English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kötü oldu

Kötü oldu traduction Portugais

2,519 traduction parallèle
Bu senin için kötü oldu. Tüfeği bulundurman bile şartlı tahliyeni ihlal eder. Sen anayasal hakkın * için nağme yapmadan söyleyeyim.
Isto é mau para si porque só as espingardas já violam a sua condicional e antes que comece a lamentar-se sobre os seus direitos, direitos de porte de armas, deixe-me lembrá-lo que esses direito aplicam-se às pessoas cumpridoras da lei que não estejam em condicional.
Evet, bu kötü oldu.
Isto é mau.
Altı kat aşağıda olması kötü oldu.
É pena que seja seis pisos abaixo.
Kötü oldu çünkü Tom Piper'ı buldum.
Bem, isso é uma pena, pois encontrei o Tom Piper.
Bu kötü oldu.
Essa doeu.
Sizi terk etmesi çok kötü oldu.
Foi uma desgraça a forma como ela te deixou.
Kötü oldu, dostum.
É mau, meu.
Aslında çok kötü oldu.
Sabes,
Kötü oldu ama beni tanırsın "Yere serilsem de tekrar kalkarım."
Atrasou-me, mas tu conheces-me. Sou derrubado, mas levanto-me de novo.
Elenmen kötü oldu.
Fiquei triste quando saiu.
Annemden ayrıldıktan sonra çok kötü oldu.
Está magoado desde que a minha mãe foi embora.
Çok kötü oldu bu ya.
Oh, isto é uma merda.
Gitmek zorunda kalman kötü oldu.
É uma pena que tenha de ir.
Şimdi daha kötü oldu.
Só fiz pior.
LeQuint Dickey'ye sattığımız zencilerin sonu çok daha kötü oldu.
Os pretos que vendemos ao LeQuint Dickey, passaram por pior.
LeQuint Dickey'ye sattığımız zencilerin sonu daha kötü oldu.
Raios partam, os pretos que vendemos ao LeQuint Dickey, passaram por pior.
Bu şekilde olması çok kötü oldu.
Foi pena que não ocorreu exactamente assim.
Kardeşinin Phoenix'ten direk Wilmington'a uçmak zorunda kalması kötü oldu.
Pena o teu irmão ter tido que apanhar o avião de volta de Phoenix para Wilmington.
Bu kötü oldu, çünkü bu mutfağı bayağı batırıyoruz.
Que pena, porque vamos mesmo lixar esta cozinha. Não!
- Kötü oldu.
Paciência.
Bilmiyorum, ama bu benim organizasyonum için oldukça kötü oldu.
Walling vazou? Não sei, mas isso é muito ruim para a minha organização.
Onları ayırmak kötü oldu.
Era impossível separá-las.
- Kötü oldu, değil mi?
- É assim tão mau?
Dostun Nixon'ın kaybetmesi kötü oldu, Bender.
Pena que o teu amigo Nixon tenha perdido, Bender.
Kötü bir görüşme oldu.
Não foi fácil.
Çok kötü oldu bak bu.
É pena.
Kötü şaka oldu.
É uma má piada.
Bodur'la aranızda bu kadar kötü ne oldu ki?
O que se passou entre ti e o Humpty de tão mau?
Hepimizin kötü randevuları oldu.
Já todos tivemos maus encontros.
Haber patladığında, hikaye kötü adamların aç gözlülüğe kapılıp birbirlerini öldürdüğü oldu.
Quando saiu nas notícias... a história foi que os maus mataram Greedy e mataram-se entre eles.
Kötü bir kurtarma oldu.
Eu não posso te salvar.
Denny, yanlış türden insanlarla ufak bir anlaşmazlığım oldu 60 bin sterlin bulmazsam çok kötü dayak yiyeceğim.
Eu tinha desentendimentos com as pessoas erradas. Se eu não fizer £ 60.000 juntos pode conseguir... Eu recebo uma surra afiada.
Bak, kötü birşey oldu.
Aconteceu uma coisa muito má.
Kevin'a çok kötü bir şey oldu.
algo de horrível aconteceu ao Kevin.
Üstat ve Peggy hakkında hiç kötü düşüncelere kapıldığın oldu mu? - Evet.
Teve pensamentos maus sobre o Mestre ou a Peggy?
Kötü bir şey mi oldu?
- Algo ruim aconteceu?
Daha kötü işlerim de oldu.
Já tive trabalhos piores.
Baba, kötü bir şey oldu.
Pai, aconteceu uma coisa muito má.
Baba. Kötü bir şey oldu.
Pai aconteceu uma coisa má.
En kötü doğum günün oldu.
Foi o pior aniversário de sempre.
- Kötü adamlara ne oldu?
- O que aconteceu com os mauzões?
Norma Rae ne zaman kötü adam oldu ki?
Quando é que a Norma Rae decidiu ser a má da fita?
Elbette, kötü anlarım oldu.
Claro, tive os meus momentos.
Hepimize kötü bir ders oldu. -
Foi uma lição desagradável para todos nós.
Kötü teoriniz bir katilin serbest kalmasına yardımcı oldu.
A sua falsa teoria deixou o assassino livre.
Kötü örnek oldu bu.
O exemplo é mau.
- Kötü zamanlarım da oldu!
- Tinha dias maus!
Ölmekten bahsetmişken bugün Sarah Holt'un bilgisayarına kötü bir şey oldu.
- Por falar em coisas a morrer, tive um acidente com o computador da Sarah.
O kadar kötü etti ki sonunda kalp krizi geçirmesine neden oldu.
Ele o insultou tanto que ele sofreu um ataque cardíaco.
Tamam bu kötü oldu.
Está bem. Lá se foi essa hipótese.
Kötü bir şey mi oldu?
Algum problema?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]