Kural böyle traduction Portugais
196 traduction parallèle
- Kural böyle.
Eu não sou um espião.
Kural böyle.
Por princípio.
- Ama kural böyle.
É absurdo!
- Kural böyle.
- São as regras.
Üzgünüm ama kural böyle buraya çanta sokmak yasak.
- É a política daqui... - não pode vir com malas...
Üzgünüm hanımefendi, kural böyle.
Desculpe, senhora. É assim os regulamentos.
Kural böyle.
Essa é que é essa.
Kural böyle.
São as regras.
- Kural böyle.
- A regra é essa.
Kural böyle. Tamam.
É uma regra.
- Kural böyle Max.
- É a regra, Max.
Kural böyle.
São estas as regras.
Kural böyle.
- É a regra.
Kural böyle.
É uma regra.
Zor bir kural ama böyle.
É uma lei dura, mas é a lei.
Böyle bir kuralı daha önce hiç duymamıştım.
Nunca tinha ouvido essa regra.
- Hayır, böyle bir kural yok ama...
- Não, mas compreende-se...
Yer kartlarına göre, oturma planı böyle değil... ama birkaç ufak görgü kuralını çiğneyebiliriz.
Esta não é a marcação dos lugares de acordo com o cartão de lugares... mas acho que podemos quebrar algumas das pequenas regras de protocolo.
Burada boyle bir kural yok!
Não há nenhuma regra!
Böyle bir kural yok!
- Essa norma não existe!
Bana kalırsa, böyle bir kural yüzünden çocukları ölüme terk etmeyecek kadar nazik bir insansınız.
Na minha opinião, você é demasiado decente... para deixar crianças morrerem por causa duma regra assim.
Böyle adamları yakalamak için onların kurallarına göre oynamalısınız. Yani kural tanımamalı.
Só se apanham homens destes seguindo as suas próprias regras e as regras não existem.
Sağlık kuralı böyle.
É uma lei sanitária.
Kara Dul'un kuralı böyle.
Essa é a Lei da Teia.
Para sende kalamaz. Bu kural da nereden geldi böyle?
Mas só porque vos adoro.
Bundan böyle yeni bir Bundy kuralı uygulayacağız.
A partir de agora, os Bundy têm uma nova regra.
Boyle'un Dördüncü kuralı nedir?
Qual é a Quarta Lei de Boyle?
Bu ülkede böyle bir kural uyguladığınızı düşünün.
Imagine tentar impor tal lei num país como este...
Böyle bir kural yok -
Não tem...
Niye ki, böyle bir kural mı var?
E? Até parece que existe alguma regra.
- Kural böyle. - Sadece arkadaşlar arasında bir maçtı.
É a regra, Jerry.
Böyle zamanlarda Kazanç kuralı 57'yi hatırlatırım :
É nestas alturas que me recordo da 57.ª Regra de Aquisição :
- Böyle bir kural yok- -
- Não há nenhuma regra...
Sana söylemiştim böyle bir kural yok.
Eu lhe disse que não havia uma regra.
Böyle spekülasyonlar kural dışı.
Especulações são contra os regulamentos.
Çünkü böyle bir kural var.
Porque é uma regra.
Birçok öğrenciye ödünç verdim. Sonra böyle bir kural koydum.
Já aluguei a muitos estudantes, por isso criei esta regra.
Böyle bir kuralım var.
Eu tenho uma regra.
- Sonra böyle - kural 1'i unutma - ve Böyle hepsini gevşet - ve kural - - Kural 4 :
Regra número quatro :
Kuralı ise, elinizi böyle yapıyorken diğer kişinin elinize bakması gerekiyor.
Basicamente, você tem que fazer o outro cara olhar na sua mão enquanto você faz isso.
Bu elbette kesin bir kural değil... ama, ben böyle düşünmeyi seviyorum.
Não necessariamente nessa ordem, mas espero que seja nessa ordem.
Sokakların kuralı böyle.
Na rua, as coisas são assim.
- Böyle bir şey için kural yoktu.
Não existem regras nestes coisas.
Okulun kuralı böyle bayan. Yazıyı çıkarmam lazım. Her şey kanıttır.
Segundo a política da escola, tenho de limpar os graffitis logo que...
Burada boyle bir kural yok!
Esta regra não existe!
İşin kuralı böyle.
Não é a minha cena.
McKee'ye göre bir kural "Bu şekilde yapmalısın" der. Bir prensip ise "Böyle işe yarar ve her zaman bunu hatırlamalısın"
Diz o McKee que uma regra manda fazer uma coisa da maneira "x", enquanto que princípios funcionam desde os primórdios do tempo.
Salı kimin umurunda. İnsanlar sadece hafta sonları mı dışarı çıkar? Böyle bir kural mı var?
A sociedade não nos obriga a sair apenas aos fins-de-semana.
Böyle bir kuralımız var.
É uma regra que temos.
İlk günde en önemli kuralı çiğnersen böyle olur.
A quem quebra, de forma grave, o protocolo no primeiro dia, é o que acontece.
Böyle bir kural koyamazsın.
Não podes impor uma coisa dessas.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30