Kulak misafiri oldum traduction Portugais
337 traduction parallèle
Size sıkıntılarını anlatırken kulak misafiri oldum.
Eu ouvi-o contar-lhe os problemas dele.
Kuyumcu Mercier ile telefon konuşmasına kulak misafiri oldum.
Ouvi um telefonema com Mercier, o joalheiro.
Meksika'da bir sohbete kulak misafiri oldum.
Ouvi uma conversa no México.
Ama istemeden kulak misafiri oldum.
Mas não pude evitar de ouvir o que estavam a dizer.
Ateşin varken kulak misafiri oldum da.
Ouvi-te quando deliravas de febre.
Özür dilerim, fakat konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Desculpe, mas parece-me estar a ouvir a sua conversa.
Tuvalette kulak misafiri oldum.
Eu estava a ouvir no armário.
Affedersiniz, Teminki sohbetinize istemeden kulak Misafiri oldum, Sanırım Bayan Millett Yugoslavya'ya gitmeli
Perdoe-me, não pude deixar de ouvir sua conversa a pouco. Eu penso que a Sra. Millett irá á Yugoslávia.
- Kulak misafiri oldum da.
- Sou bisbilhoteiro.
İstemeden kulak misafiri oldum, hayatım.
Não queria bisbilhotar, querida.
Az önce bahçıvanın oğlu hakkında söylediklerinize, istemeyerek kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir, o que disse sobre o jardineiro.
- Kulak misafiri oldum.
Sra. Levi! Não pude deixar de ouvir.
İki herife kulak misafiri oldum.
Apenas ouvi alguém dizer a outro alguém.
- Şey... İstemeyerek de olsa, yemek davetinizin geri çevrildiğine kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir que ela recusou o seu convite para almoçar.
- Şey, ah, bilirsin işte, mahkeme salonunda ona kulak misafiri oldum... - O şimdi bazı değişiklikler yapmak istiyor.
Bem, no tribunal, ouvi-a dizer que ia romper padrões.
Kulak misafiri oldum?
- Ninguém. Ouvi dizer.
Bana kızmayın ama, kızlar, ben dün söylediklerinize kulak misafiri oldum.
Meninas, näo me queirais matar, mas... Ouvi tudo ontem, sem querer.
Dün gece Tin Heung lokantasındaydım... ve planlarına kulak misafiri oldum.
Estive ontem à noite no Restaurante Tin Heung... e escutei por acaso os planos deles.
Büyük kısmına kulak misafiri oldum.
Eu ouvi bastante...
Yeni İtalyan golf ayakkabıları hakkında, onun fikrini sormasına kulak misafiri oldum.
Eu ouvi-o a pedir-lhe a opinião sobre os seus novos sapatos de golfe italianos.
O kadar önemli mi bilmiyorum, ama kulak misafiri oldum da bu zavallı adamın sarhoş omasının nedeni... kız arkadaşının onu terketmesidir.
Bom, não sei se isto é importante, mas há pouco ouvi este rapaz dizer que se tinha embriagado porque..... a namorada o deixou.
Buralardan geçiyordum ve kulak misafiri oldum.
Estava a passar e não pude evitar de ouvir isto.
Eee, şey, istemeden konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Sim, bem, não pude deixar de ouvir a conversa
Hayır, kesinlikle değil. Kulüpte konuşurlarken bazılarına kulak misafiri oldum.
Estava no clube e ouvi falar da propriedade que lhe vendeu.
Tamam, barda kulak misafiri oldum.
Pronto, não pude deixar de o ouvir, no bar.
Dinleyin, büyükanne tartışmanıza kulak misafiri oldum.
Deculpem, mas não pude deixar de ouvir a "discussão sobre a avó"!
- Kulak misafiri oldum.
- A ouvir a conversa.
Tuvalette babanla konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Eu ouvi você e seu pai conversando no quarto de banho.
- İstemeden kulak misafiri oldum Simpson.
- Não pude evitar e ouvi.
- İstemeden kulak misafiri oldum sanırım Bart'ın aklını çeliyorsun.
- Eu ouvi-te a manipulares a mente do Bart. - E depois?
para ile ilgili konuşmanıza kulak misafiri oldum sizi bi konuda uyarmak isterimki, para bazı değişikliklere sebep olur ellerini ovuşturan bir çok kişi olacak
Não pude deixar de ouvir a conversa sobre o seu dinheiro. Deixe-me dizer que o dinheiro aqui faz diferença. Aqui existem oportunidades e oportunidades...
Size yardım edemem ama, paranın önemli olmadığıyla ilgili küçük şakanıza kulak misafiri oldum.
Ouvi a sua gracinha de o dinheiro nada significar para si.
Dün, kulak misafiri oldum.
Ontem, ouvi o Shekhar a conversar com os amigos.
Kulak misafiri oldum.
Ouvi-o ao telefone.
İstemeden kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir.
Buenos Aires'teki otelde, Kulak misafiri oldum...
No hotel em Buenos Aires, ouvi por acaso...
Afedersiniz, kulak misafiri oldum.
- Desculpem. Não pude deixar de ouvir.
Bay Simpson, çöpünüzün oradan geçiyordum ve bir bakıcıya ihtiyacınız olduğuna kulak misafiri oldum.
Mr. Como advogado especializado,
Arazi konusuna kulak misafiri oldum.
Ouvi o que disseram acerca desse terreno.
Ayrıca Bayan Hulme hakkında hakaret dolu sözler söylediğine kulak misafiri oldum.
Eu também tenho ignorado os insultos Á Sra. Hume.
Kulak misafiri oldum... kazayla... Kiralık daire bakıyorsun.
Sem querer, ouvi que procura um apartamento para alugar.
- İstemeden kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir.
Elimde olmadan konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir a vossa conversa.
Geçen gece konuşurken onlara kulak misafiri oldum.
- Ouvi-os a falar uma noite.
Söylediklerinize kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir a vossa conversa.
- Pardon? - Affedersiniz. Kulak misafiri oldum.
- Desculpe, não pude evitar escutar.
Kulak misafiri oldum.
Não pude deixar de ouvir.
Aferdersiniz, istemeden kulak misafiri oldum.
Desculpe. Não pude deixar de ouvir a conversa.
Özür dilerim, istemeden konuştuklarınıza kulak misafiri oldum.
Desculpe, não pude deixar de ouvir a vossa conversa. - Desculpe.
Size kulak misafiri oldum.
Foi-me impossível não ouvir.
Kulak misafiri oldum : Sizinki de birisine kaçmış.
Não pude deixar de ouvir e pareceu-me que a sua também foi com outro.