English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kabul edeceğim

Kabul edeceğim traduction Portugais

524 traduction parallèle
- Bankadaki o işi kabul edeceğim.
- Vou aceitar o emprego no banco.
Sizi 20 yıl sonra değil de, yarın huzuruma kabul edeceğim için kendinizi şanslı sayın!
Têm sorte por eu lhes conceder uma audiência amanhã e não daqui a 20 anos!
- Kabul edeceğim.
- Estou disposto a aceitar.
Tanrı'nın elinden intikam kılıcını kabul edeceğim. Büyük işler başaracağım.
Receberei o poder vingador do Senhor!
Yemekte müdürlüğü kabul edeceğim.
Ao jantar, aceitarei a gerência.
"Ve bulunacağım yerde seni de kabul edeceğim."
"E receber-te-ei em mim para que onde eu esteja tu possas estar também."
Yardımını yalnızca, başka bir yol olmadığını düşünürsem kabul edeceğim.
Só aceitarei sua ajuda se não encontrar outra solução.
Bu çok sıradan bir iltifat ama kabul edeceğim.
Isso é um elogio vulgar, mas aceito-o.
Teklif ne olursa olsun kabul edeceğim. Caroline'a söz verdim.
Sim, prometi à Caroline aceitar qualquer oferta.
Evet, evet, Griswold'un elçilerini kabul edeceğim, ama şu an için diğer konularda...
Sim, sim, vou ver os emissários de Griswold, mas de momento,
Kabul edeceğim tek anlaşma çaldığın sığırları Meksika'ya götürmen.
O único acordo que quero é que devolva o gado roubado ao México.
Bunu kabul edeceğim. Bölük komutanlarından ilk saldırıdaki her bölükten bir adam seçmelerini isteyin. - Toplam üç tane.
Concordarei com o seguinte... os comandantes escolherão um soldado de cada companhia.
Yani ya sizi kabul edeceğim ya da...
Então, ou o emprego nas minhas investigações ou...
İtirafınızı kabul edeceğim.
Aceitarei a sua declaração de culpa.
Pek çok isminiz olduğunu biliyorum, ama şu andaki seçiminizi kabul edeceğim.
Eu sei que é um homem com muitos nomes, mas aceito a sua escolha actual.
Bir itirazın yoksa işi kabul edeceğim.
Mas já que não te opões, vou aceitar.
Cerri için dövüşmeyi ancak Simone'yi de alırsa kabul edeceğim.
Vou aceitar combater para ele só se o Simone combater também.
Yarın Senato'da isterlerse bana krallık olarak Libya'nın kumlarını versinler kabul edeceğim.
Amanhã, no Senado, eles que ofereçam as areias da Líbia como meu reino. Aceitarei.
Bunu sultandan şahsıma bir hediye olarak kabul edeceğim.
Aceitarei isso como um presente pessoal.
Ona yapιlacak bir saygιsιzlιğι şahsιma karşι bir hakaret kabul edeceğim.
E algum sinal de desrespeito a ele será por mim tomado como insulto pessoal.
Kabul edeceğim.
Acho que a vou aceitar.
Eğer kazanırsan Mısırlıların hala... güçlü olduğunu kabul edeceğim.
Muito bem, então... se o conseguires, admitirei que o povo Egípcio ainda é poderoso.
Sanırım teklifini kabul edeceğim bacım.
Tomo a palavra, irmãzinha.
Bunu ergenlik krizlerinden biri olarak kabul edeceğim. Ancak bundan sonra öfke veya alaycılığını kaldıramam.
Vou atribui-lo a histeria de adolescente, mas não vou tolerar mais explosões, sarcasmo, seja o que for!
- Bunu iltifat olarak kabul edeceğim
- Vou tentar ver isso como um elogio.
Marino Kardeşler bana bir teklifte bulundu, ve ben o teklifi kabul edeceğim.
