English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Söylediğiniz gibi

Söylediğiniz gibi traduction Portugais

276 traduction parallèle
- Söylediğiniz gibi?
- Como ia dizendo?
Saçımı bana söylediğiniz gibi yapmaya çalışıyordum.
Arranjei o cabelo como me ensinou.
Bana söylediğiniz gibi bir aydır araştırma yapıyorum Bay Evans.
Como me mandou, Sr. Evans, procurei informações durante um mês.
Şimdi, eğer söylediğiniz gibi yaparsanız, hiç üzülmeyeceksiniz.
- Se fizer como disse, não se magoa.
Söylediğiniz gibi açık alan ve sanırım istediğini alır ve
Como disse o pasto é livre. Se chega um tipo esperto... ele aproveita... o que puder e desaparece depressa.
Daha önce de söylediğiniz gibi, ordu hakkında öğrenecek çok şeyim var.
Como já disse uma vez, tenho muito que aprender sobre o exército.
Söylediğiniz gibi madamın yanına döndüm.
Você disse para vir para o pé da senhora, e por isso eu subi para aqui.
Bir yarı-sek votka martini ; söylediğiniz gibi karıştırıldı, çalkalanmadı.
Um vodka martini meio seco - misturado, e não batido.
Bay King, söylediğiniz gibi ben avcılık için tutuldum.
Sr. King, como disse, fui contratado para caçar, não para escavar sepulturas ou lutar com índios.
Bana söylediğiniz gibi gölü boşalttım efendim.
Esvaziei o lago como você me pediu.
- Evet, efendim, söylediğiniz gibi.
- Sim, conforme disse.
Söylediğiniz gibi, Bay Chuka, artık çok geç.
Como disse, Sr. Chuka. É tarde demais.
- Onlara, bana söylediğiniz gibi, gerçeği söylemeliyim
Bem, dir-lhes-ei a verdade, tal como me disse.
Sizin de söylediğiniz gibi, Doktor, sinir sistemim zaten etkilendiğine göre bana daha fazlasını yapabileceklerine inanmıyorum.
Desde que o meu sistema nervoso já esteja afectado, como indicou, Doutor, não acredito que eles possam fazer muito mais comigo.
Biraz önce söylediğiniz gibi.
É parecido com o que disse sobre ele no princípio.
Hep söylediğiniz gibi aptal, kibirli, bencil ve değerbilmezim de ondan!
Por ser parva, pretensiosa, egoísta e ingrata como sempre me disse.
Onu bayıltıp yatağına yatırdım. Söylediğiniz gibi.
Dei-lhe uma pancada na cabeça e deitei-o na cama, como me tinha dito.
Lütfen söyleyin, Bay Tindle söylediğiniz gibi "sendeleyerek" giderken çıplak mıydı?
Quando o Sr. Tindel cambaleou para casa, como disse, cambaleou nu?
Sanırım bunu, söylediğiniz gibi,
Acho que isto tudo começou exactamente como disse.
Şu Beckum tam söylediğiniz gibi biri.
Este Beckum é mesmo o que disse que ele era.
Aynı bana söylediğiniz gibi onu kaldırıp işe döndürdüm patron.
Já o pus a trabalhar, chefe, tal como queria.
Kont Iblis'in sözünü tuttuğu doğru. Söylediğiniz gibi, bu çok etkileyiciydi Sire.
É verdade que o Conde Iblis cumpriu a promessa, e como disse, foi uma inspiração.
- Evet, bana söylediğiniz gibi.
- Sim, como combinado.
Aslında geçen sene 2 Mayısta Temsilciler Meclisi'nde söylediğiniz gibi ve 23 Kasımda tekrarlamıştınız ve The Observer'daki makalenizde ve The Daily Mail'deki röportajınızda ve parti programınızda da açıkça bulunuyordu.
Tal como disse no dia 2 de Maio do ano passado e novamente a 23 de Novembro e no seu artigo no Observer e na sua entrevista ao Daily Mail e como o seu manifesto especificou...
Bana söylediğiniz gibi birkaç saniye sonra Linda tahmin ettiğiniz gibi... koridorda belirdi.
Minutos depois, ela apareceu no corredor como você esperava.
Sizin söylediğiniz gibi olduğunuzdan şüpheliyim ama şansımı deneyeceğim.
