Gerçekten minnettarım traduction Portugais
482 traduction parallèle
Dr. Hastings, bu yolculuk için size gerçekten minnettarım.
Eu vou ficar em dívida consigo, Dr. Hastings, por esta boleia.
Bak, gerçekten minnettarım.
Fico-te mesmo agradecido...
Bu efendimizin yeğeni, Ma Zhong Xin, uzak akrabasıyım, ona gerçekten minnettarım
O capitão Ma Chung-hsin, é sobrinho do nosso General é uma grande honra, mas de parente muito distante
Bayan Brubaker, size gerçekten minnettarım.
Sr.ª Brubaker, agradeco-Ihe imenso.
İkinize de gerçekten minnettarım... şey için... ama...
Estou-lhes, evidentemente, muito grato, porque...
Çok naziksiniz Şerif, gerçekten minnettarım ama affedersiniz, bunu kabul edemem.
É muito simpático da sua parte, Xerife, e eu aprecio a atenção, mas não posso aceitar.
Size gerçekten minnettarım.
Agradeço o que fez.
- Çok teşekkürler, gerçekten minnettarım.
- Obrigado, agradeço imenso.
Bunun için gerçekten minnettarım size, ama beni tanırsınız.
Agradeço mesmo isto, mas conhecem-me.
Bunun için gerçekten minnettarım.
Agradeço-lhe imenso isto.
Teşekkürler. Gerçekten minnettarım bunun için.
Gostei muito.
- Gerçekten minnettarım
- Agradeço muito.
Buna gerçekten minnettarım.
Muito obrigado.
Size gerçekten minnettarım!
Miss Daisy... ... isto significa muito para mim!
Benim için yaptıklarınıza gerçekten minnettarım.
Agradeço tudo o que fez por mim.
Sana gerçekten minnettarım.
Devo-te um favor.
- Gerçekten minnettarım.
- Agradeço-lhe imenso.
Önerilerin için gerçekten minnettarım, ama hiçbirine katılmıyoruz.
Agradeço as suas sugestões, mas devo dizer que discordo completamente.
Yardımına gerçekten minnettarım.
Agradeço-te imenso o que fizeste.
Gerçekten minnettarım.
Estou-lhe de facto agradecido.
Gerçekten minnettarım.
Obrigado. Agradeço mesmo isto.
Gerçekten minnettarım, Yargıç.
Estou-lhe grato. Juiz.
Çabalarınıza gerçekten minnettarım, ama bu konuda, karar verilmiştir.
Aprecio seus esforços, de verdade, mas a decisão já foi tomada.
Evet... ve ben gerçekten minnettarım.
Sim e estou-te muito grato.
Teşekkür ederim, Gerçekten minnettarım... çünkü ben insan filan değilim, it herif!
Muito obrigado, Agradeço muito isso... porque não sou um ser humano nem nada, seu idiota patético!
Randevu dokuzda. Bu işi aldığım için gerçekten minnettarım.
Agradeço que faças isto.
Size gerçekten minnettarım.
Fico muito grata.
Beni bu şekilde dikkatlice dinlediğin için sana gerçekten minnettarım.
Tens sido porreira, por estares a ouvir-me.
Sana gerçekten minnettarım.
Bem, agradeço-lhe imenso.
Unutmuşum. O zaman nüfuzunuzu Bayan Random üzerinde kullanabilirseniz buna gerçekten minnettar kalırım.
Nesse caso poderá usar a sua influência junto de Mrs. Random.
- İkinize de minnettarım, gerçekten.
- Estou-vos muito grato.
Sana minnettarım, gerçekten.
Agradeço-lhe isso muito.
Gerçekten çok minnettarım.
Fico mesmo.
Gerçekten de minnettarım, Gutiere.
Obrigado, Guttiere.
Eğer sizin karargâh subaylarınızla beraber gidebilirse gerçekten minnettar kalırım.
Se ele pudesse partir com o seu estado-maior ficar-lhe-ia muito grato. Obrigado.
- Gerçekten sana minnettarım.
- Estou-lhe muito grato.
Gerçekten, bu mola için minnettarım.
A sério, fico feliz pelo resto.
Bu özgür topraklarda koşan tüm vahşi atlar için de ödediğimiz üyelik aidatlarımızı kötüye kullanmaktan vazgeçersen gerçekten minnettar oluruz.
Agradecemos profundamente que deixes de incomodar os nossos honrados membros, que inclui todos os cavalos que por aí andam livremente.
Bana bu şekilde güvenmenize gerçekten minnettarım.
Agradeço a confiança.
Bana yardım ettiğin için sana gerçekten çok minnettarım.
Agradeço mesmo a tua ajuda.
- Buna gerçekten minnettarım.
Agradeço-te muito.
Size gerçekten minnettarım.
Estou muito agradecido.
Gerçekten minnettarım Burada oturduğun için
Aprecio imenso
Size minnettarım. Bilmeni isterim ki yaptığın işe gerçekten hayranlık duyuyorum ve dış üniteler işe yaramadığı için çok üzgünüm.
Penso nele ao me levantar e só paro antes de dormir.
Gerçekten yaptığın her şey için çok minnettarım, Quark.
Estou realmente muito grata por tudo o que fizeste, Quark.
Evet, gerçekten size çok minnettarım...
Sim, aprecio imenso que...
Biliyorsun, Sonny, gerçekten önerine ve her şeye minnettarım... ama New York'ta yapmam gereken bir sürü iş var.
Sim. Tu sabes, Sonny, eu realmente apreciei a oferta e tudo... mas eu tenho um monte de coisas em Nova Iorque.
Bak Tom, gerçekten yaptığın şey için minnettarım- - gönüllü olarak benim için yaptıklarına- - ama bir çeşit Vulkan kimyasal dengesizliği altında olduğumu göz önünde bulundurduğumda sana ne dediysem ve ne yaptıysam, o kişi... ben değildim.
Olhe, Tom, Eu realmente aprecio o que fez... O que estava disposto a fazer por mim... Mas, no que me diz respeito, eu estava sob a influência de algum estranho desequilíbrio químico vulcano, e tudo aquilo que fiz, seja lá o que disse... não era eu.
Gerçekten minnettar kalırım. Anlıyor musunuz?
Percebe?
Buna gerçekten, gerçekten minnettar kalırım.
Ficar-lhe-ia muito agradecida por isso.
Sanırım asla gerçekten tapınağın dışında zahmete değer birşeyin olduğunu düşünmedim. Yalnış olduğunu bana ispatladınız, ve minnettarım.
Acho que nunca pensei que houvesse algo de jeito fora do templo e vocês provaram-me o contrário, e fico contente.
minnettarım 143
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten güzel 104
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok komik 20
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten güzel 104
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok komik 20
gerçekten bilmiyorum 225