Sen olduğunu biliyordum traduction Portugais
178 traduction parallèle
Sen olduğunu biliyordum.
Frankie, soube logo que era tu.
Sen olduğunu biliyordum.
Sabia que eras tu.
En azından birbirimizi tanıyorduk, emir verenin sen olduğunu biliyordum.
Ao menos conhecíamo-nos um ao outro, sabia que era você mandando.
Ama aşık olduğum kızın sen olduğunu biliyordum. Doğru biçimde davranamadım, hepsi bu. Bunlar sadece laf, Bay Jesse James.
Exceto que... sempre soube que tu eras a escolhida.
Sen olduğunu biliyordum.
Eu sabia que eras tu.
Evet, sen olduğunu biliyordum.
Sim, sabia que eras tu.
Sen olduğunu biliyordum Fredo.
Sei que foste tu, Fredo.
Hey, Dredd! Sen olduğunu biliyordum.
- Dredd, pensei que eras tu.
Sen olduğunu biliyordum.
Eu saber que ser você.
Sen olduğunu biliyordum.
Sabia que era você.
- Sen olduğunu biliyordum baba.
- Eu sabia que eras tu, pai.
- Sen olduğunu biliyordum. - Hayır! Sen!
Eu sabia que só podia ser você!
Veriyorum, ama sen olduğunu biliyordum.
Pago-te, mas sabia que eras tu.
Sen olduğunu biliyordum...
És.
Monica, tanıştığımız andan itibaren aşık olacağım kişinin sen olduğunu biliyordum.
"Monica, soube que te amava no momento em que te conheci."
Gerçek şu ki, sen olduğunu biliyordum.
A verdade é que eu sabia que era você.
Sen olduğunu biliyordum!
Sabia que tinha que ser você!
Sen olduğunu biliyordum, hep sensindir zaten.
Sabia que eras tu, foste sempre tu.
Tanrım, sen olduğunu biliyordum!
Eu sabia que eras tu!
- Sen olduğunu biliyordum.
- Eu pensei que era você.
- Sen olduğunu biliyordum.
- Eu sabia que era você!
Sen olduğunu biliyordum. Sadece şaka yapıyordum.
Eu sabia que eras tu, estava a brincar.
Sen olduğunu biliyordum!
Tinha que ser você!
Sen olduğunu biliyordum.
Bem me parecia que eras tu.
Bilgin olsun diye söylüyorum, sen olduğunu biliyordum.
E para tua informação, eu sei que foste tu.
Sen olduğunu biliyordum.
Eu pensei que era a Teyla.
Sen olduğunu biliyordum, o kadar.
Eu sabia que eras tu, só isso!
Ve Booth ile çalıştığını duyduğumda, ihtiyacım olanın tam olarak sen olduğunu biliyordum.
Quando soube que trabalhava com o Booth percebi que era o que precisava.
Aradığımız adamın sen olduğunu biliyordum.
eu sabia que eras a pessoa indicada para isto.
Sen olduğunu biliyordum, Selene.
Eu sabia que eras tu, Selene.
Sen olduğunu biliyordum.
Eu sabia que foi a senhora.
Biliyorum. Serumun şifresini çözebilecek tek kişinin sen olduğunu biliyordum ve fırsat ayağına geldi.
Eu sempre soube que serias tu a descobrir o soro.
Sen olduğunu biliyordum.
Eu sabia que seria você...
- Vay anasını. Sen olduğunu biliyordum.
Reconheci-te logo.
Sen olduğunu biliyordum...
Já sabia.
Hayır, sen olduğunu biliyordum.
Não, eu sabia que eras tu.
Baştan beri sen olduğunu biliyordum.
Eu sempre soube que eras tu.
Sen kayıptın, o adam yaşıyordu. Paranın peşinde olduğunu biliyordum. İyi akşamlar.
Tinhas desaparecido, ele estava vivo, e eu sabia que só queria o teu dinheiro.
Sen olduğunu biliyordum.
Pensei que fosses ser tu.
Kelly'nın aksine ben senın hüzünlü olduğunu biliyordum.
Ao contrário da Kelly, sabia que estavas triste.
Sen olduğunu hep biliyordum.
Eu sempre soube que eras tu.
- Sen olduğunu biliyordum.
Vê-me isto.
Sen olduğunu hep biliyordum!
Sempre soube que tinhas sido tu.
- Sen olduğunu biliyordum.
Basta!
- onun sen olduğunu mu biliyordum?
Soube que foi você?
Ryan olduğunu biliyordum, ama o Ryan'ın sen olduğunu bilmiyordum.
Eu sabia que era um Ryan, mas não que eras tu.
İçimde, sen olduğunu hep biliyordum.
Eu sempre soube que você era a pessoa para mim.
Eve döndüğümde sen ve Cohen ile karşılaşacağımı biliyordum, ve aramızda bir gerginlik olmasını istemedim, ve bunu yapmanın tek yolunun benim de bir kız arkadaşımın olması olduğunu düşündüm.
Quando vim para casa, sabia que ia ver a ti e ao Cohen. e não queria que as coisas estivessem tensas entre nós, e achei que a única maneira de fazer isso era se eu também estivesse com alguém.
Sen de bunun olduğunu biliyordum.
Eu sabia que tinhas alguma coisa aí dentro...
Bunu yaptım çünkü sen ve büyükannem için ne kadar önemli olduğunu biliyordum. Ve sen eğer bunu yaparsam kendim olabileceğimi söyledin.
Eu só vim porque sabia como era importante para ti e para a avó, e tu disseste-me que se eu viesse, eu podia ser eu mesma.
Eve giden yolu bulmama yardım edebilecek tek kişinin sen olduğunu hep biliyordum.
Sempre soube que seria aquela que me ajudaria a encontrar o meu caminho de volta.
sen olduğunu biliyorum 29
sen olduğunu bilmiyordum 18
biliyordum 1178
biliyordum zaten 31
sen öyle san 131
sen öyle diyorsan 53
sen oku 28
sen osun 16
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen olduğunu bilmiyordum 18
biliyordum 1178
biliyordum zaten 31
sen öyle san 131
sen öyle diyorsan 53
sen oku 28
sen osun 16
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen öldün 179
sen ölüsün 79
sen öyle zannet 20
sen ona bakma 16
sen öyle diyorsun 17
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen öldün 179
sen ölüsün 79
sen öyle zannet 20
sen ona bakma 16
sen öyle diyorsun 17