Sessiz olalım traduction Portugais
78 traduction parallèle
Sessiz olalım.
Silêncio!
Sessiz olalım!
Faça-se ordem!
Biraz sessiz olalım. Şimdi, en baştan başlayalım.
Silêncio, por favor.
Pekala, sessiz olalım.
Muito bem, vamos fazer pouco barulho.
Lütfen. Sessiz olalım.
Calma, por favor.
Sessiz olalım.
Vamos a fazer pouco barulho.
Sessiz olalım, millet.
Pessoal, vamos a fazer pouco barulho.
Lütfen sessiz olalım.
Pessoal, silêncio.
Sessiz olalım lütfen.
Silêncio, por favor.
"Mahkemede sessiz olalım" rolüm.
Disse o meu "silêncio no tribunal".
Sessiz olalım, çıt çıkmasın!
Peço ao público absoluto silêncio.
Baylar bayanlar, sessizlik. Sessiz olalım, lütfen.
Senhoras e senhores, silêncio.
Sessiz olalım.
- Falemos baixo.
Sessiz olalım!
Silêncio! Silêncio!
Tamam, sessiz olalım.
Atenção, façam pouco barulho.
Sessizlik! Lütfen sessiz olalım.
Calados, por favor.
O zaman sadece oturalım ve sessiz olalım, tamam mı?
- Vamos apenas ficar sentados e calados.
Anladım. O zaman sessiz olalım.
Bem, vou ficar calado.
Sessiz olalım, çocuklar.
Atenção.
Biraz daha sessiz olalım.
E vamos baixar o tom de voz.
Ama sessiz olalım, annem hep uyur.
Temos de fazer pouco barulho. A minha mãe dorme muito.
Bayanlar ve baylar, sağdıç için sessiz olalım.
Senhoras e senhores, silêncio para o padrinho.
Sessiz olalım.
Vamos ter calma.
Mr Burns için lütfen sessiz olalım.
Atenção, todos. Vamos demonstrar surpresa ao ver o Sr. Burns.
Sessiz olalım lütfen.
Silêncio, por favor!
Lütfen sessiz olalım!
Cala-te, por favor!
Nihai protesto için haydi sessiz olalım
O governo... - Calar. É o protesto final.
Sessiz olalım... 68 mayısında insanların bunu yapması, güzeldi, romantikti
Então calemos. Quando as pessoas iam para as ruas em 68, era romântico.
Sessiz olalım şimdi!
Tenham calma!
- Sessiz olalım, kardeşlerim.
- Silêncio, irmãos.
Tamam, içeri girdiğinde sessiz olalım ve pür dikkat onu izleyelim.
Ok, quando ela aqui chegar, vamos sossegar, e dar-lhe toda a nossa atenção.
Biliyor musunuz? Hastanın dinlenmesi gerek, sessiz olalım mı?
Ele precisa de um pouco de repouso, por isso vamos dar-lhe sossego.
Sessiz olalım.
Vamos fazer pouco barulho.
Sessiz olalım.
- Boa sorte.
- Lütfen, sessiz olalım.
Silêncio, por favor.
Sessiz olalım.
- Ordem.
Biraz sessiz olalım lütfen.
Silêncio, por favor.
Lütfen sessiz olalım.
Silêncio, por favor.
Biraz sessiz olalım, olur mu?
Vamos calar estas vozes, sim?
Lütfen beyler sessiz olalım.
Não levantem a voz, senhores!
Gecenin kalanında sessiz olalım.
Vamos ficar em silêncio o resto da noite.
Sessiz olalım, lütfen!
Quietos!
- Sessiz olalım lütfen.
- Ordem, por favor.
Şimdi, eyaletimizde mahkeme salonundan görüntü almak yasak o yüzden sessiz olalım.
É ilegal transmitir pela televisão os processos judiciais, É ilegal transmitir pela televisão os processos judiciais,
- Evet haydi sessiz olalım
- Sim. Calar.
- Sessiz olalım arkadaşlar. Evet, hadi çocuklar, sessiz olalım.
Calma, amigos.
Sessiz olalım.
É cedo.
Sessiz olalım!
Silêncio!
Sessiz olalım!
Isto é incrível.
- Sessiz mi olalım?
- Menos barulho?
Pekâlâ, çocuklar, biraz sessiz olalım.
Não gritem.