English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kurtulacaksın

Kurtulacaksın traduction Portugais

337 traduction parallèle
Güneşin batıdan battığı gibi, sen de yaşamdan kurtulacaksın.
Descansareis da vida, como o sol poente no ocidente.
Ve buradan kurtulacaksın.
E afastas-te deste sítio.
O kızdan ne zaman kurtulacaksın?
Quando se vai aquela miúda?
Ya Bay Trane, ondan nasıl kurtulacaksın?
Mas, e o monsieur Trane, como nos vamos desfazer dele?
- Nasıl kurtulacaksın?
- Como vai se safar?
Evet Bowen, anlaşılan bizim için bu Yahudilerden kurtulacaksın. Evet, efendim.
Vejo que nos vai livrar de alguns judeus, hem?
Kurtulacaksın, Akiva amca.
Ainda não, tio Akiva.
İstemediğin her şeyden kurtulacaksın.
Eu levei embora tudo o que você queria.
Sayemde sekreter maaşından kurtulacaksın.
Pouparás muito dinheiro comigo.
Benimle birlikte sen de kurtulacaksın.
Ouviste? Vais ser salvo comigo.
Kapa çeneni, sadece Galyalılar saldırdığında kurtulacaksın, unutma!
Cale-te, Calígula Minus! Tu serás o único a ser poupado, quando os gauleses atacarem.
Nasıl kurtulacaksın?
Como é que vai escapar?
Hiç olmazsa Almanların ziyaretlerinden kurtulacaksın.
Ao menos não terás Alemães a visitar-te.
Yakında ondan kurtulacaksın, söz veririm.
Em breve estarás livre dele, prometo.
Bu ülkeden çıktığımız anda bizden kurtulacaksınız merak etmeyin.. "!
Não estamos a pedir-lhe para arriscar a sua vida. Somos uma carga para si, só esperamos que nos salve.
Şu külüstürden ne zaman kurtulacaksın?
Quando é que mandas isto para o ferro-velho?
Elbette kurtulacaksın, Carla.
É claro que sim, Carla.
Annenizi öldürdüğünüzü kabul ettiğiniz anda, geçmişin üzerinizdeki etkisinden kurtulacaksınız.
Uma vez que aceitaste o fato de a teres morto... a memória dela não iria ter mais nenhum controle sobre ti.
Vergi kaçırdığın için yüklü miktarda ceza ödemen gerekebilir... ama hapisten kurtulacaksın.
Podes ter de pagar alguns impostos e uma grande multa, mas não haverá prisão.
Merak etmeyin, arkadaşlar. İki dakikaya kurtulacaksınız bizden.
Não se preocupem, nós vamos já embora.
- Onlardan kurtulacaksın.
... ficará livre deles.
Yukarda o öksürükten kurtulacaksınız Bayan Hardison.
Pode despedir-se dessa tosse na Cidade Alta, Mrs. Hardison.
- Bakalım, şimdi nasıl kurtulacaksın.
- Vamos ver como sais desta.
Sen de parayı ödersen bu işten kurtulacaksın, öyle mi?
E disse que te perdoaria se devolvesses o dinheiro dele?
Şey, yakında bu görevlerden kurtulacaksınız. Yakında aflarınızı alacaksınız.
Quanto mais cedo acabarem estas missões mais cedo irão receber o vosso perdão.
Bay Bundy, bu evi çadırla kapladıktan sonra birkaç gün içinde termitlerden kurtulacaksınız.
Bundy, é só isolarmos a casa e em dois dias, adios, térmitas. Sim?
- Peki... - George... Kurtulacaksın öyle değil mi?
Vais ser posto em liberdade, não vais, George?
Yakında kurtulacaksın bunlardan.
O seu sofrimento acabará em breve.
Tamam Bart, bakalım bundan nasıl kurtulacaksın.
Ora bem, vamos ver se te consegues livrar desta.
- Dayan. Kurtulacaksın.
- Aguenta, tu vais conseguir.
- Kurtulacaksın. Dayan.
- Tu vais conseguir, aguenta.
Kurtulacaksın.
Vais conseguir.
Melissa, kurtulacaksın!
Melissa, serás salva!
Hepsi tatlı olmayacak, o halde bir an evvel yapıp kurtulacaksın.
Nem todos serão assim, está tranquila. Tu ultrapassarás isso.
Çöpleri karıştırmaktan kurtulacaksın.
Não tem de ir buscá-las ao lixo.
Kalorifer ocağının üstünde ısıtma kanalı var. Kurtulacaksınız.
O canal do aquecimento passa por cima da caldeira.
Yakında ondan kurtulacaksın.
Em breve estarás livre dele.
O zaman bu çeşit ızdırapdan ebediyyen kurtulacaksın
Então estará livre desse sofrimento para sempre.
Kurtulacaksın... çünkü kötülüğe karşı kendi kara gölgeni kullanmayı öğreteceğim sana.
Serás redimido... porque te ensinarei a usar a tua sombra negra para combater o mal.
Kurtulacaksın!
Você vai estar bem.
- Kurtulacaksın.
- Vai correr tudo bem.
İnan bana bir sürü para vermekten kurtulacaksın.
Vai-lhe poupar uma data de dinheiro, acredite.
- Güven bana, kurtulacaksınız.
Tudo dará certo.
Ardından da Bay Soze'ye karşı olan yükümlülüklerinizden kurtulacaksınız.
Depois estão livres das vossas obrigações para com o sr. Soze.
"Benim yaptığım gibi sen de kurtulacaksın" dedi.
"Vão sair impunes, igual que eu".
- Yanlış bir şey yapmadı. - Yani tamamen kurtulacaksın?
- Ele não fez nada de mal - Então, vais-te safar completamente?
Bir gün sır olmaktan kurtulacaksın.
Um dia não vais ser um segredo.
Artı, bu havalı çizgiyi sen de geçecek, bütün bu saçmalıklardan kurtulacaksın.
E ainda se vêem umas riscas e trilhos e cenas bem fixes.
- Bu seferkinden nasıl kurtulacaksın, Zeyna?
Como sairá desta, Xena?
Kurtulacaksın.
Vais ficar bem.
Bugün benden zor kurtulacaksın!
Só isso!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]