Onun suçu değil traduction Portugais
381 traduction parallèle
Evlat, bu onun suçu değil.
Rapaz, não é culpa dele.
Bu onun suçu değil.
Oh, a culpa não é dele.
- Sırf onun suçu değil ki.
- A culpa não é só dele.
Onun suçu değil. - Haklısınız.
Nisso tem razão, a culpa não é dele!
Onun suçu değil, Lady Di'nin suçu!
Se não dorme a culpa é de Lady Di!
- Bekle! Bu onun suçu değil.
- Ele não tem a culpa.
Daha erken yatamaması onun suçu değil.
Ele näo tem culpa de dormir tarde.
- Bir kabarede çalışıyor. .. işten geç çıkması onun suçu değil.
O horário do clube, não é culpa dela.
Yaşlı olması onun suçu değil.
Ele não tem culpa de ser velho.
- Yaşlılık onun suçu değil.
Ele não tem culpa de ser velho!
Akşamdan kalman onun suçu değil.
Ele não tem culpa de estares com ressaca.
Gerçekten bu onun suçu değil. Anlayacağınız üzere, sorun bende.
A culpa não é propriamente dela.
Başına gelenler onun suçu değil.
Ele não pediu pelo que aconteceu.
Onun suçu değil. Kimse bir şey...
Ele não teve culpa.
Beyaz olması onun suçu değil.
Ele não tem culpa de ser branco.
Bu onun suçu değil.
Não é culpa dela.
Onun suçu değil di, Charlie.
Não foi ele, Charlie.
Bu onun suçu değil.
Seja como for, a culpa não é dele.
— Bu onun suçu değil.
- E que culpa tem ela?
Onun suçu değil.
A culpa não é dele.
- Onun suçu değil ki.
- Não tem culpa.
Bu kesinlikle onun suçu değil, inanın.
Ela não tem culpa nenhuma, a sério.
Aslında onun suçu değil.
A culpa não é dela.
Tam 80 kilo, ama bu onun suçu değil.
Pesa cerca de 80 kg, mas a culpa não é dele.
Ama bunların hiçbiri onun suçu değil!
Mas nada disto é culpa dele!
Yetim olması onun suçu değil.
Ele não tem culpa de ser orfão!
Onun suçu değil.
Ele não tem culpa.
- Onun suçu değil.
- Não é culpa dele.
Onun suçu değil!
Ele não tem culpa.
Aslında, hepsi onun suçu değil.
A culpa não é toda dele...
- Eğer Mulder hastalandıysa, bu onun suçu değil!
Se o Mulder está infectado, a culpa não é dele.
Bu onun suçu değil.
Não é culpa dele.
- Onun suçu değil. - Hayır.
- A culpa não é dele.
Bu onun suçu değil.
- Estou doido ou quê? !
Gallamitelerin kafataslarının saydam olması onun suçu değil.
Não é culpa dos Gallamitas terem crânios transparentes.
Onun suçu değil! Benim suçum!
A culpa é minha!
Raul'un ölümü onun suçu değil Shep.
Não tem a culpa do Raul ter morrido.
Gerçekten onun suçu değil.
Não é culpa dela.
- Onun suçu değil.
- Ela não teve culpa.
Ayrılmamız onun suçu değil.
A culpa não é dele.
Onun suçu değil.
Sem que ele tenha culpa.
İşsiz olman onun suçu değil.
Ele não tem culpa que estejas desempregado.
Onun bir suçu yok. Bu kimsenin hatası değil.
Ele não teve a culpa, ninguém teve a culpa.
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile. - Ama bebek sahibi olmaya hakkı var. - İyi düşündün, Judith.
E se concordares que ele não pode ter bebés por não ter útero, o que não é culpa nem dos romanos mas que tem direito de ter bebés?
Bu onun suçu da değil zaten.
Também não é culpa dele.
Bu onun suçu degil.
Você?
Onun suçu degil.
A culpa não foi dele.
Bu onun suçu değil. O yanlış bir şey yapmadı.
Ela não tem culpa.
Ama kanun baskısına alınması da doğru olmaz. Düşünemeyen halkımız kendisini seviyor akıllarıyla değil ki, gözleriyle seviyorlar. Onun için suçu değil ona vereceğimiz cezayı ağır bulurlar.
Mas não devemos puni-lo, pois é amado pelas multidões... que apreciam com os olhos, não com a razão... e só reagem à punição do réu, nunca ao seu crime.
Onun suçu değil.
Não tem culpa.
Onun suçu değil, o hiçbir şey bilmiyor.
Ela não tem culpa, não sabe de nada.
onun suçu değildi 17
onun suçu 17
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
onun suçu 17
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25