Os irmãos Marino fizeram-me uma proposta e vou aceitá-la.
Sanırım kabul edeceğim.
Convidam-me para um filme.
Bence adil bir teklif ve kabul edeceğim.
Parece uma proposta justa. Vou respeitá-la.
Evet, eğer Bay Barry özür diler ve Dublin'e giderse... bu meseleyi onurlu biçimde halledilmiş kabul edeceğim.
Se o Sr. Barry pedir desculpa e for para Dublin... considero o assunto honrosamente arrumado.
Şey, işi kabul edeceğim New York'tan Paris'e oradanda Cenova'ya uçacağım.
Bem, o meu trabalho vai ser o de voar na rota Nova Iorque, Paris, Genebra.
Oyun kayıtlarınızı izledikten ve Ortega'nın lazer raporunu aldıktan sonra bunu nefsi müdafaa olarak kabul edeceğim.
Depois de ter visto as gravações do jogo e tendo em conta que Ortega sacou do seu laser, estaria disposto a aceitar uma alegação de autodefesa.
Sizin istediğiniz herhangi bir şeyi kabul edeceğim!
Confesso! Confessarei o que quiser!
Henüz kimseye söylemedim, ama kabul edeceğim.
Ainda não contei a ninguém, mas vou aceitá-lo.
Tamam. Bunu kabul edeceğim.
Esta bem. acredito.
Onu akşam yemekten sonra veya yarın kabul edeceğim.
Recebo-o depois do jantar ou amanhã.
- Walker, eğer sen teslim olana kadar... orada biri seninle kalırsa yeni koşullarını kabul edeceğim.
- Sim? - Walker? Aceitarei as suas novas condições... se deixar um homem nosso com você, até que se entregue.
Basmakalıp bir cevap, ama kabul edeceğim.
Uma resposta conveniente, mas vou aceitá-la.
Kabul edeceğim.
Vou aceitar.
Yine de cevabını kabul edeceğim.
Mas aceito a tua resposta.
Düşünceme göre bunu yapmalıyım.Teklifi kabul edeceğim.
Já decidi que vou aceitar a oferta.
Normalde kabul edeceğim bir şey değil.
Não é algo que eu normalmente faça.
İtiraz etmediğiniz sürece olumlu cevap verdiğinizi kabul edeceğim.
Na ausência de objecções, presumo que as suas respostas sejam afirmativas.
- Tabii ki kabul edeceğim.
- Claro que vou aceitar.
Evet, sanırım onu yemeğe davet edeceğim. Bunu kabul etse iyi eder, duydun mu? Evet efendim.
Vou convidá-lo e acho bom ele aceitar, ouviu?
Izninizle, lordum Yunanlilari daha mutlu bir zamanda kabul edecegim.
Se me permites, Majestade, receberei os gregos numa altura mais propícia.
Sonra o bitip tükenmez yazılar çıkıp Oscar'ı kabul ederken alçakgönüllü bir şekilde teşekkür edeceğim bütün o "küçük insanların" katkılarını belirtir.
Segue-se uma interminável ficha técnica dando conta dos esforços de toda a "gente miúda", a quem agradecerei durante o discurso da cerimónia dos Óscares.
Kabul mu edeceğim?
Aprovar?
Polislikten atılmak üzereyim, sen "Kabul et" diyorsun. - Kabul edeceğim!
Eu aproveito!
Bir durumu kabul edersen, sana yardım edeceğim.
Se você concordar com uma condição, eu posso ajudá-lo.
Eğer söylediklerimi kabul etmezseniz... tatmin olana kadar itfaiye binalarını yakmaya... ve itfaiyecileri öldürmeye devam edeceğim.
"Se recusarem,"... "continuarei queimando o Corpo de Bombeiros"... "e matando bombeiros"...
Sorumluluğunu kabul edene kadar devam edeceğim.
Vai continuar, até encarares as tuas responsabilidades.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]