- Também não tenho a certeza de que vocês são quem dizem, mas vou arriscar.
Söylediğiniz gibi bir cismin var olduğunu sanmıyorum.
Não acredito em tal coisa.
Sizin de söylediğiniz gibi bu sadece bir dedikodu.
É somente um rumor, como o senhor disse.
Söylediğiniz gibi, efendim, bunlar oldu.
Exactamente, foi mesmo assim.
Eğer söylediğiniz gibi bir hayvansa neden diğer mahkumlar arasında bu kadar çok seviliyor?
Se ele é um animal, como diz, porque é que os prisioneiros gostam tanto dele?
Mektubunuzda istediğinizi söylediğiniz gibi odaları bir haftalığına rezerve ettim.
Vai pensar... se lhe contar.
Oraya söylediğiniz gibi, dizlerimin üzerinde sürünerek gittim. Sırtımın tutulması bunun ispatıdır.
- Sim, andei sempre de joelhos, como o senhor me disse para fazer, Até dei um jeito nas costas,
Sizin de söylediğiniz gibi, gerçek anlaşılana dek gayrı resmi olmak en iyisi.
Como estava a dizer, nada deve ser oficial até se saberem os factos.
Kötü, katil demek. Tam söylediğiniz gibi.
Quer dizer assassino, mau... tudo como disse.
Eğer hep söylediğiniz gibi o dürüst haberciyseniz, gidip onu görmelisiniz.
E ele não pode vir ter consigo. Se fosse o jornalista isento que diz ser, devia ir ter com ele.
Söylediğiniz gibi efendim... Şeklen basit.
Como diz, senhor, basicamente é simples.
Size ebedi dostluğunu sunmak için. Sizin de söylediğiniz gibi, size tamamen sadık.
Como dissestes, tem por vós uma grande dedicação.
- tıpkı söylediğiniz gibi, şuan haşlanıyorum!
- Tem razão, senhor. Também me está a queimar-me, neste preciso momento.
Bana söylediğiniz gibi bekledim.
Esperei como me disseram.
Bana söylediğiniz gibi bekledim. Hiç kimse girip çıkmadı.
Bem, eu esperei, tal como disse.
Aynen söylediğiniz gibi aktarıyorum :
Disse, e passo a citar :
Söylediğiniz gibi yapacağım.
Vou fazer o que disse.
Ama sizin de söylediğiniz gibi ayrıntıları bilmiyoruz.
Mas desconhecemos os pormenores...
Söylediğiniz gibi 100 gr. Temiz sıvı verdim, sonra 100 gr.
Dei-lhe 110g de líquido e mais 110.
Aynen sizin söylediğiniz gibi sadece mekiğe doğru gidiyorlar, Binbaşı.
Vão direitos ao vaivém como disse que iriam, Tenente.
Saat 22.00'ydi. Madam, söylediğiniz gibi 02.00 değildi. Poirot Deauville'den kalkan son trenin 00.07'de olduğunu biliyor.
São 22 : 00 horas e não 02 : 00, como me disse mais tarde, pois ele tenciona partir no último comboio de Deauville que sai às 00 : 07.
Ben buradayken söylediğiniz o iğneleyici sözler gibi olmaz umarım.
Oxalá não seja tão cortante como o que haveis dito enquanto aqui estive.
- Hep söylediğiniz gibi, Bay Faulkner, çok yalnız. Ynılıyorsam lütfen söyleyin.
Como você diria, Sr. Faulkner, estou a aguentar-me.
Söylediğiniz gibi spor salonundaydı.
Estava no ginásio.
Hayır, gülümsüyerek dinliyorum, çünkü söylediğiniz şey sanki çok uzaklardan geliyor gibi.
Não, sorrio, porque as suas palavras parecem vir dum lugar longínquo.
Şimdi, Bay ve Bn.Simpson söylediğiniz fiyat aralığındaki evler "Sıçan Deliği" gibi renkli komşuları olan evler.
Imóveis Peixe Mal-Cheiroso Com um nome tão mau temos que ser bons Agora, Sr. e Sra. Simpson... as únicas casas que tenho dentro da vossa disponibilidade financeira... são coloridamente referidas como "Ninho de Rato" no bairro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]