Kaybedersen traduction Portugais
496 traduction parallèle
Kaybedersen gösteri falan kalmaz.
Se perder, não vai haver espectáculo.
Bacağını kaybedersen, buluruz.
Se perder uma perna, nós encontramo-la.
Güvenini kaybedersen, her şeyi kaybedersin.
Se a perdeste, então perdeste tudo.
Güvenini kaybedersen, her şeyi kaybedersin.
Se a perderes, perdes tudo.
Kaybedersen, hukuk kitaplarına çalışırsın.
Se perderes, terás mais tempo para estudares os teus livros de Direito.
Kaybedersen hukuk çalışırsın.
Se perderes, terás mais tempo para estudares os teus livros legais.
- Kaybedersen ne olur?
- Que acontece se perderes?
Ya kaybedersen?
E se perderes?
- Ama eger beni kaybedersen kendini ona teslim eder misin?
- Mas se me perderes resignar-te-ias?
Elini kaybedersen ne yaparsın?
O que faria se perdesse a mão?
Ya kaybedersen ne olur?
E se perderes?
Ve beni kaybedersen, bileceksin ki seni sevdim ve seni sevmeye devam etmek istedim.
E se me perderes, saberás que te amei e que queria continuar a amar-te.
Dediki, " beni kaybedersen, seni sevdiğimi bileceksin...
E ela disse : "Se me perderes, " saberás que eu te amei ". - Scottie.
Her şeyini kaybedersen sonunda çırılçıplak kalırsın.
Mas perdeu tudo. Acabará nua nas ruas.
Oradaki doktorlar ise bir anlığına bile kontrolü kaybedersen, numara yaptığını anlarlar.
E quanto aos médicos de lá... se baixares a guarda, eles saberão que se trata de uma farsa.
Şunu al ve yolunu kaybedersen birine göster.
Toma isto! Se te perderes, mostra isto a alguém.
Sen kaybedersen, ne dilersin bayım?
E se perder você, señor qual é o seu desejo?
Sen kaybedersen bayım, o kilisede ölmeni bizzat sağlayacağım.
Se você perder, señor, eu trato pessoalmente para que morra numa igreja.
Eğer bunun içine taşırmadan, beş iri madeni para atarsam çıkıp, şifreyi vereni bulmaya söz verir misin? - Ya kaybedersen?
Se meter cinco moedas grandes lá dentro sem que transborde, prometes-me que irás investigar... quem lhe deu a combinação do cofre?
Ama kaybedersen hile yapmak yok.
Mas não faças batota. Eu perco de qualquer maneira.
Eğer beni kaybedersen...
Se me perderes...
Eğer beni kaybedersen... beni, Zira'yı bul. Hatırladın mı?
Se me perderes, tenta encontrar Zira.
Kaybedersen ne değerleri olacak?
Mas, de que valem elas, se perderem?
Sen kaybedersen... bana ait olduğunu kabul ediyor musun?
Se você perder, aceita que ela será minha?
-... olduğu zaman hatırlarım. - Evet. Dinle, Harry, trafikte beni kaybedersen burada hangi adrese gideceğim yazılı.
Caso você me perca no tráfego, aqui está a morada para onde estou indo.
Kaybedersen bir hiçsin.
Perdendo, nada somos.
Arkadaşlarım, kaybedersen bunun, Kont Iblis'in büyükbabamdan daha zeki olduğunu, onun yeni liderimiz olabileceğini kanıtlayacağından korktuğunu söylüyorlar.
Dizem que tens medo, porque se perderes, prova que o Conde lblis é mais esperto que o teu pai, e que ele é que devia ser o novo líder.
Ama tek sorun küçük hanım, eğer yüzünü kaybedersen...
O problema, minha senhora, é se se perde o tal palminho...
Eğer kaybedersen, 5 yıl boyunca Ölüm Vadisi'nde devriye gezmek zorunda kalacağız.
Se perderes esta luta, vamos patrulhar o Death Valley nos próximos cinco anos.
O yüzden kaybedersen, herkes eskisi gibi güçlü olmadığını düşünecek. Güzel!
Se perderes por isso, eles vão pensar que não és duro?
Dedim ki, "Eğer o kızı kaybedersen, alkolik eski bir süper star olup, her nefes alışında, elinde bir kutu bira olacak."
"Se alguma vez perderes aquela miúda vais acabar numa ex-superestrela bebedolas."
Ama kaybolur ve kendini kaybedersen
Mas se nos perdermos de nós
- Silahını kaybedersen, tutanak hazırlamak zorundasın. - James, bana masal anlatma.
Quando alguém nos rouba a arma costumamos apresentar queixa.
- Tamam bahse varım. Ama sen kaybedersen, gerçeği söyleyeceksin. - Hangi gerçeği?
É uma aposta, mas quando perderes, contas-me a verdade.
Kaybedersen patronun önce seni becermesine izin vermek zorundasın.
Quando perdes, tens de deixar o patrão foder-te primeiro.
Ayakta durma yeteneğini kaybedersen, bazen çok uzaklara düşebilirsin.
Se perdes o equilíbrio, às vezes podes cair muito longe.
Kaybedersen, ödersin.
Paga-me um se você perder.
Ya kaybedersen?
- E se perder?
San Lung, kaybedersen, onunla evlenirsin.
- Se perder, casará-te com ele.
Dövüşte konsantrasyonu kaybedersen ölüsün!
Se perderes a concentraçäo num combate, estás arrumado!
Dengeni bir kere kaybedersen...
Perdes o equilibrio, perdes o equilibrio uma vez...
Bazen kaybedersen, kazanırsın.
Por vezes, se perderes, ganhas.
Kazandığın zaman oyun sayılır kaybedersen sadece zaman kaybı demektir.
Só é um jogo, se ganhares. Se perderes é uma maldita perda de tempo.
Hayır, kalabilirsin. Bir gün işini kaybedersen, sen de kadın olmak zorunda kalabilirsin.
Se ouço mais algum barulho vosso, ato o pescoço aos dois!
Eğer kaybedersen ne olacak?
E se perderes?
Ama eğer... Eğer sen kaybedersen sadece nazikçe kasabadan ayrılmayacak bir daha dönmeyeceğine de söz vereceksin.
Mas, se tu... mas, se perderes, não sais apenas da cidade educadamente... como também vais prometer não voltar a Beaumont-Sur-Mer.
Gücünü kaybedersen, ışıkların var.
Se ficar sem electricidade, tem luzes.
Eğer dengeni kaybedersen geminin direğine bir delik açabilirsin. Ya da daha kötüsü bile olabilir...
Se perdermos o equilíbrio, podemos acertar no mastro ou pior...
Sertliğini kaybedersen asla bir Berserk olamazsın.
Você nunca será um Furioso se você perder a calma.
Kaybedersen, bu sabah peşinde kimse yokken, Orly'de neden kaçtığını anlatacaksın. Tamam.
- Se perder?
Kaybedersen de kayıplarını karşılarım.
Todas as apostas.
kaybettim 177
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedersem 24
kaybedecek zaman yok 60
kaybettiniz 25
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedersem 24
kaybedecek zaman yok 60
kaybettiniz 25