Uyandırdım mı traduction Portugais
980 traduction parallèle
Mac, uyandırdım mı?
Mac, tirei-o da cama?
- Seni uyandırdım mı, Rose?
- Acordei-te, Rose?
Seni uyandırdım mı?
Está acordado?
Uyandırdım mı, Jim?
Acordei-o? Eu e a Catherine vamos para a minha terra.
Frankie? Uyandırdım mı?
Frankie, Acordei-te?
Uyandırdım mı seni?
Acordei-te?
Oh, Seni uyandırdım mı?
Oh, acordei-o?
Uyandırdım mı?
Acordei-a?
Özür dilerim, uyandırdım mı?
Desculpe-me, acordei-o?
İçimdeki rafa kaldırdığım herşeyi uyandırdın sen.
Acordaste em mim todos os tributos que eles não conseguem.
- Les'i uyandırdın mı?
- Acordaste o Les?
Acıma hissi uyandırdıysam özür dilerim... ama acımı izah etmeye çalıştım... tamamıyla dinmesi çok tuhaf.
Peço desculpa se despertei a sua compaixão, mas descobri que, ao explicar a minha angústia, ela deixa de causar tanta curiosidade.
- Evet, bu oldukça merakımı uyandırdı.
- Sim, intrigava-me.
Bay Van Cleve, sizi uyandırdığım için özür dilerim ama bunu yapılması gerekiyordu.
Agora, Sr. Van Cleve, sinto muito acordá-lo, mas tem que ser assim.
Uyandırdığım için üzgünüm Francis.
Lamento despertar-te, Francis.
Seni uyandırdığım için çok özür dilerim.
Desculpa ter-te acordado.
Uyandırdığım için özür dilerim.
Sinto muito, a despertei, Srta.
- Morrison, uyandırdığım için üzgünüm.
- Desculpe tê-lo acordado, Morrison.
Konuştuklarımız onu uyandırdı.
A conversa acordou-o.
- Kusura bakma, uyandırdım.
- Desculpa ter-te acordado.
Kardeşlik birliğini nasıl uyandırdığımızı hatırlıyor musun?
Você se lembra a saudação?
Seni uyandırdığım için üzgünüm, ama yardım eder misin bana?
Desculpe acordá-la. mas pode ajudar-me?
Kusura bakma seni uyandırdım.
Desculpe-me se o acordei.
Orada oturmuş, yine hayal kuruyordun ben de seni uyandırdım.
Você estava novamente sonhando acordada, então, resolvi despertá-la.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm, Profesör. fakat bu şeyleri gözden geçirmek zorundayız.
Desculpe, se o acordei, Professor, mas temos de verificar estas coisas.
Bahse girerim orada her uşuğu ben uyandırdım.
Aposto que acordei todos os cadáveres, lá em baixo.
- Uyandırdığım için üzgünüm.
- Desculpe tê-lo acordado.
Uyandırdığım için üzgünüm.
Desculpe acordá-la.
Beni uyandırdığınız için kızgınım.
Acordaram-me. Estou irritado.
Luke'u uyandırdım. Evin her yanında onu aradık... bahçeye kadar çıktık.
Acordei o Luke e procurámo-lo por toda a casa... e depois no jardim.
Bay Leo? Sizi uyandırdığım için üzgünüm, efendim.
Senhor Leo!
- Uyandırdım, özür dilerim tatlım.
- Sinto muito que tenhas acordado, querida.
Ama son iki günde bu mahkeme salonundaki performansınız benim çok seçkin meslektaşlarım ve bende şüphe uyandırdı.
Porém, A sua conduta nesta sala de tribunal nos últimos dois dias... deixou uma pequena dúvida nas mentes de meus colegas distintos e de mim... que suas atividades lunáticas com animais infrinja na segurança pública... e não será tolerado.
Uyandırdım galiba.
Bom dia, Antoine. Acordei-te.
Arkadaşımı uyandırdın.
Acordaste o meu amigo.
Eskiden kafasını levyeyle kaldırarak uyandırırdım.
Costumava acordar o Ken com um pé-de-cabra na nuca.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm.
Perdoe-me se o acordei.
Onu ukusundan uyandırdım. O da bana, çocuk muamelesi yaptı.
Acordei-a e depois ela tomou-me por uma criança...
Sizi uyandırdım, ama bir şey oldu.
Lamento acordá-lo, mas passa-se algo.
Bu saatte uyandırdığım için özür dilerim ama derhal bir şey söylemem gerekiyor.
Lamento tê-la acordado, mas precisava lhe comunicar algo, já.
Zoraide onu bu saatte uyandırdığımız için bizi öldürecek.
É muito tarde. Zoraide vai-nos matar por acordá-la a esta hora.
Dün seni uyandırdım sen de uyumana izin vermediğim için beni azarladın.
Ontem fiz isso e tu queixaste-te por não te deixar dormir.
Sabahları kahvaltıya gitmek için onu uyandırırdım. Kapıyı çalardım. Kapı açık olurdu.
Muitas vezes, acordava-o para o pequeno-almoço, batia à porta e a porta estava aberta e ele tinha roupa... da véspera e a guitarra em cima do estômago.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Desculpa acordar-te.
Onu uyandırdım ölüm onu geri verdi.
Eu dei-lhe nova vida,... trouxe-o de volta dos mortos.
Oh, Nick uyandırdığım için üzgünüm. Gerçekten üzgünüm ben.
Desculpa ter-te acordado.
- Oh, Nick seni uyandırdığımız için üzgünüm. - Sorun değil, tatlım.
- Desculpa ter-te acordado.
Seni uyandırdık mı?
Acordámos-te?
Gece 2 : 00'de saçımı yapmak için uyandırdı.
Acordou-me de madrugada...
Evet, ama sanırım onu uyandırdım.
Sim, mas acho que o acordei.
Seni uyandırdığım için özür dilerim. Tamamen afallamış bir halin var.
Desculpa acordar-te, tu pareces completamente atordoado.