Oğlum benim traduction Portugais
3,490 traduction parallèle
Benim de bir kocam ve oğlum vardı.
Eu também tinha um marido.
Affedersiniz, o benim oğlum.
Desculpe, é o meu filho.
Ben Mark Flemming, bu da benim oglum, Zack.
Sou o Mark Flemming, e... e este é o meu filho, Zack.
Çocuk benim vaftiz oğlum.
Ele é meu afilhado.
Bu benim uzun zamandır kayıp olan vaftiz oğlum mu?
É o meu afilhado há muito perdido?
James Cogan benim oğlum mu?
O James Cogan é... É meu filho?
- James Cogan benim oğlum mu?
- O James Cogan é meu filho?
O benim oğlum.
É meu filho.
Colorado'lu çocuk benim oğlum.
O Colorado Kid é meu filho.
Biliyorsun, benim de iki oğlum var.
Sabe, eu próprio tenho dois rapazes.
Kazmaya devam edin! Orada olan benim oğlum!
Continuem a cavar O meu filho está lá dentro.
O zaman benim oğlum olmaktan çıktın.
Foi quando deixou de ser o meu rapazinho.
Benim oğlum o.
Ele é o meu filho.
Benim oğlum öldü.
O meu filho está morto.
Benim bir oğlum yok ki.
Não tenho um filho.
Henry benim oğlum.
O Henry é meu filho.
Çünkü Henry benim oğlum, sen hayatımın aşkısın ve bizim bir aile olmamız gerekiyor.
Porque o Henry é meu filho e tu és o amor da minha vida, e nós devíamos ser uma família.
O benim oğlum.
Ele é meu filho.
- Yaşasın! - İşte benim oğlum!
Aquele é o meu rapaz!
İşte benim oğlum!
Aquele é o meu rapaz!
Evet, işte benim oğlum.
Isso, aquele é o meu rapaz.
Benim oğlum Birlik için savaşırken öldü... Mavi üniformanın içinde.
O meu filho morreu, a combater pela União... vestindo o uniforme azul da União.
O benim tek oğlum.
É o meu único filho.
Oglum benim, canim oglum.
Meu filho. Meu filho.
İşte benim oğlum.
Sim, esse é o meu rapaz.
Benim gerçek oğlum...
Meu verdadeiro filho...
- İşte benim oğlum. - Şurada.
Esse é o meu rapaz.
- Benim oğlum öyle biri değildi.
Não era esse o homem que conhecia.
Bu benim oğlum.
Este é o meu filho.
Fakat sen de benim gibi oldun, oğlum.
Mas tu ficaste como eu, filho.
İşte benim oğlum.
Este é o meu rapaz.
Bu benim oğlum.
Este é o meu rapaz.
O benim oğlum.
É o meu filho.
Benim oğlum o külüstürle dolaşamaz.
O meu filho não pode andar neste chaço.
Kid, o benim oğlum.
Kid, percebes? É o meu filho!
Yanındaki benim oğlum.
Levas aí o meu filho.
Bu da benim oğlum.
Este é o meu filho.
- İşte benim oğlum. Puan kartları geldi.
Recebemos as pontuações.
Bu benim oğlum, Duncan.
- É o meu filho Duncan.
Bu Duncan, benim oğlum.
É o Duncan, o meu filho.
Eirick, sen benim oğlum değilsin.
Eric, tu não és meu filho.
İşte benim oğlum.
É o meu rapaz.
Çocuk benim oğlum mu?
É meu filho?
Benim de beşinci sınıfa geçen bir oğlum var, ama sen tanımazsın herhalde.
O meu filho vai para o 5º, mas nem parece estar já na escola.
Benim oğlum iyi.
O meu rapaz está bem.
Aradaki fark benim kazanacak olmam oğlum.
A diferença, meu filho, é que eu vencerei.
Oğlum, sen benim küçük değerli meleğimsin ama benimle gelmene izin veremem.
Filho, tu és o meu bonito e precioso pequeno anjo. Não te posso deixar vir comigo.
Bu benim melek oğlum Cal'ın eski anaokulu.
É a escola primária do meu anjo Cal.
Emin olabilirsin, benim tek ve güzel oğlum.
Podes confiar nisso, meu querido e único filho.
Artık benim oğlum olmaktan utanmak zorunda kalmayacaksın.
" Vais deixar de ter vergonha de seres meu filho.
Sunny, O benim tek oğlum.
Sunny, ele é o meu único filho.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim adım 192
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim adım 192
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449