Hayat böyle işte traduction Portugais
119 traduction parallèle
Hayat böyle işte.
"Enfim, é a vida."
Hayat böyle işte.
É a vida.
Hayat böyle işte güzel şeylere hep ihtiyacın olmadığında kavuşursun.
A vida é assim. As coisas melhores chegam quando já não servem.
Hayat böyle işte. Şerefe!
É a vida.
Ne yapacaksın, hayat böyle işte.
O que queres, as mulheres são coisas que só acontecem aos vivos
Hayat böyle işte, ne yaparsın?
Acontece muitas vezes, papi.
Hayat böyle işte, ne yaparsın?
É a vida.
Hayat böyle işte.
É assim a vida.
Hayat böyle işte sayın tahkikat sorumlusu.
E a vida é assim... tenente-detective.
Hayat böyle işte.
É a ordem natural das coisas.
Film sektöründeki hayat böyle işte.
Fazer cinema é assim mesmo.
Ne yapalım, hayat böyle işte.
Bem, é a vida.
- Mars'taki hayat böyle işte.
Haverá vida em Marte?
Hayat böyle işte, ha?
Hei, é a vida, huh?
Hayat işte böyle, Charlie.
É assim, Charlie.
İşte böyle sırrını keşfettim. O tarifi zor bileşim. O kıvılcım o ki hayatın nefesi.
.. e foi assim que descobri o segredo, o ingrediente em falta, aquela fagulha que é o suspiro da vida...
Benim hayatım böyle işte.
É a minha vida.
Benim hayatım böyle işte.
Esta é a história da minha vida.
Hayat böyle tuhaftır işte.
É engraçado como as coisas de desenvolvem.
Şey, işte bütün hayatını tamamen böyle yaşıyorsun... küçük bir yerde, kendine veya başka birisine karşı durmaktan korkarak.
Bem, é exactamente como viveste a tua vida inteira num sítio pequeno com medo de te defenderes ou aos outros.
Biliyor musun Bart, belki beyin sarsıntısıyla böyle konuşuyorum ama hayatını ne şekilde yaşamak istersen iste, benim için sorun değil.
Sabes, Bart, pode ser a concussão a falar mas a forma que escolheres para viver a vida, está bem para mim.
Bu yüzden, büyük bir gururla bildiririm ki, San Francisco'nun bir numaralı ilaç araştırma şirketi olma sıfatı ile, bundan böyle... İşte hayat bu.
Por isso tenho orgulho em anunciar a aquisição de... lsto é que é vida!
İşte dışarıda hayat böyle, Alan.
Isto é o que acontece lá fora, Alan.
İşte birden hayatımı değiştirmeye karar vermem böyle oldu. Yeniden başlamak...
Foi assim que decidi mudar a minha vida, começar de novo.
İşte, hayat böyle yaşanır.
A vida é isto mesmo.
İşte hayat böyle Millie.
É a realidade da vida, Millie.
Hayatımda hiç böyle bir rahatlık hissetmemiştim. İşte o zamandan beri de kesikler atıp duruyorum.
E foi o maior alívio que alguma vez senti na vida... então continuei a cortar desde esse dia.
Gerçek New England erkekleri hayatını böyle kazanır işte.
É assim que ganha pão o homem da Nova Inglaterra.
Sanırım John Lennon söylemişti... "Hayat, siz başka planlar yaparken başınıza gelendir." İşte ben de böyle hissediyorum.
Acho que foi o John Lennon que disse que a vida é o que nos acontece quando fazemos outros planos.
İşte benim hayatım böyle geçiyor.
Este é o trabalho da minha vida.
Eğer böyle bir şey yapacak olursam.. ... işte o zaman yeni bir hayat başlar.
Se fizer isso, começará uma nova vida.
Hikayenin sonu. Çünkü böyle olması kötü ama hayat bu işte.
Ponto final, vamos lá parar um pouco.
İşte böyle şeyler hayatı yaşanır kılıyor.
É isto que faz da vida algo valioso.
Böyle bir hayat işte.
É a vida.
Hayatım, işte böyle.
Anda cá, querido.
- Hayat böyle işte.
- É a vida.
İşte hayat böyle...
Não é nefasto?
İşte hayat böyle.
É assim que as coisas são.
İnsanları hayatına alınca böyle oluyor işte.
É isto que acontece quando acolhemos pessoas.
Her ne ise, işte hayat böyle.
Bem, a vida é assim.
Bilirsin işte, bir öyle, bir böyle hayat devam ediyor.
Tu sabes, a vida dá muitas voltas.
Bak işte hayatında böyle mükemmel olman bana kendimi yetersiz hissettirdi.
Estás a ver? Foi essa perfeição na tua vida que me fez sentir inadequado.
İşte hayatı şu anda böyle.
Agora, a vida dele é assim.
Eksiklik çok ve bir şekilde hayat böyle geçip gidiyor işte.
Querer muito e de alguma maneira, é essa a tua vida.
Görüyorsun, işte hayat böyle.
Vês como é a vida?
Dünya çapında bir şair, ünlü bir edebiyatçı, değersiz bir adama böyle aşağılık bir işte nasıl yardım eder ve bunu kendi hayatı ve şöhreti ile öder?
Porque é que um poeta famoso a nível mundial uma celebridade da literatura, desce a um nível tão baixo para ajudar um homem tão insignificante? e pagando com a sua própia reputação e sustento!
- İşte böyle hayatım.
- É isso querido.
Genelde hayatım da böyle işte.
Como na minha vida em geral.
İşte hayatımı böyle yaşıyorum.
É assim que vivo a minha vida.
Hayat böyle işte.
É assim que a vida funciona.
Hayat böyle işte.
A vida é engraçada.
hayat böyle 55
hayat böyledir 25
böyle işte 52
işte 8558
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
hayat böyledir 25
böyle işte 52
işte 8558
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istediğin gibi olsun 39
isterseniz 150
istemez 58
ister misiniz 95
ister inan ister inanma 68
işte böyle 2360
isterdim 117
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istediğin gibi olsun 39
isterseniz 150
istemez 58
ister misiniz 95
ister inan ister inanma 68