Hatırlamaya çalış traduction Portugais
595 traduction parallèle
Acele etmeden her şeyi hatırlamaya çalış.
Bem, leva o tempo que quiseres, relembrando tudo.
Hatırlamaya çalışın, Helen!
Tente lembrar-se, Helen!
Bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum.
e aquele quarto tão mimoso?
Hatırlamaya çalış Katherine. Joe'nun kardeşleri.
Tenta lembrar-te, Katherine.
Hatırlamaya çalışırım.
Vou tentar não me esquecer.
Lütfen hatırlamaya çalış.
Tenta lembrar-te.
Hatırlamaya çalış, David.
Pensa um pouco, David.
Beni bir daha asla görmezdin. Beni iyi bir şekilde hatırlamaya çalış sevgili Gladys,
Tenta recordar-me, querida Gladys, sem amargura.
Hatırlamaya çalış, çocukluğuna geri dön.
Tente lembrar-se, deixe a sua mente recuar até à sua infância.
- Hatırlamaya çalış.
- Tente lembrar-se.
Hatırlamaya çalış.
Tente lembrar-se.
Edwardes olduğunu düşündüğün ilk anı hatırlamaya çalış.
Tente lembrar-se do primeiro momento em que pensou que era o Edwardes.
- Devam et, ayrıntıları hatırlamaya çalış ne kadar saçma olursa o kadar işimize yarayacaktır.
Continue, tente lembrar-se dos detalhes. Quanto mais pormenorizado, melhor para o lado médio.
Hayır, onu öldürdüğünü söyleme. Edwardes düşmeden önce neler olduğunu hatırlamaya çalış.
Tenta lembrar-te o que aconteceu antes do Dr. Edwardes cair.
Bu gece orada göreceğin insanların isimlerini hatırlamaya çalış. Erkekleri kast ediyorum.
Tente memorizar os nomes de todas as pessoas que vai ver esta noite.
Tanık kürsüsünde öterken bunu hatırlamaya çalışırım.
Tentarei recordá-lo quando estiver testemunhando no estrado.
- Ben başka bir şeyi hatırlamaya çalışıyorum.
- Lembro-me de outra coisa.
Hangisinin o olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
Tentei lembrar-me de quem ele era.
Hatırlamaya çalışırım.
Eu vou pensar nisso.
- Elbette. Rienzi'nin, Sally'nin odasına o üç haydudu götürmeni istediği zamanki sözlerini harfi harfine hatırlamaya çalış.
Em que termos exigiu Rienzi que você conduzisse os assassinos até Sally?
Bahsettiği yaralıyı hatırlamaya çalışıyorum.
Não disse que tratei, estou a tentar lembrar-me.
Eğer sözlerim bir bilim adamından çok bir bankerinkine benziyorsa, hatırlamaya çalışın, bu bizimki gibi bir enstitünün devamı için.
Se pareço mais banqueiro que cientista, lembrem-se que é preciso dinheiro para gerir um instituto.
Anahtarı ne zaman çantaya koyduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Está a tentar lembrar-se de quando pôs a chave lá dentro.
Bir rüya gördüm Hatırlamaya çalışıyorum.
Estava tentando lembrar-me de um sonho.
Tanrım. Bir şeyler hatırlamaya çalışıyor. Ne olduğunu biliyorum.
Ele está a tentar recordar algo... e eu sei o que é.
Ölü olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Está a tentar-se lembrar de como era estar morto.
Hatırlamaya çalışırım.
Vou-me lembrar disso.
Mose, hatırlamaya çalış.
Mose, tenta lembrar-te.
Bu arada sen de, o gün aklını ne kadar kaçırmıştın hatırlamaya çalış.
Entretanto, veja se consegue lembrar-se até que ponto enlouqueceu.
- Hatırlamaya çalışın.
- Tente lembrar-se.
Hatırlamaya çalışın.
Tente lembrar-se.
Spartacus, Antoninus'un söylediği şarkıyı hatırlamaya çalışıyordum.
Spartacus, estou tentando lembrar-me do poema que Antoninus declamou.
Hatırlamaya çalışıyorum, kafama sopa ile vurdular.
Estou batendo a cabeça tentando lembrar-me.
Hatırlamaya çalış. Buna mecbursun.
Tenta recordar-te, é preciso.
Hatırlamaya çalış.
Tenta recordar-te...
Hatırlamaya çalışıyorum.
Eu tentei lembrar-me.
Verdiğin tepkiyi hatırlamaya çalış ve bu akşam... - notlarını yazarken güzelce tanımla.
Tente recordar-se da sua reacção e descrevê-la exactamente... quando escrever hoje à noite.
O zaman neden hatırlamaya çalışırsın?
Então, por que tentas recordá-las?
Veya Floransa'da, belki de... neresi olduğunu kendin için hatırlamaya çalış Natasha.Neresi?
Ou então em Florença, onde... Tente recordar por si, Natasha. Onde?
- Hatırlamaya çalış.
- Tem de tentar lembrar-se.
Hatırlamaya çalış, Mozart.
Mas sim, lembre-se. Mozart!
Şimdi, iki adamın içeri girdiği, onları ilk gördüğün anı hatırlamaya çalış.
Agora pense na altura em que os dois entraram e os viu.
Hatırlamaya çalışıyor.
Está a esforçar-se.
Hatırlamaya çalış.
Tenta lembrar-te.
- Hatırlamıyorum. - Hatırlamaya çalış.
- Não posso lembrar-me.
İşte bu yüzden onun, çalmaktan ziyade çalınmış olması daha cesaret kırıcı olduğundan hatırlamaya değer, değil mi?
Por isso é bom lembrar-se que é muito mais desagradável... ter que roubar... do que ser roubado.
Yaşamından küçük bir parça hatırlamaya çalış, bu sana yardımcı olur.
Ajuda.
Hatırlamaya çalışın.
Voltemos no tempo.
Her neyse, hatırlamaya çalış.
De qualquer forma, tenta não esquecer.
Hatırlamaya çalış.
Tente lembrar-se!
- Hatırlamaya çalış.
Mas é preciso lembrar-se.
hatırlamaya çalışıyorum 22
hatırlamaya çalışın 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
hatırlamaya çalışın 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67