Sayın başbakan traduction Portugais
214 traduction parallèle
Bay Kanning, Sayın Başbakan sizinle bir şey konuşmak istiyor.
Advogado Kanning, o reitor deseja falar com você.
Gertrud, Sayın Başbakan merhaba demek istiyor ayrıca bu akşam şarkı söylemeni rica ediyor.
Gertrud, o reitor disse que te cumprimentasse e que esperava te ouvir cantar esta noite.
- Sayın başbakan.
- Bem... Sr. Primeiro Ministro.
Lütfen, lafını bile etmeyin Sayın Başbakan.
Por favor, não tem de quê.
Haksızca avantaj elde ediyorsunuz sayın başbakan.
O Sr... está a ter uma vantagem injusta, Sr. Ministro.
Sayın başbakan, kendimi ifade edemedim sanırım.
Sr. Ministro, acho que não me fiz entender.
İngiltere'ye ilk ziyaretiniz sayın başbakan.
Esta é a sua primeira visita a Inglaterra.
Buyurun sayın başbakan.
Venha, Sr. Ministro.
- Sürebilir misiniz sayın başbakan?
- Sabe cavalgar, Sr. Ministro?
Sayın Başbakan, umarım görüşmelere devam edeceksinizdir.
Sr. Primeiro-Ministro, espero que continue as negociações.
Hayır yetmez Sayın Başbakan.
Ainda não, primeiro-ministro.
Lütfen Sayın Başbakan, lütfen!
Ouça, Mr. Primeiro Ministro, por favor!
Teşekkürler Sayın Başbakan.
- Obrigado, Mr. Primeiro Ministro! - Obrigado!
Bu yüzden, Sayın Başbakan, Entebbe rehineleri olarak bizler İsrail'deki hapishanelerde tutulan...
" Portanto, Mr. Primeiro Ministro, nós, os reféns em Entebbe...
Evet Sayın Başbakan.
Sim, Sr. Primeiro-Ministro.
Sayın Bakan partiniz için hoş bir şey olabilir fakat Sayın Başbakan'ı zor durumda bırakıyor.
É bom material partidário, mas coloca o P.M. numa situação pessoal muito difícil.
Sayın başbakanım, biri bilgisayardan gizli bilgi... sızdırmayı başardı.
Senhor Ministro... - Um indivíduo tinha conseguido arrancar ao nosso computador segredos da defesa nacional -
Sayın başbakanım demek her şey bir düzmeceydi?
Mas, Sr - Ministro, que grande golpe!
Sayın Başbakan ve Beyaz Saray'daki misafirlerimiz.
"'Madame'Primeiro Ministro e convidados, hoje da Casa Branca.
Sayın Başbakan.
'Madame'Primeiro Ministro.
Başkan Katzir, Başkan Sedat Sayın Başbakan Begin değerli misafirler, hanımlar ve beyler.
Presidente Katzir, Presidente Sadat, Primeiro Ministro Sr. Begin distintos convidados, senhoras e cavalheiros.
Buna inanmaya başlıyorum Sayın Başbakan.
Estou a começar a acreditar nisso, Primeiro Ministro.
Endişeli değilim sayın başbakan, sadece meraklıyım.
Não estou preocupado, senhor Primeiro-ministro. Apenas interessado.
Sayın Başbakan, Bizde de diplomatik sırlar var.
Sr. Primeiro-ministro, também nós temos segredos diplomáticos.
" Sayın Başbakan, hatırladığınız gibi 22 Mart'da, Meclis'deki bazı iddialar sonunda özel bir ifade vermiştim.
"Caro Primeiro-Ministro, lembrar-se-á que em 22 de março, " no seguimento de certas alegações feitas no Parlamento, " eu fiz uma declaração pessoal.
Hayır, Sayın Başbakan. Henüz gazeteleri görmedim.
Não, Primeiro-Ministro, ainda não vi os jornais.
Sayın başbakan, sizden istediğim tek bir şey var.
Sr. Primeiro Ministro, Suplico-lhe que o detenha.
Sayın Başbakan...
O Primeiro Ministro!
Deep Space 9'a hoş geldiniz sayın Başbakan.
Bem-vindo à Deep Space Nine, Ministro.
O füzenin, çok yıkıcı bir savaş başlığı taşıdığını, bilmeye hakkınız var, sayın Başbakan...
Você tem de saber agora, Primeiro Ministro, que este míssil está carregando uma ogiva de poder destrutivo significante, e...
