Kahvaltınız traduction Portugais
361 traduction parallèle
Kızlar kahvaltı... kahvaltınız...
Moças, seu desa... seu desa...
Kahvaltınız!
O seu pequeno-almoço!
Kahvaltınız yemek odasında hazır olacak küçük bey.
O seu pequeno-almoço estará na sala de jantar, menino Harvey.
- Kahvaltınız birazdan hazır olur efendim.
- O pequeno-almoço está quase pronto.
Kahvaltınızı yandaki bayan aldı.
A dama ao lado já fez.
- Oturun ve kahvaltınızı yapın.
- Sente-se e tome o pequeno-almoço.
Peggy mutfakta, kahvaltınızı hazırlıyor.
Ela está a preparar o seu pequeno-almoço na cozinha.
Bakın kahvaltınız burada.
Olha Pa. Estes são para o teu jantar.
Kahvaltınızı bitirin, sonra otele gideriz.
Acabe seu café da manhã e iremos a seu hotel.
Umarım kahvaltınızı zehir etmemişimdir.
Espero não ter estragado o seu pequeno-almoço.
Kahvaltınızı yapın Bayan Williams devam edin.
Tome o seu café, Srta. Williams. Vá comendo.
Bay Bridges, kahvaltınızı soğutmadan yiyin lütfen.
Por favor, Sr. Bridges, tome seu café antes que esfrie.
Bay Vincent sabahleyin kaçta kahvaltınızı alırsınız?
Mr. Vincent a que horas quer tomar o pequeno-almoço pela manhã?
Bay Healy, kahvaltınızı şuraya koydum.
Sr. Healy, coloquei ali o seu almoço.
- Kahvaltınızı getirdim.
- Seu café da manhã, senhor.
- Kahvaltınız!
- O pequeno-almoço.
Gelin, kahvaltınızı edin.
Por favor, querem vir tomar o pequeno-almoço?
Anneniz kahvaltınızı hazırladı.
Aqui vem a mamã com o café da manhã.
Şimdi kahvaltınızı yapın.
Uma calamidade está acontecendo, presinto isso.
Şimdi kahvaltınızı yapın.
Agora tomem o vosso pequeno almoço.
Kahvaltınızı soğuyor, Bayan Martha.
O seu pequeno-almoço está a ficar frio.
Bunu dün geceki zaferinizden sonra düşündüm, yapabileceğim en ufak şey kahvaltınızı yatağınıza getirmekti.
Depois do triunfo de ontem, achei que devia servir-vos o pequeno-almoço.
Kahvaltınızı yarın ne zaman istersiniz?
A que horas desejam o café da manhã?
Tam vaktinde kalkıp... kahvaltınızı yatağınıza getireyim.
Mas vou levantar-me a tempo de lhe servir o pequeno-almoço na cama.
Günaydın, kahvaltınız.
Bom dia, pequeno-almoço.
Kahvaltınız.
Pequeno-almoço.
- Kahvaltınız, efendim.
- O seu pequeno alomoço, senhor.
Benim yüzümden kahvaltınızı mı kaçırdınız?
- Eu? A culpa foi tua!
Kahvaltı alır mısınız?
Quer tomar o pequeno-almoço?
Kahvaltı için geç kalmadınız mı?
É um bocadinho tarde para tomar o pequeno almoço, não?
- Kahvaltı için hazır mısınız?
- Pronto para o pequeno-almoço?
Kahvaltı falan istemiyorum ve haklı olsanız bile bu anlattıklarınız umurumda değil.
Não me importo com o café ou com esta conversa, mesmo que esteja certa. E estou.
Babanın kahvaltısı için pastırmamız yok.
Não temos bacon para o pequeno-almoço do pai.
Her biriniz ayrı kahvaltı hazırlayacaksınız. Ve en iyisini yapan aşçı olacak.
Cada uma faz um e a que fizer melhor passará a ser a cozinheira.
Sayın Kralımız erken bir kahvaltıya karşı çıkıyorsa üzgünüm.
Lamento que Sua Alteza se oponha a um pequeno-almoço madrugador.
Eunice ile kahvaltı yaptınız mı?
Tu e a Eunice tomaram o pequeno-almoço?
Kahvaltıyı saat kaçta yaparsınız?
A que horas tomam o pequeno-almoço lá em casa?
Kahvaltıda daha doyurucu bir şeyler almalısınız, efendim.
Teria que tomar o café da manhã um pouco mais substancioso.
Bilseydim kahvaltınızı yatağınıza getirirdim, majesteleri.
Vamos, acerte.
"Kocası ve kızına onları öldürmeden önce kahvaltı hazırladı, sonra canlarını aldı."
"O assassino preparou o pequeno almoço para a mulher e as filhas antes de as matar e se suicidar."
Şu, çantasını taşıdığınız küçük Dorothy ikindi kahvaltısını sizinle paylaşmayı kabul etmedi mi?
E esta pequena Dorothée, a quem levava a pasta quando voltavam da escola, recusava-se a partilhar consigo a merenda, era?
Kahvaltı için siz ne alırdınız?
O que deseja para o pequeno-almoço?
Yarın kahvaltıyı orada yapacağız.
Vamos lá tomar o pequeno-almoço amanhã.
Kahvaltınızın keyfine bakın.
Bom proveito.
Siz küçük çalışkan ve sıkı oyuncular. Vücutlarınız her gün daha da büyürken, Ranch Breakfast'ı unutmayın. Ranch Breakfast şampiyonlar yetiştiren bir kahvaltılık gevrektir.
Para todos vós brincalhões pequeninos cujos corpos crescem todos os dias, lembramos que as Papas e Cereais Ranch são o cereal que produz campeões.
O zaman kız arkadaşın kahvaltıda jambon olur.
Então a tua namorada será o fiambre do próximo pequeno almoço.
Kahvaltıda yulafınızı bitirin. Anne babanızın sözünü dinleyin. Çünkü en iyisini onlar bilir.
Comam o pequeno-almoço e obedeçam aos vossos pais, eles é que sabem.
Kahvaltıyı çok çabuk yapmışsınız.
Acabaram o pequeno almoço tão depressa?
Yarın sabah, ailenizle birlikte kahvaltı yaparız diye umuyorum ben.
Agora ouve... Eu que tu e a tua família possam tomar o pequeno-almoço comigo, amanhã de manhã.
Sukarno birazdan kahvaltısını bitirdiğinde yukarı çıkacağız.
- Sukarno acabando o seu café, subimos.
- Kahvaltısını bitirdiğini nasıl anlayacağız?
- Como sabem quando ele acabou?