Yatak odası traduction Portugais
3,746 traduction parallèle
4 yatak odası, 3 buçuk banyosu var.
4 quartos, 3 casa de banho e meia.
Fazladan yatak odası ve dekoru dışında tamamen aynı tasarıma sahip.
Tem o mesmo layout excepto um quarto extra - e o tema da decoração.
Güzel, güzel. Ekstra yatak odasına da bakalım.
Muito bem, vamos dar uma olhada ao quarto extra.
Sanırım Peder Hofstadter az önceki aşk tanımın ve kendisinin yatak odasında evlenme teklifi yapması arasında ironik bir bağlantı olduğunu vurguluyor.
Acho que o Reverendo Hofstadter está a fazer uma ligação irónica entre a tua declaração sobre o amor e a tua rejeição do pedido dele no quarto.
Burada bizim odamızla bebek odası hariç dokuz yatak odası daha var.
Há outros 9 quartos além do nosso e este berçário.
Boş yatak odası, dört yıldızlı yatak, ses geçirmeyen duvarlar...
Cama hospitalar vazia, amarras,
Çayı koyduktan sonra mutfak penceresinden bakıyordum ve bir kelebek gördüm. Sonra yatak odasını gördüm.
A seguir... depois de preparar o chá, estava a olhar pela janela da cozinha, a observar uma borboleta, e vi o quarto.
Yatak odası ikinci kattaydı ve tıpkı bir kartal gibi yüksekten mutfağı görüyordu.
O seu quarto fica no andar de cima, no alto, com muito boa visão de águia.
Yatak odası olduğunu nereden bildin?
Como sabes que é o seu quarto?
Betty, yatak odası penceresinden mutfağı göremediğini söylemişti.
A Betty disse-me que não via a cozinha da sua janela do quarto.
Üç ayrı yatak odasında sular için kova var.
Tive de pôr baldes a apanhar água em três quartos diferentes.
Yatak odasında yatarsın.
Vais dormir no quarto.
Bu yatak odasında hoş karşılanmıyorsun, Conrad.
Tu não és bem vindo a este quarto, Conrad.
Yoksa bir gece beni yine bu yatak odasında bulursun, şu sandalyede otururken.
Ou vai encontrar-me aqui uma noite destas. Nesta mesma cadeira.
Sence bu olanlar yatak odasında mı yoksa bir panelvanın arkasında mı geçiyor?
Imaginas isso a acontecer num quarto ou na mala de uma carrinha?
O kıyafet zaten yatak odasının zemininde olacak.
A roupa vai ficar no chão do quarto.
Artık sadece yatak odasında kelepçe takıyorum.
Agora só uso algemas no quarto.
Biliyorum ama verdiğimizi ve adamın yatak odasındaki dolapta yattığını farz edelim. Polisler olayı haber aldı ve eve gelmek üzereler.
Digamos que fizemos isso e que ele fica inconsciente, mas a polícia está a caminho.
Sen kaç tanesine dayanabilirsin Schmidt? Schmiggle, yatak odasında kemerleri hazır ettim.
Schmiggle, tenho os cintos colocados no quarto.
Yatak odasındaki dolap kapalıydı ama...
O armário do quarto estava aberto, mas...
Ben yatak odasına bakayım.
Vou ver o quarto.
Yatak odasına biraz heyecan katmak gibisi yoktur.
Nada como um pouco de uma cena, para apimentar o quarto.
Crewes'un içini boşalttığı her iki kasada yatak odasındaydı.
Dois dos cofres que o Crewes saqueou, estavam localizados no roupeiro do quarto.
Diğeri ofisteydi, ama yinede yatak odasını soymuş.
O outro no escritório, mas vasculhou o quarto na mesma.
Yatak odasına çıkıp devre arasında biraz eğlenelim mi?
Vamos para o quarto divertir-nos no intervalo?
Yatak odası bitti.
Terminei o quarto.
Evet, doğru, ancak öyle olsa bile adamlarınız yatak odasını aramaya gittiğinde hiç stres belirtisi göstermedi?
Sim, é verdade, mas mesmo assim, não mostrou sinais de nervosismo, quando os seus homens foram revistar o quarto dele, não?
Yatak odası temiz!
Quarto limpo!
Bırakın kemikleri yatak odasındaki halıda!
Deixai os ossos no tapete do quarto
Üstte dört yatak odası tam tekmil bar, gurme mutfak ve gördüğünüz tüm imkânlar emrinizde.
Quatro quartos em cima, bar bem abastecido, cozinha gourmet, e todas as comodidades como podem ver.
Scott Thorson'a 3 yatak odası hediye ettiniz mi?
Deu de presente um apartamento de três assoalhadas
Üst kata üçüncü bir yatak odası, dışarıya bir banyo...
Um terceiro quarto lá em cima, um duche ao ar livre...
Kendinize ait bir Oozma Kulübü yatak odası.
O vosso próprio quarto Oozma Kappa.
Belki yatak odasını bu renge boyarız. 871.
Para o quarto talvez...
Güzellik tanrısının yatak odası.
O quarto de Afrodite.
Yatak odası, tatlım.
O quarto en suite.
Aşağı kattaki küçük yatak odasını verdim ona.
Dei-lhe o quartinho no andar de baixo.
- Şey, dün geceki her şeye rağmen yatak odasında ben ve Bayan Fitzgerald son zamanlarda pek ateşli olaylar yaşamıyoruz.
Depois de ontem há noite, as coisas no quarto entre mim e a Sra. Fitzgerald, não ficaram muito melhores. Agora que não trabalho tanto, temos mais oportunidades de reacender a chama, mas...
Beni yatak odasına götür.
Leva-me para o quarto.
Yatak odasına gitmeyi tercih etmedik.
Não conseguimos chegar até o quarto.
Burası ebeveyn yatak odası.
Este é o quarto principal.
Yatak odası ne kadar büyük, inanamıyorum.
Nem acredito que o quarto é tão grande.
Onu yatak odasında dolaştırıyordum.
Estou a andar em volta dela no quarto.
Burası yatak odası.
924 ) } Aqui temos o quarto.
Yani, salon, mutfak, yatak odası ve banyo. Müthiş.
Então, sala, cozinha, quarto e casa de banho.
Yukarı, Franck'in yatak odasına çık.
Vai lá acima ao quarto do Franck.
Ana yatak odasında.
No quarto principal.
Yatak odasına geldik.
Fomos para o quarto.
Yatak odasında ne yapılırsa onu.
Fizemos o que se faz num quarto.
Hope yatak odasına gitti.
A Hope foi para o quarto.
- Hadi yatak odasına geçelim.
Vamos para o quarto.