English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ U ] / Uyandığımda

Uyandığımda traduction Portugais

1,315 traduction parallèle
Eğer uyandığımda daha iyi hissetmezsem o zaman geri gideceğim.
Se não me sentir melhor quando acordarmos, então, regressarei.
Bir sabah uyandığımda bir kocaya dönüşmüş olursan, kaçarım.
Se acordasse uma manhã e te tivesses transformado num marido, fugiria.
Bir gün uyandığımda en değer verdiğim iki insanı kaybettiğimi fark ettim.
E um dia acordei e percebi que tinha perdido as duas pessoas que mais amava.
Uyandığımda tam bir rapor istiyorum 5 askerimin neden öldüğünü açıklayan bir rapor.
Quero um relatório completo sobre hoje, ao acordar a explicar como morreram cinco dos meus homens.
Uyandığımda mı?
Quando eu acordar?
Memleketimde uyandığımda Londra'da olmanın hayalini kuruyorum ve sonra buraya geldiğimde sizin gibi insanlarla dolu olduğunu görüyorum. - Johnny.
Quando viajo pelo país, sonho com Londres, depois, quando chego, isto está cheio de pessoas como vocês.
Uyandığımda, tişörtün üzerinde yazmasa, adımı bile hatırlayacağımı sanmıyorum.
Quando acordei, achei que nunca saberia o meu nome, se não estivesse estampado na camisa.
Uyandığımda, sinema afişlerindeki gibi, "intikamın kükreyen öfkesi" içinde buldum kendimi.
Quando acordei, agi como nos roteiros de filmes... que qualificam de "vingança incansável".
Uyandığımda onun kaçıp gittiğini görmekten çok korkuyorum.
Tenho medo de acordar... e ver que ela fugiu.
Uyandığımda geriye sadece kalbimi titreten Sayuri'nin varlığı kalıyordu.
Só a presença da Sayuri, que fazia tremer o meu coração, ficava no meu corpo quando acordava.
İlk uyandığımda sanki nerede olduğumu bilmiyordum.
Quando acordeava, era como se não soubesse onde estava.
Uyandığımda Tokyo'da bir hastanedeydim ve o zamandan beri de buradayım.
Quando acordei, estava num hospital em Tokyo, e tenho estado aqui desde então.
Rüyadan uyandığımda, nefesim kesilmişti.
Quando acordei do sonho, estava sem fôlego.
Uyandığımda o yoktu.
Acordei e ele não estava lá.
Kie'yi ailesinin evine gitmesi konusunda ikna etmiştim. Lakin ertesi sabah uyandığımda kendi evine gittiğini öğrendim.
Queria levar a Kie de volta a casa dos pais mas quando me levantei na manhã seguinte já se tinha ido embora sozinha.
Uyandığımda birkaç gün geçmişti ve bir minibüsün arkasındaydım.
Ao acordar, tinham passado dias. Estava dentro de uma carrinha.
Evet, çünkü uyandığımda Captain Caveman oynuyordu.
Sim. Quando eu acordei, estava a dar o Captain Caveman na TV.
Uyandığımda tekrar jel sürdüm.
Apliquei mais gel quando acordei e ele quis continuar a "brincadeira".
Dün gece iyi uyuyamadım. Uyandığımda zor yutkunuyordum.
Não dormi bem na noite passada, acordei com a garganta seca.
Aylardır, uyandığımda gözümün önüne gelen tek şey o ve kız arkadaşı. Gülüyorlar. Yarattığım hayatın tadını çıkarıyorlar.
Há uns meses, a primeira imagem que tenho quando acordo... é a dele com a sua namoradinha, a sorrir e a rir... aproveitando o estilo de vida que criei.
Ben, Tom, ve Marcus bir gece bira içiyorduk... ve sabah uyandığımda kolum kaşınıyordu.
Eu, o Tom e o Marcus estavamos a beber umas cervejas uma noite... e quando acordei de manhã, tinha comichão no braço.
Uyandığımda, kim olduğumu ve nerede olduğumu bilmiyordum,
Acordei, não sabia quem era, não sabia onde estava.
Çünkü uyandığımda, etrafım kanla kaplıydı... ve benim kanım değildi.
Porque quando acordei estava coberto de sangue... e não era meu.
Uyuyordum, uyandığımda o bebeğimi incitmeye çalışıyordu.
