Insanlar ölüyor traduction Portugais
507 traduction parallèle
Burada insanlar ölüyor.
Há homens a morrer aqui.
Herkes soğuk savaştan bahsederken, gerçek savaşlarda insanlar ölüyor.
Fala-se em guerra fria, enquanto homens e mulheres morrem em guerras reais.
- Yaratık ortaya çıkınca, insanlar ölüyor.
- Quando ela aparece, morre gente.
- Ama tüm insanlar ölüyor.
- Mas todos os homens morrem!
Biliyorum ama insanlar ölüyor.
Eu sei, mas as pessoas são mortas.
Sanki, tüm - tüm o insanlar ölüyor ve babam bunu anlamıyor.
É como... Todas essas pessoas a morrer. E o meu pai não consegue sentir isso.
Bu gece dünyann her yerinde insanlar ölüyor... ama yarın herkes sadece Kennedy'yi okumak isteyecek.
Esta noite, morrem pessoas por todo o mundo, mas amanhã só quererão ler sobre o Kennedy.
Bak Jack, Burada insanlar ölüyor.
Jack, estão a matar pessoas.
Belki de hiçbir zaman olmamalıydı ama insanlar ölüyor.
Talvez não devesse ter começado, mas morre gente nela.
Düşen yoldaşlara bir selam olarak... ama bu savaş sürüp gidiyor ve insanlar ölüyor... ve her şeyin bedeli paha biçilmez bir hal alıyor.
A saudação ocasional, daqueles que caíram.. mas, numa guerra que homens morrem... o preço sempre será alto.
Masum insanlar ölüyor.
Pessoas inocentes estão a morrer.
Her gün insanlar ölüyor sonuçta.
Morrem pessoas todos os dias.
Mars'ta insanlar ölüyor ama olanlar onlar için sadece bir oyun.
Há pessoas a morrer em Marte. Para eles é um jogo.
Çünkü silahsızlandırılmış bölgede insanlar ölüyor. Buna rağmen Yıldızfilosu bu konuda hiçbir şey yapmıyor.
Porque há pessoas a morrer lá e a Frota Estelar não faz nada.
İsyan yüzünden her gün insanlar ölüyor. - Sona erdirilmeli.
- A rebelião mata gente todos os dias.
Dışarıda insanlar ölüyor.
Tem gente morrendo lá fora.
Sana ne tür yan etkiler olduğunu Söyleyeyim, insanlar ölüyor.
Eu digo-te quais são os efeitos, Brian... pessoas morrem.
İnsanlar ya ölüyor ya da aklını yitiriyordu.
Homens a morrer ou então a enlouquecer.
İnsanlar ölüyor ve ölü kalıyorlar.
- Eu sei isso. - Parece que não, senhor.
İnsanlar ölüyor.
As pessoas morrem.
Veba her yeri kasıp kavuruyor. İnsanlar sinekler gibi ölüyor.
A peste está a aparecer em todo o lado As pessoas estão a morrer que nem moscas.
İnsanlar açlıktan ölüyor, hayvanlar da çok zayıf.
As pessoas morrem de fome e não podem sair de casa. As vacas nem se levantam.
İnsanlar ölüyor, diğerleri ise öylece bakıp duruyorlar.
Pessoas a morrer, e pessoas que vêm e não fazem nada.
Roma İmparatorluğu'nun tüm Doğu yarısında, - insanlar açlıktan ölüyor!
Em toda a parte Leste do Império Romano... há gente morrendo de fome!
İnsanlar ölüyor, hava o kadar sıcak.
Já morreram pessoas, com o calor.
İnsanlar stres yüzünden ölüyor.
As pessoas morrem à custa dos nervos.
İnsanlar sadece bu yüzden ölüyor, Gus.
É verdade!
Dedektif benim mesleğimden insanlar hemen her gün ölüyor.
Inspector... muitos médicos morrem diariamente!
Andromeda insanları ve bildiğimiz kadarıyla bütün memelileri öldürüyor ve onlarla birlikte ölüyor.
O "Andrómeda" mata o homem, mata todos os mamíferos pelo que sabemos, e, depois, morre dentro do organismo.
İnsanlar ölüyor John.
Há pessoas a morrer, John.
İnsanlar öldüklerinde, pek çok şey de onlarla birlikte ölüyor geriye kalanlar yalnızca yalanlarla dolu kağıt parçaları.
Quando as pessoas morrem, tanta coisa morre com elas. E tudo o que fica são pedaços de papel que só dizem mentiras.
İnsanlar çok kolay ölüyor. Çok kolay!
Eu devia ter matado o Sandy, era o único comediante do grupo.
Benden çok daha iyi insanlar var ve birçoğu orada ölüyor.
Mas faço parte disto. Há homens melhores do que eu. E estão a matar a maior parte deles.
Bir yerlerden 10.000 ışık yılı uzaktayız, gezegenimiz tuzla buz oldu, insanlar açlıktan ölüyor. Başımızı belaya sokacak olan ben miyim?
A dez mil anos-luz de coisa nenhuma, o nosso planeta despedaçado... pessoas morrendo à fome, e eu é que nos vou meter em apuros?
Bu kasabada bir tür veba var. İnsanlar ölüyor.
Há uma espécie de praga nesta cidade, as pessoas estão a morrer.
İnsanlar hala açlıktan ölüyor.
Há quem morra de fome.
İnsanlar açlıktan ölüyor!
Há pessoas a morrer à fome!
Geri dönmeliyiz. İnsanlar açlıktan ölüyor ve biz birşey yapmıyoruz.
As pessoas estão a morrer de fome, e nós aqui não fazemos nada!
Buradaki insanlar dizanteriden ölüyor.
Há gente a morrer de disenteria.
- İnsanlar burada ölüyor.
prejudicam-se as pessoas. Oh, vamos!
İnsanlar ölüyor.
Estão a morrer pessoas.
İnsanlar ölüyor... Yardım edemeyecek kadar çok...
As pessoas estão a morrer...
Daha fazla dayanamıyoruz... İnsanlar ölüyor...
Não conseguimos aguentar mais...
İnsanlar böyle ölüyor.
- É a melhor maneira.
Onlar dışarıdalar. İnsanlar orada ölüyor.
Eles estão lá fora onde morrem pessoas.
İnsanlar ölüyor.
Há pessoas a morrer.
İnsanlar ölüyor. Bu bir gerçek.
As pessoas morrem, é um facto.
İnsanlar bunun için ölüyor bir kol ve bacak takmamıza gerek yok.
As pessoas aguardam esta novidade e não temos que cobrar...
Başlatma şimdi. İnsanlar ölüyor.
Que se lixe a autoridade.
- Bekle bir dakika... insanlar çizikler yüzünden ölüyor ve siz ikiniz itibarı kimin alacağına dair endişeleniyorsunuz?
Há pessoas a morrer e, tu queres é ficar com os louros?
Orada insanlar hala ölüyor.
Ainda morrem pessoas por lá.
oluyor 261
ölüyor 127
ölüyorum 262
ölüyorsun 30
ölüyorlar 23
ölüyor mu 22
oluyor işte 18
insan 293
insanları 60
insanın 25
ölüyor 127
ölüyorum 262
ölüyorsun 30
ölüyorlar 23
ölüyor mu 22
oluyor işte 18
insan 293
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insanlar bekliyor 18
insanlar değişir 33
insan değil 37
insan mı 32
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insanlar bekliyor 18
insanlar değişir 33
insan değil 37
insan mı 32