Para bende traduction Portugais
2,610 traduction parallèle
Para bende kalsa ve hepsini tek seferde ödesem.
Por que não fico com o dinheiro e pago tudo de uma vez.
Memişleriniz üç misli kabarınca bende de bir kabarma oluyor.
Quando essas coisas aumentarem para 3 vezes o tamanho normal eu também aumento.
Bende bu halkın huzuru için... kendini buna adayacağını umuyorum.
Espero que sejas dedicado... Para a paz da vila.
Bende para yok.
Não tenho dinheiro nenhum.
Benimle beraber olabilmek için, bende bir sorun olmasını umuyordun.
Esperavas que eu tivesse um defeito para estares comigo.
Bende sizinle kiliseye gelicem, May.
Vou para a igreja contigo, May.
Sende bende olmayan ne bulduğunu görmek istedim.
Estava curiosa para ver o que ele acha que você tem que não tenho.
- Bende bu yüzden kendimi suçlarım ve her gün bu suçluluk duygusuyla baş etmek zorunda kalırım.
E eu sou pessoa para depois se culpabilizar por isso. O que me levará a marcar trabalhos fora para gerir melhor a minha culpa.
Bende merak edip CIA'yi aradım...
Por isso liguei à CIA e pedi para abrirem...
simdi silah bende bunlarin hepsini senin için biriktirdim.
E agora tenho esta arma... as merdas que pensei estão guardadas para ti.
Bende eve gittim, temizlendim sonrada söminede sopayi yaktim.
Então eu fui para casa, limpei-me e queimei o pau na minha lareira.
Bende ona, "Kalp krizi geçirmen için kalbe sahip olman gerekir" dedim
E respondi : "Antes de mais nada, Jack, não devia ter um coração, para ter um ataque?"
Bende bunun diğer ailemi ziyaret etmek için harika bir zaman olduğunu düşündüm.
Eu pensei que seria o momento ideal... para visitar a minha outra família.
Annem yarım saate burada olur bende erkenden gelip yardıma ihtiyacın var mı bakayım dedim.
Mãe ainda tens meia hora para te arranjares. Então, eu pensei em vir ver se tu precisas de alguma ajuda.
Bende çantanı almak için suya girmiştim.
Eu já estava na água, para ir apanhá-la...
Aklında bulunsun, eğer Savannah'ı incitecek bir şey yaparsan bende senin bir yerlerini kırmak zorunda kalırım.
Só para que conste... Se fizeres alguma coisa para magoar a Savannah, vou ter que te partir alguma coisa.
Bende uzatmak için izin istiyorum, efendim.
Permissão também para prolongar, senhor.
Bende uzatmak için izin istiyorum, efendim.
Permissão para prolongar.
Bende uzatmak için izin istiyorum, efendim.
Permissão também para prolongar senhor.
Neyse ki bunlardan hiçbiri bende yok.
Felizmente para mim, não possuo nenhuma dessas características.
Şu titreme olayının ilacı bende, arkadaşım.
Eu tenho o que precisas para parares de tremer.
Bende sana bir tane yazmaya karar verdim.
E por isso decidi começar uma para ti, hoje.
Olsun. Seni ayartacak hap bende mevcut.
De qualquer forma... tenho uns comprimidos para melhorar a tua disposição.
BayTexas Çay. "Zengin" derler bana çünkü bende boldur para
Dizem que sou rico Porque tenho pilim
Denizde kum bende para
A pasta é tanta Que não cabe no mealheiro
Robert'teki dinardan fazla bende para
Liquidez como o Robert Tem dinero
Bir günlüğüne memelerinin bende olması için her şeyimi verirdim.
Eu daria tudo para ter os teus seios por um dia.
- Bende hareket eden herşeye bakıyorum.
- Eu olho para as miúdas todas.
- Bana bir şey söylemediniz, bende oradaydım!
- Também não contaram nada para mim.
Ama evlilik büyük bir karar, bende bunu babama bırakıyorum. Bir kadının birliktelik için uyuması gereken kurallardan 3. sadakat ve 4. namus dur, değil mi?
Mas o casamento é uma grande coisa e, é claro, Vou deixá-la ao pai para uma mulher tem de cumprir com as três virtudes de obediência e quatro, certo?
Bende şimdi onlara gitmeleri söylüyordum sadece...
Estou realmente pedindo-lhes para ir agora...
Senin cevabın bende.
Penso que tenho a solução para ti.
Bende para var.
Tenho dinheiro.
Stereofon benim için oldukça kötü bir dönemdi, çünkü bende Crohn hastalığı vardı.
O Binaural foi certamente uma altura sombria para mim, devido ao Crohn. Tenho a doença de Crohn.
Bende para yok.
Mas eu não os tenho.
Para için geldiler, bende para olmadığını söyledim...
Eles vieram buscar o dinheiro e eu disse que não o tinha...
Onların ilacı bende.
Eu tenho uma coisa para eles.
"Onların ilacı bende?"
"Eu tenho uma coisa para eles."
Evet, ben oraya gittim. Bende onu telafi ettim. Fazladan biraz alışveriş yaptım.
- Sim, e eu aprontei uma para ele.
- Bende yaramadı, hayır.
- Não para mim, não.
Ben kalıptan eğri büğrü çıkmışım,... önümde kalça sallayan haspaya çalım yapacak hal var mı bende?
Eu, que rudemente sou marcado e que não tenho a majestade do amor para me pavonear diante de uma musa furtiva e viciosa.
Fikirler sende, iş kafası da bende.
Tu tens as ideias, e eu a cabeça para os negócios.
Ama bu sirk şeylerini yapmayı öğrenirsem okulu bırakabilirim, sizde beni bir sirkte çalışmaya gönderirsiniz. - Bende orada çuvalla para kazanırım.
Mas se eu aprendesse a fazer coisas de circo, podia deixar a escola e podias emprestar-me a um circo e eu ganharia muito dinheiro!
Sıra bende. Sen bir galeriyi doldurabilecek kadar resmimi çizdin.
Tens desenhos suficientes meus desenho para encher uma galeria.
Bu şarkı bende hep Tanrı için dans etme isteği uyandırıyor.
Esta faz-me sempre querer dançar para o Senhor.
Neden bu sefer bende kalmıyoruz?
Porque não ficas na mina para ser diferente?
Uyuşukluk ve hastalık ilerlemesi korkusu yaşamıyorum, çünkü kontrolün bende olduğunu hissediyorum. Artık onu doğru şekilde geri almaya gücüm var.
Mentalmente, eu não tenho o mínimo medo de a doença progredir, porque estou no controlo e tenho a força para seguir no caminho certo.
Bende yazarsın.
Trá-lo para minha casa.
Pekâlâ hanımlar. Gözler bende, tamam mı?
Muito bem, senhoras, olhem para mim, está bem?
Bende... Bende para var.
Eu tenho dinheiro.
Tamam, acil durumlar için bende fazladan var.
Tudo bem. Tenho uma a mais, para emergências...
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
benden ne istiyorsun 357
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
benden ne istiyorsun 357
bende var 92
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21
benden hoşlanıyorsun 20
benden kaçamazsın 31
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21
benden hoşlanıyorsun 20
benden kaçamazsın 31