Eu estava a dormir e acordei e ele queria fazer mal ao bebé!
Uyandığımda asla orda olmaz.
Nunca esta ali quando acordo.
- Uyandığımda yoktu.
- Saiu antes de eu acordar.
Fransa'da parkta ilk uyandığımda, Sikik bir küfe gibi görünüyordum, Burnuma oda spreyi kokusu geliyordu.
Quando acordei em França, num parque, como um sem abrigo, a única coisa que conseguia cheirar era ambientador de carro.
Her gün uyandığımda yaşadığıma şükrediyorum. İnsanlar bazı şeyleri yapış tarzımı beğenmiyorsa bu onları ilgilendirir.
todos os dias, quando acordo, fico feliz por estar vivo, e, se as pessoas não gostam da forma como fiz as coisas, o problema é delas.
Ben de bu sabah uyandığımda öleceğimi sandım.
Também pensei que estava a morrer, quando acordei, hoje.
Uyandığımda yatakta yapayalnız yatan yaşlı bir kadın olduğuma inanamadım.
Quando acordei, nem queria acreditar que era uma velha, sozinha na cama.
Uyandığımda ise gitmişlerdi.
Quando acordei, foram-se.
Bütün bildiğim, uyandığımda bir laboratuardaydım ve elinde Kansas büyüklüğünde bir iğne taşıyan bir kadın yanımda duruyordu.
Só sei que, quando acordei, estava num laboratório, e uma médica com uma agulha enorme estava debruçada sobre mim.
Uyandığımda tanıdığım herkes gitmişti.
Quando acordei todos os que conhecia tinham morrido.
Paris'teyken Isobel'in mezarına dokununca bir şimsek çaktı uyandığımda evimdeydim ve belimde bu vardı.
Quando estava em Paris, toquei no túmulo da Isobel, depois houve um clarão de luz, e depois só me lembro de acordar no meu apartamento e ter isto.
Her gün uyandığımda, Luc'a aynı eksik bahaneyi yapıp beladan uzak durması için, boşluktaki kardeşimi mi arıyım?
Se acordar todos os dias a dar a mesma desculpa ao Luc e a telefonar ao meu irmão a tentar evitar que ele se meta em sarilhos...
Bu sabah uyandığımda dünyada güvenebileceğim tek kişi vardı.
Esta manhã quando acordei, tinha uma pessoa no mundo em quem podia confiar.
Uyandığımda arabanın içindeydim, yanıyordu.
Acordei e estava no carro e o carro estava em chamas.
Uyandığımda, giysilerimi katlamış ve not defterimi yatağın üstüne koymuştun.
Quando acordei, você dobrou as minhas roupas e colocou o meu livro de bolso na cama.
Bu sabah uyandığımda kendimi okyanusa bakarken bulacağımı düşünmemiştim.
Vou te dizer, quando acordei essa manhã não pensei que iria ver oceano.
Bir sabah uyandığımda gitmişti.
Depois acordei um dia de manhã e ela tinha desaparecido.
Uyandığımda zarfı gördüm.
Quando volto a mim, vejo-o.
Uyuyakalmışım. Uyandığımda yanımda değildi.
Adormeci, mas quando acordei ela não estava ao meu lado.
Sabah uyandığımda yarı uyuklar haldeydim. Sonra birden mutfakta otururken onu oraya koyduğunu hatırladım.
Acordei de manhã e vi-a lá debaixo, mas estava meia a dormir...
Sabah uyandığımda yanımda değildin.
Acordei esta manhã e tu não estavas lá.
Uyandığımda orada olmayacaksın.
- Não preciso do seu nome. - Tem possibilidades de pagar?
Ama uyandığımda sona ermezler.
A diferença é que eles me acompanham quando acordo.
Sabah uyandığımda yanımda biri yatıyordu.
Acordei na manhã seguinte e o tipo... Estava uma pessoa deitada na cama comigo.
Uyandığın zaman çoktan anıt mezarımda tıkılıp kalmış olacaksın.
Quando acordares, estarás fechado no meu museleu para sempre.
Uyandığımda toparlayamadım.
Depois, acordei confuso por me ter enganado na paragem,
Ama sana aşık olduktan sonra, her sabah uyandığımda,
Até que me apaixonei por ti.
Uyandığımda her yanım ter içindeydi.
E acordei toda encharcada em suor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]