English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Ne köpeği

Ne köpeği traduction Portugais

145 traduction parallèle
Ne köpeği?
Que cão?
— Ne köpeği?
Que cão? !
— Hey, ne köpeği? Yatak odamın penceresinin baktığı avluda havlamadan duramayan bir köpek var.
Há um cão, do lado de lá do pátio, em frente à janela do meu quarto, que não pára de ladrar a noite inteira.
- Ne köpeği?
- Quê? Fiz asneira?
- Köpekler? - Ne köpeği?
Cães?
- Ne köpeği - Rotweiler- - Vahşi öldürücü köpekler
Vou arranjar o dinheiro.
- Ne köpeği?
- O pequeno Charlie.
- Ne yazık ki köpeği dışarı çıkaracağız.
- Lamento, mas temos de levar o cão.
Bu kadar köpeği beslemek ne kadar sürer?
Quanto tempo demora a alimentar esta matilha?
- Adın ne Sakson köpeği?
- Qual é o teu nome, cão saxão?
Ne köpeği?
- Que cão?
Ne de olsa senin durumunda bütün gün burada yalnızken ve o köpeği dolaştırırken...
Você aqui sozinha, no seu estado. E tendo que passear com essa cadela.
Buna inanamazsın, tatlım, ama başı ne kadar dertte olursa olsun Sokak Köpeği, daima bir çıkış yolu bulur.
Não vai acreditar, querida. Mas seja em que confusão estiver esse Vagabundo sempre encontra uma saída.
Frankie, bak ne var? Bu köpeği Zosh'a getirdim.
Olha Frankie, arranjei um cão para Zosch.
Ne olduğunu biliyorum. Sen... anımsıyorsun. Köpeği anımsıyorsun.
- Já sei, lembraste-te do cão.
Av kurnazlık etmek isteyince av köpeği ne yapar? Avın inine doğru ok gibi fırlar.
Se a besta age com astúcia o cão corre veloz como uma flecha até a sua correia!
Baskervilleler'in Köpeği'ne rağmen beni gece yarısı buraya yalnız getirecek kadar istediği için öldü.
Morreu porque desejou uma mulher o suficiente para a trazer aqui à noite. Apesar do Cão dos Baskervilles.
Hele şu köpeği, ağzını açıp tek bir kelime etmeden ne istiyorsa yaptırıyor hayvana.
Quanto ao cão, ele consegue que faça tudo o que quer sem sequer lhe dizer uma palavra.
- Biliyorum, çavuş. - Köpeği yakalayamadıysam, kuyruğunu ne yapayım.
Mas se eu não puder ter o cão inteiro, não quero a cauda.
Senbernar köpeği olana ne dersin?
E aquela que tinha um são-bernardo?
Pis Apaçi köpeği! Ne bu?
Apache cão!
Hem köpeği kim ne yapacak? Bizde T.C. var.
Não precisamos de cães tendo o T.C.
Ne mektupları? Eşiniz ile Glen Vadisi'nin Homo köpeği Donald arasındaki aşk oyunlarından bahsediyorlar.
Falam de actos de amor entre a sua esposa e Donald, o Alegre Cachorro dos Vales.
Çoban köpeği ne kadar büyür?
Um Pastor Alemão cresce muito?
Ne yapacaklar ki? Köpeği mi dava edecekler?
O que vão fazer, processar um cão?
Ne oldu? Köpeği dışarı bıraktınız. Cady onu kaçırdı.
O cão foi à rua e o Cady apanhou-o.
- Ne var? Belki köpeği o zehirlemiştir.
Talvez tenha envenenado o cão.
Ameliyat için köpeği ne zaman getireceğiz?
Quando é que o cão vai ser operado?
Dünyanın en zeki köpeği değilse ne çıkar?
Que importa que não seja o cão mais esperto do mundo?
- Ne köpeği?
- Que cão?
Onu iyi bir av köpeği yapmak ve kaçmasını engellemek için ne yapmak gerekiyorsa yaparım.
Custe o que custar para fazer dele um bom cão de caça... e impedi-lo de fugir, é o que vou fazer.
- Haklısın galiba. O köpeği ne çok sevdiğini biliyorum.
Sei como gostas daquele cão.
Ne yapıyor? Görünüşe göre bir köpeği mi kovalıyor?
O que está ele a fazer?
- Ya Johnny Allen'in köpeği ne olacak?
- E o cão do Johnny Allen?
Bu yaşlı kadına, söyletmeyi başardın, Sam'ın acıklı, tikli bu uyuz köpeği ne kadar sevdiğini.
Conseguiu que essa doce velhinha dissesse que Sam ama esse cachorro sarnento ridículo.
Bu köpeği ne zaman aldınız doktor?
Quando arranjou o cão, doutor?
Şu köpeği benden uzak tut. Ne duruyorsun?
Tirem este cão... de perto de mim.
Az önce köpeği ne diye çağırdığını duydun mu?
Ouviste o que ele chamou ao cão?
Diğer köpeği desteklediğimizi unuttum, ne var?
Tu já não me escutas. Então esqueci-me que subornámos o outro.
- Bana borçlusun adamım. - Ya ne olacak? Başka bir cehennem köpeği ordusunu Mezuniyet Geceme mi yollayacaksın?
Vai treinar cães demônios para estragar o meu baile?
Sana köpeği fırlatan adamı mı kastediyorsun? Evet, ne şakacı değil mi?
Referes-te ao rapaz que lhe atirou o cão para cima.
- O lanet olası köpeği mi? - Evet. - Ne olmuş?
O Malacara, aquele cachorro de merda?
- Ya o adamın köpeği ne olacak?
E o cão do tipo?
Yavru köpeği ne yapayım?
Não, não. Para que quero eu um cachorro?
Ne tür bir köpeği olduğu umurumda değil. Nazik davranmanı, oyuncaklarını paylaşmanı istiyorum.
Não me interessa que raça de cão ela tem, tens que ser simpático, amável e partilha os brinquedos.
Hatta köpeği ile konuşuyor gerçi ne söylendiğini anladığından pek emin değilim.
Até fala com a criatura, apesar de eu ter quase a certeza de que ela não o percebe.
Köpeği geri götürür sonra da tekel bayii'ne uğrarım.
Levo-o de volta e vou a uma loja de bebidas alcoólicas.
İşte sizin durumu Pavlov'un Köpeği'ne benzettim.
Fiz um paralelo entre a tua situação e o cão de Pavlov.
Bak şimdi Pavlov bir bilimadamı ve köpeği ne zaman zil çalsa Pavlov yemeğe gidiyor.
Vês, Pavlov era um homem de ciência... e cada vez que o seu cão tocava um sino, Pavlov ia comer.
- Pavlov'un Köpeği'nin konusu ne?
- Qual é a história do Cão de Pavlov?
- Merkez'den Av Köpeği'ne.
- Base para Recuperador.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]