English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ L ] / Lütfen ama

Lütfen ama traduction Portugais

3,203 traduction parallèle
- Lütfen ama, ben iyiyim.
- Por favor! Eu estou bem.
Lütfen ama.
Oh, por favor.
- Lütfen ama.
- Por favor!
- Şimdi bu hiç iyi bir - - Lütfen ama.
- Agora não é uma boa...
Hayır, lütfen ama.
Não, por favor.
Lütfen yanlış anlama, ama Ron'a bir daha dokunursan seni kukundan havalı tüfekle vururum.
Por favor, não leve a mal, mas se tocar no Ron novamente, Eu vou deparar conta a sua pomba com uma arma de chumbo.
Ama lütfen, bana Aldrich de.
Por favor, trata-me por Aldrich.
Zenci, lütfen ama.
Negro, por favor.
Ama Nancy'e söyleme lütfen.
- E por favor, não digas à Nancy.
Ralph'ten seninle gelmesini iste ama lütfen.
Mas peçam ao Ralph para ir convosco, por favor.
Ama lütfen, burada olduğumu bilmemeli...
Mas, por favor, ele não pode saber que eu estou aqui.
Öyle ama lütfen harika olduğunu söyleme.
Sim. Por favor, não diga que é brilhante.
Lütfen, ölmem umurumda değil ama o benim içime giremez.
Por favor, não me importo que morra, só não a posso ter dentro de mim.
Hadi ama lütfen.
Vá lá, por favor.
Ama nasıl da yanılmışım! Dale, lütfen. Bana inanman gerekiyor.
Dale, por favor, tem de acreditar em mim.
Alabilirsiniz. Ama dikkatli lütfen.
podes tirá-lo, mas, por favor, com cuidado.
Baban öldükten sonra bir daha istemeyeceğim demiştim ama lütfen Julian, sadece bu kez.
Sei que, após o teu pai, disse que não voltaria a pedir-te... Mas, por favor, Julian, só desta vez.
Lütfen, Emmy, burada olmak istemiyorsun anlıyorum ama cidden!
Por favor, Emmy, eu entendo que não queiras mais estar aqui, ok, mas fala a sério.
Hadi ama, bana biraz iyi haberler ver lütfen, otel bulduğunu söyle.
Dá-me boas noticia em relação ao quarto de hotel, por favor.
Bunu sana söylemem gerekmez, biliyorum ama lütfen tedbirli ol.
Sei que não devo dizer isso a ti, mas... Por favor, tem cautela.
Ama acele edin lütfen.
Até é boa ideia, mas despachem-se.
Ama lütfen bana inanmak zorundasın.
Por favor, tens de confiar em mim.
- Ama okurlarımız merak ediyor. - Lütfen kurallara uyar mısınız?
Importa-se de respeitar as regras?
Burada kalıp izleyerek sizi utandırmayacağım. Ama lütfen cömert olun. Çünkü cömert olmanıza ihtiyacı olan çok sayıda insan var.
Não vou ficar a ver-vos para não ficarem constrangidos, mas, por favor, sejam generosos porque há muitas pessoas que precisam que sejam generosos.
Lütfen alkışlayın ama oturduğunuz yerde kalın böylece arkanızdakiler, bu senenin bölüm birincisi Brandy Klark'ı görebilirler.
Por favor, aplaudam mas permaneçam sentados para que os de trás possam ver a Oradora Oficial do ano, Brandy Klark.
Ama, lütfen. Yemek alacak paramız yok.
928 ) } Mas... por favor... 934 ) } Não temos dinheiro para comer.
Ama lütfen çekinmeyin, şampanyalarınızı bitirin öyle gidin.
Mas por favor, acabem o vosso champanhe.
Abby Russell'a kafayı taktığımı düşünüyorsunuz biliyorum ama ama beni bir dinleyin lütfen.
Sei que acha que estou obcecada pela Abby Russell, mas, por favor, ouça-me.
Lütfen ama!
Ora!
Ne düşündüğünü biliyorum, ama lütfen beni seviyorsan, bir şey deme.
Sei no que estás a pensar, mas por favor... Se me amas... Vais perceber.
Ama bana yardım eder misin, lütfen?
Mas tu podes-me ajudar, por favor?
Ama burayı kapattırdığımda lütfen kişisel algılamayın.
E por favor, não leve a sério quando fechar o seu negócio.
Size layık değil ama lütfen bunları kabul edin.
Aqui tem um pouco de dinheiro e peixe salgado. Por favor aceite.
İyi alışverişler ama cüzdanınıza hakim olun. Siz bu beyefendinin söylediklerine aldırmayın lütfen.
Ignore a tolice do cavalheiro.
- Kız o kadının çocuğu ama. - Lütfen.
É uma criança, homem.
Geçişler arasında konuşmanın pek geleneksel olmadığını biliyorum ama lütfen bunu anlayın, bir şef olarak... Bazen, kendi sesimi duymam gerekiyor.
Sei que não é costume falar entre os intervalos, mas, por favor, percebam que como maestro, às vezes preciso ouvir o som da minha voz.
Lütfen şuradan çıkıp gidelim. Hadi ama.
Não me sinto bem, vamos embora daqui.
Hayır istemedin, ama lütfen lütfen anlıyormuşsun gibi davranma.
Não, não escolhestes, mas por favor... não faças de conta que não entendes.
İğrenç davrandım biliyorum. Kızmakta çok haklısın, ama lütfen ara.
Eu sei que me comportei de forma abominável, você tem todo o direito de estar furiosa, mas por favor, ligue-me.
Git, lütfen, ama, acele et, Shelly.
Vá, por favor, mas depressa, Shelly.
Lütfen Şah'a özürlerimizi iletin ama ona katılamayacağız.
Por favor, diga-Ihe que estamos muito, mas não podemos deixar
Ama önce yemeğimi bitirebilir miyim, lütfen?
Mas primeiro posso acabar de comer, por favor?
Evet ama yalnız konuşmak istiyorum lütfen.
Sim, mas preciso de falar com ele a sós, por favor.
İsterseniz not dökümümü incelemeye devam edin, ama kırıştırmadan lütfen.
E, se quiser, pode continuar a ver minha transcrição, só não a amarrote ainda mais, por favor.
- Hadi ama baba, lütfen.
- Vamos, pai, por favor.
- Lütfen, hadi ama.
- Por favor. - Larga-a!
Utanılacak bir şey var aslında ama lütfen siz çıkın yine de.
Isso é mesmo uma vergonha, mas por favor, saia de qualquer maneira.
Lütfen, hadi ama.
Por favor, vamos.
Bunu biliyorum ama karşındaki hanıma söyler misin lütfen senin hizmet ya da uzmanlığını talep etme konusunda öncelik bende.
Eu sei disso. Mas poderia, por favor, informar a senhora do lado oposto que eu tenho prioridade nos seus serviços e conhecimentos?
Bir dakika! Affedersiniz, Peder... ama bu rakamlara nasıl ulaştığınızı açıklayabilir misiniz, lütfen?
Sr. Padre, peço desculpa, mas pode dizer-me a razão, por favor?
Ama lütfen adresini benden aldığınızı söylemeyin.
Mas por favor, não lhe digas que soubeste isto de mim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]