Tamamen doğru traduction Portugais
415 traduction parallèle
Babamın ölü bir adama hayat verdiği tamamen doğru.
Que o meu pai instilou vida num morto é bastante verídico.
İnsanlarının birisinin arkasından tamamen doğru olan şeyleri söylemeleri gerçekten çok korkunç.
É monstruoso o modo como as pessoas dizem as coisas pelas costas que são absolutamente e inteiramente verdadeiras.
Evet bu Clay, tamamen doğru.
Está certo é o Clay, não há nenhum equivoco nisso. |
Bu tamamen doğru olamaz.
Não pode ser verdade.
- Belki, fakat sen hiç düşünmüyorsun..... ki bu tamamen doğru, çünkü eğer konuşurken çok içersen, biz yapmak için başka şeyler bulacağız.
Talvez, mas o que diz não tem sentido e está bem... porque se estiver muito bêbado para falar, faremos outra coisa.
Ama ben şimdi tamamen doğru biriyim. Yasalar beni korudu.
Mas agora estou no bom caminho, fui salvo pela lei.
- Tamamen doğru.
- Correcto.
Şöhretinizin tamamen doğru olup olmadığını merak ediyorum.
Pergunto-me se a sua reputação é totalmente verdadeira.
Bu tamamen doğru değil, Cable.
Essa não é toda a verdade, Cabo.
Evet tamamen doğru.
É mesmo!
Ama Julia'yla ilgili hatırladıklarımın tamamen doğru olduğuna inanıyorum.
Mas confio totalmente no que me lembro da... Julia.
Bu tamamen doğru değil. Sadece tarama için çok hızlılar.
Não é exatamente correcto, estão aqui, apenas não o tempo suficiente para registar.
Tamamen doğru, MichaeI.
- Sem dúvida, Michael.
Tamamen doğru!
Acertou em cheio!
Tamamen doğru.
È verdade, na generalidade.
Tamamen doğru.
Absolutamente correcto.
Tamamen doğru anladığıma emin olmak istiyorum.
Eu quis ter certeza de ter entendido direito.
Tamamen doğru olmasa da.
E, talvez, totalmente válidos.
Bu hala tamamen doğru bir vuruş.
- Mas é um tiro legítimo.
Tamamen doğru.
Exactamente.
- Tamamen doğru değildi.
- Mas não foi bem assim.
Bu tamamen doğru değil.
Bom, isto não é inteiramente verdade.
- Bu tamamen doğru değil. Gemide 8 16 yaş arası başka 12 tane çocuk var.
Foram diretas para o Quark's, mas não pelo jogo.
Yolun tamamen doğru olandır, oğlum.
Estás indo no caminho certo, filho.
Bu tamamen doğru değil.
Não é totalmente verdade.
Bu tamamen doğru.
É absolutamente verdadeiro.
Kız kelimesini kaldır, tamamen doğru.
Tira a palavra menina e perfeito.
Önce doğru gitmiyordu, şimdi de tamamen gitmiş.
Primeiro, tinha-o e agora desapareceu.
Doğru anladıysam bana ahlakı tamamen bozulmuş, şeytani bir yaratık olduğumu diyorsun.
Se estou a ouvir bem... estás a chamar-me ser maligno e moralmente falido.
- Tamamen doğru değil.
Isso não é bem verdade.
- Tamamen içine doğru çekiliyoruz.
- Estamos a ser puxados para lá.
Tamamen haklısınız, doğru.
Com certeza está certo.
Tamamen haklısınız, doğru.
É verdade e tens toda a razão.
- Bu tamamen bir tesadüf olamlı, doğru mu?
- Grande coincidência, não foi?
Tamamen böyle denir, doğru.
É o que dissemos, de facto.
Eğer bu sistem tasarladığım gibi çalışırsa... tamamen düz bir şekilde düşüp duracak ve sağa doğru yarım dönüş yapacaksınız.
Se isto funcionar como eu espero, você deve cair a direito, parar, e virar-se para a direita.
- Tamamen doğru.
Sim, correcto.
Şey, gözlerinin tamamen yuvalarından söküldüğü doğru mu?
É verdade que ele estava sem olhos?
Matmazel Dean, tamamen kasıtlı olarak arabayı ağaca doğru sürdü.
Não, muito deliberadamente, Mademoiselle Dean choca com uma árvore.
- bu doğru, tamamen doğru - sözünü kesme bir peçeteye sümkürür ve sonra geri içine çeker bunu sadece bir kaç defa yaptım
- É verdade. É tudo verdade. - Homer, não interrompa.
Bak, cinayet, herşey, eğer doğru taraftaysan tamamen ahlakidir.
O assassínio é completamente ético, desde que estejamos do lado certo.
Parça yoğunluğu merkeze doğru yükseliyor. ancak sonra tamamen düşüyor.
A densidade de partículas aumenta mais próximo do centro, mas depois baixa completamente.
- Tamamen dogru.
Absolutamente certo.
- Tamamen dogru, ilim!
- Absolutamente correcto, conhecimento.
Bu doğru. Annene bunun tamamen büyük bir yanlış anlama olduğunu anlatır mısın.
Diz à tua mãe que foi sempre um enorme mal entendido.
Tamamen Newark'a doğru.
Vamos voltar para Newark.
Sorularıma dürüst ve doğru bir biçimde cevap vermek konusunda kendinizi tamamen rahat hissedin.
Então, responda a todas as minhas perguntas de forma sincera e directa.
Michael Yortusu'ndan önce burayı tamamen boşaltacağınız söylenmişti fakat umarım bu doğru değildir.
Constava que se iria embora de vez, antes do Outono. Mas espero que não seja verdade.
Adımını attığında, başka bir evrene doğru kayarsın. kendi dünyandan tamamen farklı ve bağımsız
Quando o atravessas, tu "deslizas" para outro universo, completamente diferente e separado do teu.
Ancak bu duruşmayı hariç tutarsak bize tamamen güvenmediğinizi söylemek doğru olur mu?
Mas seria justo dizer que, excluindo esta audiência, não confia inteiramente em nós?
Eğer bu konuda ciddi olsaydın, beni kesinlikle On kere güçlü Kamehame-Ha ile vururdun, ve beni tamamen havaya uçururdun. Doğru değil mi?
Se estás mesno a pensar nisso, provavelmente podes bater-me usando o 10 vezes Kamehame-Ha, e acabando comigo duma vez.
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğrusu bu 47
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğrusu bu 47