English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ O ] / O olmalı

O olmalı traduction Portugais

25,853 traduction parallèle
Bu o olmalı.
Deve ser ele.
- Siz Ajan Hotchner olmalısınız.
Deve ser o Agente Hotchner.
Ajan Hotchner'dan daha zeki olduğuna da şüphem yok, o yüzden bence DAB'nin başı sen olmalısın.
Não tenho dúvidas de que é mais esperta que o Agente Hotchner, logo devia ser a chefe do BAU.
Yani şüpheliyle uzun süreli ilişkiye girmesi için adam ya itaatkar ya da kurallara uyacak kadar detaycı olmalı.
Ela não se envolveria numa relação longa com o suspeito se ele não fosse submisso ou aceitasse seguir todas as regras.
Kyle'ın yanında olmalısın. Senden hoşlandı.
Preciso de ti com o Kyle, ele gosta de ti.
Kızıl Şövalyeler, kaleden ayrıldığımız gece bizi takip edip onları eşip çıkarmış olmalılar.
! Os Cavaleiros Vermelhos devem ter-nos seguido na noite em que deixámos o Castelo, e desenterraram-nos.
Kabuk varsa bu Musasat Alsh-Shabab olmalı.
O escudo tem no meu Musasat Alsh-Shabab.
Birlik olmalıyız. Düşmanımıza karşı birlikte mücadele etmeliyiz.
Temos de unir-nos como um e enfrentar juntos o nosso inimigo.
Biz girerken görüp ezberlemiş olmalı.
Ela viu-nos a introduzi-lo e decorou-o.
Benim hastam olmalıydı.
- Era para ser o meu caso.
Bir çikolata, ağırlığı aynı olmalı.
É chocolate. Devia pesar mais ou menos o mesmo.
Sid orada olmalı.
O Sid deve estar ali em baixo.
Sonraki bölüm skeç ve kareografiyi kurmaktı. seeing how it would work with their tails, Kuyrukları nasıI olmalıydı, danslarını insana benzer şekilde uyarlamalıydım.
A parte seguinte fui eu a tentar fazer o esboço da coreografia, a ver como resultaria com as caudas deles e a trazer o jeito de esquilo para uma dança humana.
Efendi Akıllı olmalı, cesur, salih, Bol bilgelikle.
O teu mestre tem de ser inteligente, bravo, justo, com muita sabedoria.
Hayır. Hayır, Stefan birinci önceliğimiz olmalıdır.
Não, o Stefan tem que ser a nossa prioridade.
Senin erkek arkadaşın. Endişelerinizi az olmalıdır.
O teu namorado devia ser a menor das tuas preocupações.
Hayal kırıklığı bu anlamda olmalıdır. O aslında bir kardeşi için var ne demek.
Este sentimento de decepção deve ser o que se sente realmente ter você por um irmão.
Bir gözümüz gelecekte olmalı.
Tendo em vista o futuro.
Doğru. Katil doğruca Luau'dan * gelmiş olmalı.
O assassino deve ter vindo de um luau.
Ve şimdiki çığlığınız bu seçim için olmalı.
Agora, tem de ser o grito destas eleições.
Depo bölgesi bilgisayarlar için modifiye edilmiş olmalı bu yeni bir soğutma sistemi ve WiFi için yüksek yoğunluklu anten var.
A área de armazenamento teve de ser adaptada aos computadores. Tem um novo sistema de arrefecimento e uma antena de alta densidade para o Wi-Fi.
Siz Yüzbaşı Chesterfield olmalısınız.
É o Capitão Chesterfield, suponho.
Sonraki vali sen olmalısın, Johnson değil.
Tens de ser o próximo governador cá, não o Johnson.
Siz Samuel Grant olmalısınız.
Deve ser o Samuel Grant.
Kalp ritmi düzensizdi. Elektrik şoku yüzünden olmalı. Kalp pili takmak zorunda kaldım.
Bem, o ritmo cardiaco dele tornou-se muito irregular, provavelmente devido ao choque elétrico, então eu tive que implementar um pacemaker.
Karnındaki bağlantılar çıkmış olmalı.
Pode ser que o transdutor tenha escorregado.
- Zeus beni geri göndermiş olmalı.
- O Zeus deve ter-me trazido de volta.
Sihrin o kahrolası kristale bağlanmasıyla ilgili olmalı!
Deve ter a ver com a magia estar presa àquele maldito cristal!
Ama Kötü Kraliçe'nin geri dönemeyeceğini biliyorum. O yüzden böyle olmalı.
Mas sei que a Rainha Má não pode voltar, por isso... é assim que terá de ser.
Sihri yok etmek için her ne aradıysa bu odada olmalı.
Seja o que for que estava à procura para destruir a magia deve estar nesta sala.
Bu tutukluların ona yardım edebileceğini düşünmüş olmalı.
Ele deve pensar que estes prisioneiros o podem ajudar.
Gold kristale bir şey yapmış olmalı.
O cristal. O Gold deve ter feito alguma coisa.
Başkan olarak buna memnun olmalısın.
Estava a fazer o meu trabalho. Enquanto presidente, devia ficar feliz.
Dünyanın sonu olmalı çünkü Şerif Nedley ile evlenmek istiyorum.
Isto deve ser o fim, pois apetece-me casar com o Nedley.
Ve Ricky Jerret'in parayı önemsemediği öğrenilince insanlar senin için önemli olanı anlamaya başlayacaklar. Bunu sen de anlamış olmalısın hatta.
Quando souberem que o Ricky Jerret não pensa só no dinheiro, começarão a perceber o que é realmente importante para ti.
O zaman onlar adına güçlü olmalısın.
Então, tens de ser forte por ela.
Görüntü işlevini telafi etmek için güç kaynağını arttırdım. Aşırı yüklenmiş olmalı.
Bem, acabei de fazer o "upload" da fonte de alimentação dela para compensar o processamento de imagem.
DeLuca çok meşgul olmalı.
O DeLuca deve estar ocupado, não é?
Serum benim olmalı!
O soro deve ser meu!
Hyde, ne yaparsak yapalım etkilenmedi bu yüzden savunma pozisyonunda olmalıyız.
O Hyde é insensível a todos os meus ataques. Então, temos de jogar à defesa.
Sadece seninki olmalı.
Devia ter só o teu.
Bana seksi Noah olmalısın dediler. Seksi Noah mı?
Tenho de ser o Noah sexual.
Kendim olmamalıyım, başka bir ben olmalıyım, daha iyi bir ben.
O que preciso é de não ser eu, ser diferente, melhor do que eu.
O sana ait olmalı.
Devias ficar com ela.
Yani, Caleb Los Angeles'a Loksat ile buluşmaya gitmiş olmalı.
Então o Caleb deve ter ido a LA encontrar-se com o LokSat.
Tankı doldurmak için kullandıkları bir kapak olmalı değil mi?
Devem usar a escotilha para encher o tanque, está bem?
Karaborsası devasa olmalı.
O mercado negro deve ser enorme.
Yerleşkedeyken Aleister yapmış olmalı.
Foi o Aleister no Complexo.
Rachel'a Savannah'nın kanını enjekte ettiğinde bebeği etkilemiş olmalı.
Quando ele injectou a Rachel com o sangue da Savannah, isso deve ter afectado o bebé.
Selam. Sen Adam olmalısın.
Você deve ser o Adam.
Peki, o halde hep gitmek istediğini söylediği bir yer olmalı.
Deve haver algum lugar que ela tenha dito que gostava de ir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]