Gerçekten öyle mi traduction Portugais
747 traduction parallèle
Mükemmel bir fikir! - Gerçekten öyle mi?
É uma ideia extraordinária!
Gerçekten öyle mi, yoksa bunu siz öylesine mi düşündünüz?
Isso existe realmente, ou está a inventar?
- Beni gerçekten öyle mi görüyorsun?
- É só o que sou para si, não é?
Gerçekten öyle mi sence?
Pensas isso mesmo?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
- Achas mesmo?
- Gerçekten öyle mi?
- Falas mesmo a sério, Johnnie?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Acha mesmo? Sim.
- Gerçekten öyle mi?
- Não me diga?
Gerçekten öyle mi?
Não me digas.
Gerçekten öyle mi, Dorothy?
Seria realmente, Dorothy?
Acaba gerçekten öyle mi, merak ediyorum.
Gostaria de saber se está, realmente.
Gerçekten öyle mi yoksa'Kolejli kızlar nasıl tavlanır'kitabının 27. sayfası mı?
É verdade, ou essa é a deixa 27 a para jovens universitárias?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? - Hı-hıı...
Realmente achas isso?
Gerçekten öyle mi hissediyorsun?
É isso que sente, é?
Gerçekten öyle mi dedi?
Ele disse mesmo isso?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun, şekerim?
- De verdade, benzinho?
Onu bulacağız. Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Acha mesmo que sim?
Gerçekten öyle mi?
Serei...?
Gerçekten öyle mi?
A sério?
Onunla ilişkini gerçekten bitirmeye mi karar vermiştin yoksa bunu, sırf benim öyle duymak istediğimi bildiğin için mi söyledin?
Agora, decidiu realmente cancelar... ou apenas me disse isso porque sabe que era o que eu queria ouvir?
İçimden bir ses, bu evi gerçekten satın alacağımızı söylüyor. Öyle mi?
Tive um dos meus "pressentimentos", vamos realmente comprar esta casa.
Gerçekten de öyle efendim. Bu trajik olayların seni halef konumuna getirdiğini bilmem farkettin mi?
Não sei se já reparou no quanto isto o aproximou do título de Duque.
Gerçekten hoştu ama, öyle değil mi?
Foi bastante inteligente, não foi?
- Öyle mi gerçekten?
- A sério? Que simpática.
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Sério?
Benim gerçekten Ruby'den farkım yok, öyle mi?
Na realidade não sou tão diferente da Rudy, sou?
Eileen, biliyorum... Lloyd, ne yaptığını gerçekten ciddi olarak düşündün, öyle değil mi?
Lloyd, pensaste seriamente no que estás a fazer, não pensaste?
Bayan Hughes, gerçekten böyle düşünmemişsinizdir, öyle değil mi?
Oh, Sra. Hughes, você não pensou isso, pois não?
Yani, gerçekten varlar öyle mi?
- Então, uh, eles realmente existem?
Gerçekten büyük bir silahşör. Demek bu süper insan kasabamızı basan haydutları zorla dize getirecek, ve bu sayede ününe ün katacak öyle mi? Ben buna katılmıyorum.
Esse ser sobre-humano vai acalmar a fera com o poder incondicional do seu olhar ou com a ameaça da sua pistola, ou simplesmente com a sua reputação?
Gerçekten öyle, değil mi?
Isso é verdade, näo é?
Walter, gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Já nasci um monstro.
Bunu gerçekten istiyorsun, öyle değil mi profesör?
É o que realmente quer, Professor, não é?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Acha mesmo que sim?
Gerçekten çok samimisin, öyle değil mi?
É muito querido, não é?
Şimdi, Kaptan, her ne kadar bu makineler öyle gösterseler de, yakıt deposunu atmadan önce gerçekten Kırmızı Alarm verildi mi?
Capitão, apesar do que estas máquinas indicam, houve na verdade um Alerta Vermelho antes de alijar o casulo?
Neredeyse kazanıyordun, Johnny. Öyle mi, baba? Gerçekten mi?
- Estás a vencer-me, Johnny.
Benden gerçekten kurtulabileceğini mi sanmıştın? ... elinin kiriydim öyle mi, o kadar basit miydi?
Achaste que podias ver-te livre de mim apenas com o barulho de taças de champanhe a tilintar?
"Öyle mi, gerçekten öldü mü?"
"Será verdade que está morto?", pensava eu.
Gerçekten umurunda değil, öyle değil mi?
Não quer mesmo saber, não é?
Söylememeleri biraz garip değil mi? Gerçekten öyle.
- É estranho não terem dito o que era.
Bu şekilde yol almak gerçekten zormuş öyle değil mi?
Como pode estar tão duro feito de feno?
Gerçekten öyle mi?
É mesmo?
Öyle mi? Yani, beni gerçekten zeki mi buluyorsun?
Digo, acha mesmo que sou inteligente?
- Öyle mi? - Evet, gerçekten yapacağım.
- Sim, vou fazer isso.
Gerçekten yorgunsun, öyle değil mi?
Estás mesmo cansado, não estás?
Gerçekten öyle mi? Geldin mi Fawlty?
- Ainda bem que chegou, Fawlty.
Şehirde öyle diyorlar. Gerçekten mi?
É o que dizem na cidade.
- Gerçekten öyle mi?
- É mesmo?
- Gerçekten öyle mi?
Verdade?
Anne, öyle mi gerçekten?
Mãe? É isso?
gerçekten öyle mi düşünüyorsun 50
gerçekten öyleydi 26
gerçekten öylesin 24
gerçekten öyle 269
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
gerçekten öyleydi 26
gerçekten öylesin 24
gerçekten öyle 269
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363