English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Iyi olacağız

Iyi olacağız traduction Portugais

1,341 traduction parallèle
Biz iyi olacağız.
Vamos ficar bem.
Hepimiz iyi olacağız.
Todos nós vamos.
Hepimiz iyi olacağız.
Vai ficar tudo bem.
Olanları geride bıraktığımızda hepimiz daha iyi olacağız.
Creio que será melhor para todos seguir em frente.
Hepimiz iyi olacağız.
Acho que estamos todos!
Her an olabilir, iyi olacağız.
- A qualquer momento.
Sen de öyle düşünmüyor musun? Sadece işimizi yapıyoruz. Iyi olacağız.
- Estás a fazer o teu trabalho.
- Gabby, iyi olacağız.
- Gabby, vai ficar tudo bem.
- Evet, söz veriyoruz iyi olacağız.
É, nós prometemos que seremos bonzinhos.
- Biz iyi olacağız, Efendim.
Vamos ficar bem.
Sen sakin ol, iyi olacağız.
Mantém a calma. Vai correr tudo bem.
Daha iyi olacağız.
Ficaremos bem, apesar de tudo.
Sadece... biraz sakinleşin. Hepimiz iyi olacağız.
Vamos ter calma e vai correr tudo bem.
Kardeşimizi ne kadar erken serbest bırakırsanız o kadar daha iyi olacağız.
Estaria bem melhor se tivesse trazido este mano mais cedo.
- İyi olacağız, efendim.
Vamos ficar bem.
Bizden tekrar haber aldığınızda iyi haberler getiriyor olacağız.
Vamos transmitir boas notícias.
- İyi olacağız.
- Vamos ficar bem.
- İyi olacağız.
- Vamos ficar oki-doki!
Ve eğer bana ihtiyacınız olursa, diğer tarafta adanın eğlenceli kısmında iyi vakit geçiriyor olacağım.
E se precisardes de mim estarei aqui... No lado fixe da ilha a curtir à maneira. Esse não é o lado fixe.
Her şeyin daha iyi olacağını ve sonra mutlu yaşayacağımızı söyledi.
E tu acreditaste? Tu acreditaste?
İyi olacağız. Tamam mı, Lofty?
- Ficaremos bem, certo Lofty?
Okula geri döneceğim ve iyi bir kız olacağım. Ve arzu edilmeyen hiçbir şey yapmayacağım.
Voltarei para a escola e serei a boa filha que nunca fui e nunca quis ser!
Yaptıklarımızın tarafsız bir bölgede olmasının iyi olacağını düşündük.
Achámos que seria melhor manter a acção em território neutro.
Sen ve ben iyi dost olacağız.
Tu e eu vamos ser grandes amigos.
İyi olacağız.
Vamos ficar bem.
Ama biz de 3. Stronghold, dünyanın en iyi ailesi, olacağız.
Mas seremos o Trio Stronghold, a melhor família do mundo.
Ve bizler daha iyi insanlar olacağız, doğru mu?
E que todos seriamos melhores pessoas, certo?
- İyi bir ekip olacağız.
Fazemos uma boa equipa. Sr...
Crawford Dynamics, Connely davasında benim e-posta sistemimi doğruca onlarınkine bağladığında bilgi paylaşımımızın en iyi fikir olacağını anlamışlardı.
Tem certeza que pode fazer isso? Lógico que posso.
Ve birlikte iyi arkadaş olacağınız takım kaptanı, Amerika'ya özgü Brandt Von Hoffman!
E tu vais aprender com o meu capitão de equipa, da nossa America, Brandt Von Hoffman!
Jessica Simpson ve babasından sonra en iyi müzik ekibi olacağız sen ve ben.
Tu e eu seremos a equipa mais vitoriosa que já existiu.
Ayrıca, bu iş bitse de İspanya'da daha iyi durumda olacağız.
Para além disso, estaremos melhor em Espanha mesmo que isto falhe.
İyi olacağız.
Ficaremos bem.
- İyi olacağımızı söylemiştik.
- Disseste que ias ser bom.
Şimdi sana söyleyeceğim : Senin elimdeki en iyi bilim adamı olduğun... Tom'un da en iyi müfettiş olduğu, ve birlikte ne kadar iyi bir takım olacağınız.
Agora é quando faço o discurso sobre como você é meu melhor cientista de campo e o Tom é meu melhor investigador, e como juntos, vão formar uma boa equipa.
Ve şu an için Vaughn'un durumunu sakladığımız için isteğine uymanın iyi olacağını düşündüm.
E como, para já, vamos manter a situação do Vaughn confidencial, pensei que o melhor era satisfazer o pedido dele.
Yue çok iyi bir kız ama önemli olan ben şef olacağım.
A Yue é simpática e tal, mas os pontos que vou ganhar com o Chefe também não são maus.
Orası biraz pahalıdır. Kızım bir dönüm noktasındaydı ve ben de, ıh, disiplinin iyi olduğu bir yere gitmesinin iyi olacağını düşündüm.
Ela andava muito fora da linha e eu precisava de a pôr numa escola com rédea mais curta.
Lucy'yle konuşmanızın daha iyi olacağını düşündüm.
Pensei que devessem falar com a Lucy.
Aslında, onsuz sizin daha iyi olacağınızı düşünüyorum.
Sabe uma coisa, eu acho que está melhor sem ele, de qualquer modo.
İyi olacağız, Lloyd.
Vamos safar-nos, Lloyd.
Eğer kalırsan çok iyi bir kız olacağım.
Vou ser uma menina bonita se ficares.
İyi olacağız.
Vai correr bem.
- İyi olacağız.
- Correrá tudo bem.
Siz ve ben iyi dost olacağız.
Seremos bons amigos.
Sana iyi olacağımızı söylemiştim.
Eu disse-te que tudo iria correr bem.
İyi olacağız.
Nós ficamos bem.
İyi olacağız.
- Vamos ficar bem.
Hazır olacağız. İyi.
Ainda bem.
Oh, seninle çok iyi arkadaş olacağız
Vamos ser bons amigos.
Kaygısız bir anayasa mahkemesi yargıcı olacağına dünyada en iyi tuvalet fırçalayan adam olmanı tercih ederim.
Eu bastante você era os melhores esfregador de banheiro no mundo que um Tribunal Supremo impetuoso justiça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]