Günaydın sayın Başbakan.
Bom dia, senhor Primeiro Ministro.
Evet, sayın Başbakan.
Sim, senhor Primeiro Ministro.
Sayın başbakanım, size ünlü bir yargıcı tanıtmak istiyorum.
Llustre Ministro, deixe-me apresentar-lhe o Dr. Ignatz Sors.
Sayın Başbakan, amacım saygısızlık değil.
Sr., näo pretendia faltar-lke ao respeito.
Sayın başbakan, siz bu mektubu aldığınızda biz işgal altındaki Fransa sahillerine güvenle çıkmış olacağız. Brest Limanı'na karadan bir baskın yapacağız.
Caro Primeiro Ministro, quanto tiver recebido esta carta, teremos desembarcado em segurança na costa ocupada de França, atrás da linhas inimigas, e teremos feito um assalto ao porto de Brest.
- Bir saniye sayın başbakan.
Um momento, Primeiro Ministro.
- Sayın Başbakan.
- Sr Primeiro Ministro.
Sayın Başbakan, iki şey biliyorum.
Sr Primeiro Ministro, eu sei duas coisas.
Sayın dostum, Size başbakanıma karşı saygılı olmanızı şiddetle tavsiye ediyorum, aksi takdirde gardiyanları çağıracağım.
Meu amigo reverendo, peço que... respeite meu Chanceler, ou chamarei meus guardas!
Sayın Yargıç tüm bunlara karşı Başbakan Yardımcısı Anton Kudnov'un şahitliği.
Meritíssimo... pese isso tudo contra a palavra de um homem como o vice-premier Kudnov.
Büyük Britanya Başbakanı, çok sayın Bay Winston Churchill.
"o primeiro ministro da Grã Bretanha... " o muito honorável Winston Churchill...
Sayın Meclis Başkanı, kamara üyeleri, az ve öz konuşacağım. Maalesef, tam sınavlarımın ortasında Başbakan oldum.
Sr Orador, membros da Câmara, vou ser breve, porque infelizmente fiquei Primeiro Ministro exactamente durante os meus exames.
Sayın Meclis Başkanı, kamara üyeleri, az ve öz konuşacağım. Maalesef, tam sınavlarımın ortasında Başbakan oldum.
Sr. Presidente da Assembleia e Membros da Câmara, serei breve, pois tornei-me Primeiro-Ministro a meio da época de exames.
Sayıları gittikçe artan işsiz işçi grupları, eski Başbakan'ın... çıkarmış olduğu vergi reformuna karşı ülkenin her yerinde ayaklanıyorlar.
Grupos de trabalhadores desempregados, cujo número tem crescido devido às reformas fiscais decretadas pelo anterior Primeiro Ministro, estão a amotinar-se por todo o país.
Sayın Başkan, bu Başbakan Mishahuru Soto ve bayan Soto.
Sr. Presidente, o Primeiro-ministro Mishalnuru Soto e Mrs. Soto.
Sayın Başkan, Kanada Başbakanı.
Ligação do Primeiro Ministro do Canadá. Clark?
Sayın Başkan, Başbakan MacDonald Ottawa'dan arıyor.
O Primeiro Ministro MacDonald chama de Ottawa, senhor. Sim...
Bay Başbakan, Bay Başkan, seçkin konuklar, Sayın Lordlar, bayanlar ve baylar bu gece size "hoşgeldiniz" demek benim görevim ve ayrıcalığım.
Sr. Primeiro-Ministro Sr. Presidente distintos convidados Lordes, meus senhores e minhas senhoras é meu dever e privilégio dar-lhes as boas-vindas.
Bu gece özel bir konuğumuz var. Büyük Britanya Başbakanı, çok sayın Bay Winston Churchill. Kendisi şu anda purosunu söndürüp, stüdyoya giriyor.
Esta noite, temos um convidado especial o Primeiro-Ministro da Grã-Bretanha, o venerável Winston Churchill que está agora a chegar ao estúdio e a apagar o charuto.
Ve onları karşılamak üzere olan Sayın bekar Başbakanımız şu sıralar, beşinci hizmet süresine angaje oluyor.
E aqui, para o receber, está o primeiro-ministro solteiro, claro, mas entrando agora no seu quinto mandato.
Teşekkür ederim, Sayın Başbakan.
Obrigado, Sr. Primeiro-Ministro.
başbakan 83
başbakanım 27
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
başbakanım 27
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20