Uzaklasmak traduction Portugais
899 traduction parallèle
Her seyden uzaklasmak istedik.
Apenas quisemos afastar-nos de tudo.
O salondan hemen uzaklaşmak zorundaydım.
Eu tinha de sair rapidamente daquele teatro.
İhtiyacın olan şey, bütün gün yaptığın şeylerden biraz uzaklaşmak.
Precisas de te afastar por uns tempos daquilo que fazes diariamente.
Şimdi daha çok istiyordum, buzlu çayının acı tadından ve onunla ilgili herşeyden uzaklaşmak için.
Queria tirar o mau gosto da boca que me deixou o chá e toda aquela história.
- Uzaklaşmak mı?
- Afastar-me?
Evi bu yüzden satıyorum, anılardan uzaklaşmak için.
Tenho de me desfazer desta casa. Traz-me muitas recordações.
Onca kavga-gürültüden uzaklaşmak ne güzel.
Que alívio afastar-me daquela luta na selva.
Kendimize bir yaşam kurmak, Whit'ten uzaklaşmak için.
Para refazermos a vida longe do Whit. Sabe onde eu estou.
Beladan uzaklaşmak istiyorum
Longe da maldade
Ben sadece biraz uzaklaşmak istedim.
Só queria afastar-me por um bocado.
Bizde onlardan uzaklaşmak iyi olur diye düşündük.
Então pensei que era melhor ter umas milhas a separar-nos.
Uzaklaşmak istemiyorum.
Não quero fugir.
Çocuklar hafta sonu gelmeyecekti, ben de biraz uzaklaşmak istedim.
- Oh? Meus filhos não nos vieram e fui durante o fim de semana.
Bowling Green'den mümkün olduğunca uzaklaşmak istiyorum.
Quero me afastar do Bowling Green o máximo possível.
Capo Verde'den uzaklaşmak istemiyorum.
Não desejo permanecer nestas águas de Cabo Verde.
Uzaklaşmak için neden bekliyorsun?
O que a impede de sumir?
Erişilemeyecek kadar uzaklaşmak için gece gündüz araba sürmen gerekecek.
Você terá que conduzir de noite e dia para se afastar.
Bu evden, Celia'dan uzaklaşmak, bu evin senin için tuttuğu mutsuz bütün anılardan uzaklaşmak.
Ficar longe desta casa, da Célia, de todas as memórias infelizes que esta casa te impõe.
Çünkü buradan, kısa bir süreliğine de olsa uzaklaşmak sana iyi gelir.
Porque te vai fazer bem sair daqui, mesmo que por pouco de tempo.
Tek şansımız sabaha kadar uzaklaşmak.
A nossa única hipótese é estar longe daqui de manhã.
Eğer bir sorun veya kavga çıkarsa uzaklaşmak isterim haliyle.
De sarilhos ou violência, obviamente, quero estar a milhas de distância.
O serserilerden uzaklaşmak için ne gerekiyorsa.
Tudo para me livrar daqueles desgraçados.
Bunu sana anlatışımın nedeni, kafamdaki dertten bir süre uzaklaşmak.
Digo-lho para adiar admitir o que me envergonha sempre.
- Tamam, fazla uzaklaşmak yok. - Binin, canlarım.
Mas não muito longe.
Benim tahminim, bunu babandan uzaklaşmak için yapıyorsun. Belki de ödeşmek için.
Eu penso que é para abandonar o seu pai.
Buralardan uzaklaşmak, kaçıp gitmek istiyorum.
Gostava de sair daqui, fugir para os países quentes...
Hayattan kaçıp uzaklaşmak istediğim çok zamanlar oldu ama... yapamadım çünkü kendime sürekli şunu dedim :
Houve horas em que quis fugir da vida! Só não o fiz, porque convenci a mim mesmo que... um dia...
- Uzaklaşmak - Parasız
- Sem dinheiro...
Uzaklaşmak.
Fugir.
- Evet. - Korktu, konuşmak ve uzaklaşmak istedi.
- Ela tinha medo que falasse e nos desmascarasse.
- Bu insanlar yapmalı uzaklaşmak!
- Afasta estas pessoas!
- Piyanodan uzaklaşmak ister misin?
- Queres afastar-te desse piano?
Kaçmak, uzaklaşmak zorundaydım.
Tive que correr para escapar.
Warp enerjimizin tamamı yıldızdan uzaklaşmak için gerekiyordu.
Foi necessária toda a força de warp em reversão, para nos livrarmos do buraco negro.
Biraz uzaklaşmak istiyorum, Sandy.
Afastar-me por uns tempos, Sandy.
Tek istediğimiz gitmek, uzaklaşmak.
Só queremos ir embora, partir.
Kimi zaman herşeyden bıkkınlık geldiği oluyordu. Uzaklaşmak istiyordum.
Há dias em que fico farto de tudo, e gostava de deixar.
Ayrıca buradan biraz uzaklaşmak iyi olur.
Além disso, apetece-me afastar-me daqui.
Burada rastladığımız şu olağan, donuk bakışlardan uzaklaşmak isterim.
Quero afastar-me da habitual imagem monótona que costumamos ter.
Bütün bunlardan uzaklaşmak istiyorum.
Quero fugir de tudo isto.
Londra'daki bu işi bir hafta uzaklaşmak ve böylece kıskançlık ve şüpheden kurtulmak için kabul ettim.
"Aceitei este emprego em Londres " para quebrar um ciclo vicioso de ciúmes e desconfiança.
Bir günlüğüne buralardan uzaklaşmak senin için çok iyi olurdu.
Um dia longe daqui pode te ajudar.
* İstiyorum uzaklaşmak *
I want to walk away
* Uzaklaşmak istiyorum bu savaş alanından *
I wanna walk away from this battleground
Alfa'dan uzaklaşmak istediğini söylediğini sanmıştım.
Pensei que tinha dito que queria sair de Alfa.
Tek yapabileceğim en kısa sürede buradan uzaklaşmak.
Tudo que eu posso fazer é fugir daqui, o mais depressa possível.
Haklısın, sana yardım edeceğim Buradan uzaklaşmak için herşeyi yaparım.
Claro que sim. Faço tudo para sair desta espelunca
Şehirden çıkmak bana iyi gelecek hiçbir yere gitmeyen bu kanallardan uzaklaşmak.
Será bom para mim sair da cidade... fugir desses canais... que não vão a parte alguma.
- Tüm bunlardan uzaklaşmak istiyorum.
- Só quero afastar-me de tudo isto.
Hayatta kalmaya çalışacak..... sıcak iğneden uzaklaşmak isteyecek.
Tenta sobreviver ; foge de uma agulha quente.
Kalabalık yerlerden yürüyor. Uzaklaşmak istemiyor.
Ele anda nas ruas mais apinhadas.
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24