English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Saygılar

Saygılar traduction Portugais

1,770 traduction parallèle
Dedektif Taylor saygılarını gönderdi. Yardıma hazırlarmış.
O Detective Taylor manda cumprimentos e oferece os seus serviços.
"Saygılarımla, Russell Edge."
"Sinceramente, Russell Edge".
Ah, saygılarımla. Nasıl istersin? Merhaba.
- Oh, parabéns.. como vai?
Diğer gruplar bana saygılarından ötürü... ve senin, haddini aşanın canına okuyacağını... bildikleri için uzak dururlar.
Os outros operadores mostram respeito por mim, sabendo que matas quem eu pedir, se alguma vez se armarem.
"Saygılarımla, Seth Bullock."
"Com todo o carinho, Seth Bullock."
En büyük saygılarımla, yolunu değiştirmeni önerebilir miyim?
Assim sugiro, com o devido respeito, que saia daqui.
Sneed ve Şirketi saygılarıyla, bu en zor anda taziyelerini sunar, efendim.
Sneed e Cia. oferecem as suas sinceras condolências, senhor nesta hora mais difícil.
Saygılar sunarım, Mr Hefner. Oraya asala gitmedim, asla.
Com o devido respeito, Sr. Hefner, nunca me aproximei sequer do zoo, nunca.
OC'nin yaratıcısı Josh Schwartz ile... Miramax'dan Meryl Poster arasında, dokuz numaradan saygılarımla.
Entre o Josh Schwartz, o fundador do "OC", e a Meryl Poster, da Miramax, em nono lugar, está este vosso criado.
Bize saygıları bir kat daha artacak.
Agora a sério, isso vai ajudar na questão do respeito?
Daha iyisini bulabileceğimizi düşünüyorsan, saygılarımı sunarım.
Se achas que conseguimos melhor que isso deves estar doido.
, teşekkür eder, saygılarımı sunar ve başarılar dilerim,
E boa sorte.
, teşekkür eder, saygılarımı sunarım, Başarılar,
E boa sorte.
Hiçbir şeye saygıları yok.
Não têm respeito por nada.
Törene gidip ikimizin saygılarımızı ileteceğim.
Eu vou ao velório, prestar os nossos sentimentos.
İnsanların bu cehennemde... kişisel mülkiyete hiç saygıları yok.
As pessoas neste inferno, não respeitam os objectos pessoais.
- Saygılarımı sunarım, Lucius.
- Felicito-o, Lucius.
Sanırım şimdi mezarına gidip saygılarımı sunmam gerekecek.
Acho que vou buscar uma garrafa e prestar a minha homenagem.
- Saygılarını sunmak istiyorlar.
- Querem prestar uma última homenagem.
Ve saygılarımı sunmak.
E dar os meus sentimentos.
bu acımasız vahşiler beni deli ediyor, hiçbirşeye saygıları...
Esses selvagens enjoam-me! Não têm respeito pela...
Saygılarımla, Albert Einstein.
Assinado por : Albert Einstein
hepsi yerel kıyafetleriyle imparatorlarına saygılarını sunuyordu,
Todas são mostradas nos seus trajes nacionais, trazendo oferendas ao rei.
"... en azından birer ikâmetgâh temin edebilmek için... " "... burada yaşayan Yahudilerin evlerinden çıkarılıp doğuya... " "... sürülmelerine izin verilmesini yüksek makamınızdan saygılarımla arz ederim. "
Isso tornaria possível que sejam realojados pelo menos alguns cidadãos afectados pelo bombardeamento.
Saygılarımla, H.L. Mencken.
Atenciosamente, H. L. Mencken. "
"Saygılarımla, H.L. Mencken."
"Sinceramente, H. L. Mencken."
Saygılarını iletmeye mi yoksa kız kardeşimi düzmeye mi geldin?
Veio apresentar pêsames ou foder a minha irmã?
Saygılarımla.
Os meus respeitos.
Bay Calabrese'nin liderliğine olan saygılarını... gösterdikleri belliydi.
