English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kazanıyorum

Kazanıyorum traduction Portugais

1,003 traduction parallèle
Kaybettiğinde, 2 misli arttırıyor, ben de kazanıyorum.
Quando perde, aposta a dobrar e deixa-me cheio de papéis.
- Bu sayede para kazanıyorum.
- Me pagam para ser.
- Yine mi kazanıyorum?
- Ganho outra?
- Her zaman ben kazanıyorum.
Ganho-te sempre.
Paramı buradan kazanıyorum.
É onde eu ganho o meu dinheiro.
Milyonlar kazanıyorum belki ama Moulin Rouge'u değiştirmeyi düşünmüyorum.
Eu sei que estou a ganhar milhões, mas gostava do "Moulin Rouge" como era :
Neden, ben çok para kazanıyorum Calvin Coolidge'den bile daha çok kazanıyorum.
Eu... ganho mais dinheiro que Calvin Coolidge juntos!
Jo, ilaçların ne zaman ve nasıl alınacaklarını kontrol ederek hayatımı kazanıyorum.
Eu ganho a vida sabendo quando administrar remédios.
Musa'dan sürekli yakınıyorsun, ama şehir inşa ediliyor ve ben oyunu kazanıyorum, bizi ayrıntılarla uğraştırma.
Estás sempre a dizer mal de Moisés, mas a cidade está a ser construída e eu estou a ganhar este jogo, por isso não nos interrompas com trivialidades.
Fakat dikiş dikmeyi biliyorum. Yaşamımı böyle kazanıyorum.
É assim que ganho a vida.
Ben para kazanıyorum.
Estou a ganhar dinheiro.
Kumarbazlara karşı iskambil oynayarak hayatımı kazanıyorum.
Eu ganho a vida a jogar às cartas contra os jogadores.
İyi işim var, iyi para kazanıyorum, kendi kamyonum var. İyi vakit geçirmek istersem, çıkarım ve iyi eğlenirim.
Tenho um bom negócio, ganho bem, tenho o meu camião.
Ben hayatımı böyle kazanıyorum, biliyorsun. Demiryolu yaparak.
Isto é como ganho a vida construindo estradas de ferro
Ben buradayım, çünkü işimi yapıp para kazanıyorum.
estou aqui, porque você está a pagar pelo meu serviço.
- Bazen de kazanıyorum.
- Eu ganho às vezes.
Çünkü bu şekilde para kazanıyorum.
É o meu ganha-pão.
Şey olmalı... Sahiden kazanıyorum.
Estou a ganhar mesmo.
Sahiden de kazanıyorum. Umarım güç beni değiştirmez.
Espero que não me suba à cabeça.
Kendim yeterince kazanıyorum.
Já ganho o bastante.
Kazanıyorum, çünkü kurallara karşı geliyorum.
Eu ganho porque violo as regras.
Üç kartla kazanıyorum.
Vou bater com três pontos.
Ben haftada bunun iki katını kazanıyorum.
Ganho mais do dobro numa semana.
- İstiyorum! Parayı ben kazanıyorum, öyleyse istediğime sahip olabilirim!
Ganho dinheiro e posso ter o que quiser!
- Şu halimle yeteri kadar kazanıyorum.
- Ganho dinheiro suficiente.
Hiç değilse ben çocuk bakacağıma birkaç kuruş kazanıyorum.
Pelo menos, tento ganhar dinheiro, não dirigir uma creche.
Hayatımı onun sayesinde kazanıyorum.
Vivo a custa do magistrado, já sabe.
Belki yerinde değil çünkü kazanıyorum ama mola diyorum.
Não devia, pois estou a vencer, mas peço-o.
- Para kazanıyorum.
Sou pago.
Bir subayı kaybediyorum şeklinde düşünmek yerine kazanıyorum...
Prefiro pensar não tanto que perco uma oficial, mas que ganho...
Karnımızı doyurmak için para kazanıyorum.
A ganhar dinheiro para comer.
Kocamı kaybedip bir aşık kazanıyorum.
Então, perco o marido e ganho um amante.
İyi kazanıyorum.
Vivo muito bem!
Dürüst bir dolar kazanıyorum, iki yılda uygun yerlerde aldığımdan fazla.
Tento ganhar alguns dólares honestamente,... o que é mais do que o que tenho feito num palco verdadeiro, nos últimos dois anos.
Ama burada işlerim çok kötü sayılmaz. Haftada 100 dolar kadar kazanıyorum.
Porém o deixo bem... por 100 dólares a semana
Sanırım bu çok yersiz. Ne kadar kazanıyorum? Turlar?
É muito impertinente, perguntar-me quanto ganho.
Ben yılda 11.000 dolar kazanıyorum
Eu ganho 11 mil dólares por ano.
Para kazanıyorum işte.
Estou ganhando muito dinheiro.
- Niye, kazanıyorum diye mi?
- Porque? Só por eu ter ganho?
Tanesi için 200 kazanıyorum.
Pagam-me 200 por um destes.
Şimdi hem zevk alıp, hem 2 sent kazanıyorum.
Agora, ganho dinheiro cada vez que bebo um.
İyi kazanıyorum.
Eu ganho bem.
Bahislerden kazanıyorum.
O dinheiro é ganho em apostas.
Sahiden de kazanıyorum.
Caramba, estou mesmo a ganhar.
Anlıyorum, Rahibe Ana... ama bu çok acı ki... yarış bir protestan tarafından kazanılacak.
Compreendo. É uma pena que, assim, a corrida seja ganha por um protestante.
Kazanılan toprağın, kayıpla dengede olması gerektiğine inanıyorum.
O terreno ganho deve ter em conta o seu custo.
Sizi uyarıyorum. benimle burada mücadele etmeyin, kazanırım.
Ficam avisados. Não se virem contra mim. Eu ganho.
- Onlar bizim Jud'ınkiler. Oo, kazanırlarsa köşeyi döner, ama hiç sanmıyorum.
Oh, ele vai ficar bem se ganhar, mas eu não vou poder assistir.
Önemli değil, bugün kazanıyorum.
Ela não parecia culpada, de qualquer modo.
Seni dinliyorum... ve anlıyorum, fakat kim köle gibi çalışıp para kazanır?
Escuto o que tem a me dizer... e procuro compreender, mas quem sua para ganhar dinheiro?
Bir anda 600-700 Dolar kârdayım, gerçekten kazanıyorum.
Estava mesmo a ganhar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]