evli değilsin, değil mi?
Aposto que não existe nenhum senhor Bransford.
Sen de evli değilsin değil mi?
Não há nenhuma senhora Maverick?
Evli değilsin. O yüzden kimse evlenmesin istiyorsun.
Não é casada e não quer que mais ninguém o seja.
Öyleyse henüz evli değilsin.
- Então ainda não és casada.
Öyleyse evli değilsin?
Entäo näo... está casado?
Evli değilsin, değil mi?
Não é casado, pois não?
Evli değilsin, değil mi Ericsson?
Não é casado, pois não, Ericsson?
Hâlâ evli değilsin ve benim Thomas Kent hakkında yanıldığım gibi sen de benim hakkımda yanılıyorsun.
Ainda és donzela, talvez tão enganada comigo como eu com Thomas Kent.
Evli değilsin, değil mi?
Você não é casado, é?
- O zaman... sen evli değilsin?
- Então não é casado?
Evli değilsin ve hamilesin!
Grávida e solteira!
Sen evli değilsin kimle istersen seks yapabilirsin.
Fazes sexo com quem te apetecer.
Kadının dediği gibi, evli değilsin değil mi?
- Não és casada, pois não?
Ve evli değilsin?
E não és casada.
Yani, tabii ki evli değilsin,
Quer dizer... é óbvio que não é, senão seria Sra. Fitzgerald.
35, yıldır evli değilsin.
Não estiveste casado 35 anos.
- Evli değilsin değil mi?
Você não é casada, pois não?
- Evli değilsin, değil mi?
- Não és casado, pois não?
Evli değilsin değil mi?
Voce nao e casado, e?
Sen evli değilsin.
Tu não és casado.
Aimee Sullivan'la evli değilsin. Karın Diane Thursby.
A tua mulher é a Diane Thursby.
- Emin ol. Evli değilsin!
Você não é casado!
Ve evli değilsin.
E solteira.
- Sen, sen evli değilsin değil mi?
- você, você não é casado?
Henüz evli değilsin.
Mas ainda não casaste.
- Evli değilsin...
- Não és casada.
Yani, senin metresin gibiyim tek fark sen evli değilsin.
Eu sou como uma amante para ti. Com a agravante de nem seres casado!
Gerçekten çok tatlısın ama benim evli bir kadın olduğumun farkında değilsin.
Você é mesmo um amor, mas não percebe que sou uma mulher casada.
Lionel'la evli olan sen değilsin.
- Não és casado com o Lionel!
Sen Bay Dennis O'Finn'sin, 45 yaşındasın, meydaın karşısında oturuyorsun, hatta evli bile değilsin.
Você é o S.r Dennis O'Finn, tem 45 anos de idade, mora do outro lado da rua, e você nem sequer é casado.
- Evli falan değilsin, değil mi?
- Não é casado, ou é?
- Ama aslında onun değilsin. Evli bile değilsiniz.
Mas não é tua dona, não são casados.
Evli kalmak zorunda değilsin.
Devias ter pensado nisso antes de casares comigo
Ayrıca evli de değilsin!
- Não é um passeio, querida. Se tu...
Biliyorsun, Ally, evli bir erkekle ilişki yaşayan ilk kadın sen değilsin.
Chegou a isto. O meu bilhete de lotaria é um tubo de gel.
Evli değilim. Sen de değilsin.
Não sou casado e você também não.
Üstüne baska bir sey çekmen gerekiyordu çünkü artik o evli, ve sen sig bir pislik degilsin.
Tiveste de gravar por cima, por ela agora ser casada, e por não seres um sacana sem carácter.
- Ve evli değilsin.
- E não é casada.
Daha evli bile değilsin.
Nem és casado.
değilsin 303
değilsiniz 26
evli misin 229
evli misiniz 115
evli mi 65
evli değilim 61
evli değil 18
evli olduğunu bilmiyordum 23
değilsiniz 26
evli misin 229
evli misiniz 115
evli mi 65
evli değilim 61
evli değil 18
evli olduğunu bilmiyordum 23