Yardımcı traduction Portugais
45,261 traduction parallèle
- Sana bu konuda yardımcı olamam.
- Não te posso ajudar com isso.
Hayır, hayır. Sana yardımcı oluyordum.
Não, estava a ajudar-te.
Sizi nasıl yardımcı olabilirim memur bey?
Posso ajudá-lo, agente?
Hadi bakalım, yardımcı pilot.
Vá lá, co-piloto.
Çünkü aslında yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
Porque acho mesmo, que posso ajudar.
Yardımcı olabileceğimi sanmıştım.
Achei que podia ajudar as pessoas.
Yardımcı olacağını söyleyen prenses kolunu kırdı.
Ai, ai! O que vou fazer agora? Oh, Deus!
Caleb, buradan çıkmamıza yardımcı olur musun?
Caleb, podes ajudar-nos a achar uma maneira de sair daqui?
Şunu ısır yardımcı olacaktır.
Morde nisto, vai ajudar.
Stiles döndüğünde, bir plan bulmamıza yardımcı olabilir.
Com o Stiles de volta, ele será capaz de ajudar a pensar num plano.
Onların dünyayı kurtarmaya odaklanmalarına yardımcı olur
Isso mantem-nas focadas em salvar o mundo.
Yeni olduğum ve pek bilgili olmadığımdan ve dolayısıyla size pek yardımcı olamadığım için, Büyücüye yardımlarımı sunabilir miyim?
Dado que sou nova e sem experiência e no entanto inútil para ajudar-te, posso ser poupada para ajudar o Feiticeiro?
Ama bir yardımcının fısıltısını duydum.
Mas ouvi sussurros de um acólito.
Yardımcı olabilir miyim?
Posso ajudar-te a encontrar alguma coisa?
Yardımcı olmaya, teşvik edici olmaya çalışarak ya da sadece... Birlikte bir şeyler yaparak.
Ajudando-os, encorajando-os, ou simplesmente... a fazerem coisas juntos.
Şuradakinin, Flint'in yardımcı kaptanı olduğunu düşünüyoruz.
Pensamos que este é o contramestre do navio do Flint.
Evet, belki de yardımcı pilot itmiştir.
Ou foi o co-piloto que o empurrou.
Gizli kimlikle yardımcı pilotun hikayesini öğrenmen gerekiyor.
Devias estar infiltrado e obter a história do co-piloto.
Bana patates soymayı öğretmeye kalkarsa Allah yardımcısı olsun. Sikimsonik boğazına yapışırım.
Se ela tentar ensinar-me a descascar batatas, vou-lhe às goelas.
- Silahımın olması bana yardımcı oldu aslına bakarsanız.
Na verdade, ter uma arma ajudou-me. A sério?
Evet düşüncelerini baskılıyor ve kendini duygularına kapamanda yardımcı oluyor.
Como inibe a mentalização, ajuda a afastar as emoções.
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
Como te posso ajudar?
Sana yardımcı olabilirim.
Eu posso ajudar-te.
Birbirimize onu atlatmada yardımcı olacaktık.
Devíamos ajudar um ao outro a ultrapassar isto.
Yardımcı olmak mı?
Ajudar um ao outro?
- Yardımcı olabilir miyim?
Posso ajudá-lo?
Neyse işte. Georgina'yla Walter'ı annemle babamın bakımına yardımcı olmaları için tuttuk.
Contratamos a Georgina e o Walter para ajudar a cuidar dos meus pais.
Size nasıl yardımcı olabilirim Ulaştırma Güvenlik'ten Rod Williams?
Como posso ajudar, Rod Williams da Segurança?
Boynunu ipten uzak tutmana yardımcı olmaya alışıyorum.
Estou a tentar ajudar-te a manter o pescoço fora do cinto.
Tabitha Stevens'ı markalaştırmamda bana yardımcı oldu.
Ele ajudou-me a promover a marca Tabitha Stevens.
Nasıl yardımcı olabilirim?
Em que posso ajudar?
Sonra müdür yardımcısına gideceğiz.
Depois vamos ao vice-diretor.
En temel sosyal etkileşimler bile hayatta kalmamıza yardımcı olur.
Até as interações sociais mais básicas ajudam a manter-nos vivos.
Courtney ve Clay size yardımcı olacak.
A Courtney e o Clay vão ajudar-vos.
Ama yardımcı olabileceğimi düşünüyorum. Acı çeken, ne hissettiğini anlayamayan, yalnızlık çeken çocuklara.
Mas gosto de pensar que posso ser útil para os miúdos que estão a sofrer, sem saber o que estão a sentir, sozinhos...
Müdür ve müdür yardımcısından referans getirmek yetiyor mu?
Chega para obter recomendações do Conselho Diretivo?
Yaratıcı dışa vurumun tek amacı dünyaya ayna tutmak, ki bu iğrenç insanlar kendilerini görmeye başlayıp sefil hayatlarına katlanmalarına yardımcı olacak bağlar geliştirebilsinler.
A ideia da expressão criativa é virar um espelho para o mundo para que essa gente horrível se comece a ver e a estabelecer ligações para os ajudar a viver as suas vidas deprimentes.
Size gelirlerse Tanrı yardımcıları olsun.
Deus os ajude, se vierem ter consigo.
Müdür Yardımcısı Childs herkesin sırt çantalarını kontrol edecek.
A vice-diretora Childs precisa de verificar as vossas mochilas.
Yardımcı olabilir miyim?
Em que posso ajudar?
Ona notlarında çok yardımcı oldun.
Ajudaste-o tanto com as suas notas.
Ben sadece noktalama işaretleri, kelime seçimi gibi şeylerde yardımcı oldum.
Eu só o ajudei com a pontuação e a escolha de palavras, essas coisas.
Yani sen ona derslerinde yardımcı oluyorsun, o da sana...
Dás-lhe explicações da matéria e ele ensina-te...
Yardımcı olmayan bir Yoda gibisin.
Pareces um Yoda inútil.
Yardımcı Olmayan Yoda.
Yoda inútil. Yoda inútil.
911, nasıl yardımcı olabilirim?
112, como posso ajudar?
Anlamama yardımcı ol.
Dá-me uma ajuda.
14. yüzü de ben ekledim. Kararınızda yardımcı olacağını umuyorum.
E eu acrescentei a cassete número 14 e espero que ela o ajude a tomar essa decisão.
- Birbirimize yardımcı olabiliriz. Kral'ın sözünü bölme.
Não interrompam o Rei.
Bu konuda sana yardımcı olayım.
Deixa-me ajudar-te com isso.
Yardımcı falan yok, hava da düzeltilmeyecek.
Não há acólito nenhum.
yardımcı olabilir miyim 707
yardımcı olabilirim 30
yardımcım 21
yardımcı olamam 23
yardımcı olabilir miyiz 17
yardımcı olayım 24
yardımcı ol 23
yardımcı olabildiğime sevindim 17
yardım 237
yardım edin 2172
yardımcı olabilirim 30
yardımcım 21
yardımcı olamam 23
yardımcı olabilir miyiz 17
yardımcı olayım 24
yardımcı ol 23
yardımcı olabildiğime sevindim 17
yardım 237
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardım etmek istiyorum 79
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardım etmeme izin ver 21
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım eder misin 112
yardıma ihtiyacım var 172
yardım et 1629
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardım etmek istiyorum 79
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardım etmeme izin ver 21
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım eder misin 112
yardıma ihtiyacım var 172