Pareceu-me óbvio que estavam a prestar respeito ao Sr. Calabrese por ser o chefe.
Saygılar, Burt Vickerman. "
Com os melhores cumprimentos, Burt Vickerman
Ama benim karşımda durmaya devam etseydin, saygılarını kazanırdın.
Mas se te mantivesses firme, podias ter conquistado o seu respeito.
Yüksek saygılarımla madam, hayır.
Com todo o respeito, madame... não.
Doktor size saygılarını sunuyor ve haklı olduğunuzu söylüyor.
Este doutor respeita-o imenso e dá-lhe razão.
Saygılarımla, Abdül Hamit. "
Atenciosamente, Abdul Hamit. "
O zaman Shakespeare'a saygılar.
Bem, tiro o chapéu para Shakespeare, então! - Sem resposta.
Saygılarımla.
Meus respeitos.
Saygılarımla. Irga Olsen. "
"Sinceramente, Irga Olsen."
Saygın aileleri birbirlerinden nefret ediyorlar. Neiman'lar ve Espargosa'lar, Montague'ler ve Capulet'ler oluyor.
Os Neimans e os Espargosas ficam os Montacchio e os Capuleto.
Yaşadılar ve çok genç yaşta öldüler, ve saygı ile değeri hakediyorlar.
Viveram a vida delas, morreram muito jovens... e merecem respeito e dignidade.
Tim Meadows'u istemiş olabilirler. Ama Falcon'u aldılar. Falcon'a saygı duysanız iyi olur.
Bem, eles bem queriam o Tim Meadows... mas tiveram o Falcão... e é bom que que respeitem o Falcão.
Duy beni, özgür Jaffa Sodan savaşçılarına karşı hep büyük bir saygı duymuştur.
Escute-me quando digo que todos os Jaffa livres sempre tiveram o maior respeito pelos guerreiros de Sodan.
Albay, saygısızlık etmek istemem, ama o insanlardan bazılarının soruşturmada çok yardımı olacak.
Coronel, com todo o respeito, alguns deles poderiam ser extremamente úteis na investigação.
Eğer öyleyse, burada 3000 yıldan fazla huzur içinde yatan firavuna saygı göstereceğimize ve firavunun, tek gerekçemiz olan bilim adına veya bazılarının deyişiyle kar amaçlı yaptığımız bu davetsiz girişi affedeceğine inanıyorum.
16 de Fevereiro de 1923 Abertura Oficial do Túmulo Bom dia a todos. Este é um grande momento na minha vida.
Ama aynı oyun sahasını paylaşmaya yetecek kadar birbirlerinin farklılıklarına saygılıydılar.
Mas respeitavam as suas diferenças o suficiente para partilhar o mesmo campo de jogo.
Zuko geralin planına karşı özgürce konuşmuştu, ama Ateş Lord'larının meclisinde böyle yaparak, saygısızlık ettiği Ateş Lord'uydu.
O Zuko não tinha concordado com o plano de um General, mas como o fez na sala de guerra do Senhor do Fogo, quem desrespeitou foi o Senhor do Fogo.
Bu ülke, yaşlılarına gerekli saygıyı göstermeyen tek ülke.
este país é o único país que não valoriza os seus idosos.
Saygılarımızla... "
Os melhores cumprimentos "...
Saygılarımla.
Ou seja, para mim.
Eğer o çocukların mezarlarını gerçekten çiğnemek istiyorsanız. Gerçekten anılarına saygısızlık etmek istiyorsanız hiç durmayın bu anlaşmayı reddedin.
Se querem mesmo violar as campas destes rapazes, se querem insultar a sua memoria, rejeitem este tratado.
Bazılarınız hiç konuşmadı. Buna saygı duyuyorum.
Algumas de vocês nunca falaram.
Büyük annemin kalıntılarına saygısızlık ettin. Ayrıca babam senden nefret ediyor.
Desrespeitas-te os restos da minha avó, e o meu pai odeia-te.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]