Yirmi saniye traduction Portugais
101 traduction parallèle
Kanını hareketlendirirsen iyi edersin çünkü bu pislik yuvasından çıkıyoruz. Hem de bir dakika yirmi saniye içersinde.
É melhor pôr esse sangue azul a circular, porque vamos sair deste buraco dentro de exactamente um minuto e 20 segundos.
Çanlar yirmi saniye daha uzun çaldı.
Os sinos tocaram 20 segundos a mais.
Yirmi saniye!
Vinte segundos.
Yaklaşık yirmi saniye.
Há cerca de 20 segundos.
Yirmi saniye.
20 segundos.
Yirmi saniye.
Vinte segundos.
Yirmi saniye kaldı.
Faltam vinte segundos.
Ondört saat, dokuz dakika ve yirmi saniye kalmış.
Catorze horas, nove minutos e vinte segundos.
Yirmi saniye.
Veinte segundos.
- Yirmi saniye.
- 20 segundos.
Maçın bitmesine yirmi saniye kala durum yirmi bire on dört.
Estão a ganhar com 21 contra 14, com 20 segundos de jogo. Aí está o choque. A bola solta-se.
"Tatlım" dediğim en son kişi, yirmi saniye sonrasında hamile kalmıştı.
A última pessoa a quem chamei "querida" estava grávida vinte segundos depois.
Hayır, yirmi saniye.
Não, vinte segundos...
Boşaltma işlemi yirmi saniye içinde başlayacak.
A sequência lançada começará em 20 segundos.
Yirmi saniye, ve sana bir haberim var. Marco ikinci hatta.
Tenho informações para ti, o Marco está na linha dois.
Yirmi saniye, ve... hepimiz havaya uçacağız.
Vinte segundos... e vamos pelos ares.
Takımın ortalama süresi bir dakika yirmi saniye olmadan kimse buradan ayrılmayacak.
Só sairão daqui quando a vossa média for de um minuto e vinte segundos.
Bu ofise ulaşmaları, yirmi saniye alacaktır.
Ainda levam outros 20 segundos para rastreá-lo até este escritório.
Yirmi saniye içinde çarpışma.
- Impacto em 20 segundos.
Seni kurtarmazsam yirmi saniye içinde öleceksin.
Vais morrer em 20 segundos a menos que eu te solte.
Yirmi saniye.
Mexe-te! 30 segundos para o lançamento, | 19,
Hava nakli yirmi saniye içinde yapılacak.
Apoio aéreo fixo em Futago.
Yirmi saniye içinde seninle temas kuracak.
2-0 até contacto. Destroi-o!
Maksimum hıza ulaşmaya- - Yirmi saniye. On sekiz saniye.
Atingindo velocidade máxima em 21 segundos... 18 segundos
Cordelia, yirmi saniye içinde feci bir hastalıya yakalanıp öl Iütfen.
Estás à vontade para cair morta de uma doença grave nos próximos 20 segundos.
Zorunlu basınç düşürmeye yirmi saniye.
20 microts para despressurização.
Yirmi saniye mi?
- Vinte segundos?
Hadi bu kez yirmi saniye deneyelim.
Vamos tentar 20 segundos.
.. Yirmi saniye. Yirmi saniye daha...
Restam ainda vinte segundos!
Yirmi saniye.. Ama fazlası değil.
Mas vinte segundos, apenas.
Zaman limiti yirmi saniye, tamam mı?
Três : Vinte segundos de tempo. Aceitas?
Yirmi saniye tam bir işkence.
Vinte segundos de pura tortura.
Maçın bitmesine artık sadece bir dakika yirmi saniye var. Eagles kendi beş metre çizgisinden önemli bir on metre koşusu yapacak.
Quase a terminar, a apenas um minuto e vinte do final, e os Eagles enfrentam uma jogada crucial dentro da sua linha de cinco jardas.
Yirmi saniye sonra pili çıkart. Anlaşıldı mı?
Vinte segundos e tira a bateria, entendido?
9000 metre yüksekliktesiniz. Normal bir insan oksijen olmadan ancak yirmi saniye yaşayabilir.
Aos 30 mil pés, um mortal dura 20 segundos sem oxigénio suplementar.
- Son yirmi saniye. - Tamam, tamam.
- Faltam 20 segundos.
Üç dakika yirmi saniye.
Três minutos e vinte segundos.
- Yirmi saniye.
- 20 segundos. - Que raio vem a ser isto?
Ellerim için yirmi saniye.
Vinte segundos para as mãos.
Bir saat yirmi dakika otuz saniye sonra Yeni Yıl'a girmiş olacağız.
( Falta exactamente uma hora, 28 minutos ) ( e 30 segundos para o Ano Novo. )
Yirmi bir saniye KSS seni şiddet dizininin tepesine koyuyor.
Os 21 segundos de IPA... colocam-na no topo do percentil do índice de hostilidade.
Çekirdeğin çökmesine yirmi beş saniye var.
25 segundos para ruptura do núcleo.
Patlamaya yirmi iki saniye.
Vinte e dois segundos até à explosão.
Yirmi iki saniye.
Vinte e dois segundos.
Hayır, hayır. Beni yirmi saniye içinde iki kez aşağıladın.
Insultaste-me duas vezes em vinte segundos.
Atmosfere girmeye yirmi beş saniye.
Faltam 25 segundos para a entrada.
İki dakika, yirmi beş saniye.
Dois minutos, vinte e cinco segundos.
- Laura, yirmi saniye!
- Laura, entra em 20 segundos.
- Yirmi saniye kaldı.
- Espera!
Bir saniye, yirmi olsun.
Espere... Vinte.
Yirmi üç saniye.
Vinte e três segundos.
saniye 17
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dokuz 20
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
yirmi üç 29
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dokuz 20
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
yirmi üç 29