Ne işi traduction Portugais
6,079 traduction parallèle
Burada ne işi yapıyorsun, Don?
- Qual é a sua função, Don?
- Kulaklığımın koltukta ne işi var?
O que fazem os meus auscultadores no sofá?
Senin pis fırıldağınla ne işi olur oğlumun!
Ele não quer essa porcaria nojenta!
Bu masanın ne işi var burada?
Para que é esta mesa?
- Bu kadının burada ne işi var?
- O que faz aquela mulher aqui?
Bir Donanma SEAL askerinin bizim birimimizle ne işi olur?
Que raio anda um SEAL a fazer com a nossa unidade?
Ama sen çok cazibeli görünüyorsun. Ne işi yapıyorsun?
Mas você é mesmo magnética.
Öğrencinin hisarın dışında ne işi vardı?
O que fazia o teu aluno para lá das muralhas?
Bu. Ne işi var amına koyayım bunun burada?
O que raio está a aqui a fazer?
- Babamın yumurtayla ne işi var ki?
- Para que quer o meu pai o ovo?
Orada ne işi olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Tüm hilelerini biliyorum.
Não faço ideia de como isso foi ali parar.
Lord Zuko'nun babamın yanında ne işi varmış?
- Porque é que eles estão junto?
Yani her birimizin burada ne işi var ki? Vay be.
Quer dizer, o que é que todos nós fazemos aqui?
Babamın yumurtayla ne işi olur ki?
Para que quer o meu pai o ovo?
Burada onun ne işi var?
O que faz ele aqui?
Evimde ne işi var bunun!
O que está ela a fazer na minha casa?
Asıl soru adamın senin dairende ne işi var?
O mais importante é : O que faz ele no teu apartamento?
- Vincent Keller'ın burada ne işi var?
- Tu percebeste. - O que faz aqui, Vincent Keller?
Hem ne işi varmış o sürtüklerin orada?
O que aquelas putas faziam ali?
Yoon'un bu ibnelerle ne işi varmış?
O que fazia o Yoon com estes cabrões?
Ne işi var onlarla?
- Por que é que ele haveria de ter isso?
Ne işi varmış?
O que é que ela vem cá fazer?
Soru şu ki, Sizin kızın bir güç kaynağı ile ne işi olabilir?
A questão é, o que é que a vossa rapariga pode fazer com uma central eléctrica?
Burada ne işi var?
O que está aqui a fazer?
- Saldırganın orada ne işi vardı?
Sabes porque é que essa pessoa lá estava?
- O bölgede tek başına ne işi varmış ki?
Porque é que eles estariam por lá sozinhos?
Orada ne işi var ki?
- O que é que ele estava lá a fazer?
- Anton'un bunlarla ne işi vardı?
O que é que o Anton fazia com isto?
Bu ayaktakımının çağırılmadan taht odasında ne işi var?
O que é que essa gentalha faz na minha sala sem aviso prévio?
İşi ne yapacaksın? Karar verebildin mi?
O seu nome, claro, era Avó Swagg
~ Ne ayak işi?
- Que recado?
Ne ayak işi dedim?
Que recado?
Ama ne olursa olsun, bence Boston'daki işi kabul etmelisin.
Mas independentemente... Acho que devias aceitar aquele emprego em Boston.
Ama şimdi gerçekte ne düşündüğünü gösterdin ve bu işi hak ettiğini düşünmüyorsun...
Mas sabendo o que pensa sobre si e que acha não merecer o trabalho.
Bu işi almak için ne kadar uğraştığını biliyorum.
Eu sei o quanto batalhaste por este cargo.
Ne tarz bir üzerine gitme işi yaptığını söyler misin bana?
Poderias dizer-me que tipo de investigação estás a fazer?
Bunun için ne kadar uğraştığını biliyorsun Bob ve bu işi almasını gerçekten istiyorum.
Sabes o quanto ela lutou por isto Bob e eu quero mesmo que ela consiga isto.
isi birakmaktan bahsediyorsun peki ne yapacagiz?
Tu falas em desistir, mas o que é que vamos fazer?
Ryan'la Borz'un işi, ondan ne istediğini biliyorsan benim de bilmem gerekiyor.
Este assunto entre o Ryan e o Borz, se sabe o que o Ryan queria dele... eu também preciso de saber.
Bana ne zaman vuracağını biliyordu, sen yanımda değilken sanki bu işi çok iyi biliyor gibiydi.
Ele bateu-me onde não deixasse marcas, como se de um profissional se tratasse.
O kazığın orada ne işi var be?
À medida que vocês ganham juízo e aceitam a minha oferta, eu vou destruir os vossos corpos de vampiro. Disseste que querias a estaca para os protegeres, Mãe.
Bebeğin ne zaman alternatif bir gerçeklik yaratsa, yapacak bir işi olduğu için yapıyor.
Todas as vezes que o seu bebé criou uma realidade alternativa, tinha um plano.
Şu anda işi pişiriyorlardır, ne dersin?
Eles devem estar a ser sacanas, certo?
Burada ne işi var?
O que faz aqui?
Hayır ve yarın Gillis işi nasıl gidiyor diye sorduklarında onlara kaybedebileceğimizi söyleyeceğim sonra da elimde başka ne olduğunu soracaklar ben de bir şey yok diyeceğim.
- Não. Vão perguntar-me amanhã como está a correr a Gillis, e vou ter de lhes dizer que podemos perder. Depois vão perguntar-me o que mais tenho, e vou ter de lhes dizer, nada.
Bebeğin ne zaman alternatif bir gerçeklik yaratsa yapacak bir işi olduğu için yapıyor.
Todas as vezes que o seu bebé criou uma realidade alternativa, tinha isso planeado.
İşi bırakınca ne yapacaksın hiç bilmiyorum ama dostum olur musun?
Não sei o que farás quando saíres, mas queres ser meu comparsa?
Ne zamandan beri işi arkadaşlarından önce geliyor?
Desde quando é que o trabalho dele é mais importante que os amigos?
Güzel doktorumuzun bu saatte burada işi ne?
Porquê a "doutora" está a ligar tão tarde?
Benim anlamadığım şey, 22 yaşında bir dondurmacının eski bir polisle işi ne?
Mas isto é o que não entendo... O que é que um vendedor de gelados de 22 anos fazia com um ex-polícia, de qualquer maneira?
Çünkü savaş ne kadar uzun sürerse... Sevdiğim işi yapmaya devam edeceğim.
Porque enquanto a guerra durar... posso fazer aquilo que eu adoro.
ne işin var burda 21
ne işin var burada 245
ne işiniz var burada 43
işin 35
isis 37
işık 176
ışık 57
isim 189
işim 71
işini 16
ne işin var burada 245
ne işiniz var burada 43
işin 35
isis 37
işık 176
ışık 57
isim 189
işim 71
işini 16
işıklar 178
ışıklar 44
isim yok 36
işim yok 17
işimi 37
işınla 31
işık yok 16
işim var 162
işıkları aç 25
isırmaz 18
ışıklar 44
isim yok 36
işim yok 17
işimi 37
işınla 31
işık yok 16
işim var 162
işıkları aç 25
isırmaz 18
işığı kapat 29
işin var mı 24
işim bitti 87
işıkları söndürün 27
işıkları açın 23
isimsiz 20
işıkları kapat 24
isimleri 17
işin bitti mi 39
işığı aç 22
işin var mı 24
işim bitti 87
işıkları söndürün 27
işıkları açın 23
isimsiz 20
işıkları kapat 24
isimleri 17
işin bitti mi 39
işığı aç 22