Zannederim traduction Portugais
114 traduction parallèle
Zannederim ki şu Yanki üçkağıtçıları bile Missisipi etrafında dönecek kadar akıllı değiller.
Nem os nortenhos são capazes de mudar o curso do Mississippi.
Zannederim, hatta umarım gelmez.
Eu espero que o Pres não venha.
- Kaç tane var? - Zannederim onbin civarında.
- Quantas cabeças tem?
- Zannederim bahse girmem hoşuna gitmedi.
- Suponho que desaprovas a minha aposta.
- Zannederim davetiyeyi okumadın ihtiyar.
Não leu o convite, velho.
zannederim tam bir tesadüf oldu.
Acho que foi uma coincidência.
Sahi mi, Mr. Lane, eğer köpeğin ısırabileceğini biliyorsanız, Zannederim...
Francamente, Sr. Lane, se sabia que o cão iria morder, acho que devia...
Zannederim, seni öptüm çünkü bana Destarte'yi hatırlattın.
Acho que a beijei porque me faz lembrar a Destarte.
- Evet, zannederim öyle.
- Acho que sim.
- Michael. Michael'ın bir küçük bavyera akşamını çalmam onu pek rahatsız etmiyecektir zannederim...
Penso que o Michael não notaria se eu roubasse uma pequena Bávara só por uma noite.
Zannederim, bir puro verebilirim.
Acho que temos um charuto a mais.
Zannederim.
Sem dúvida.
Zannederim, bay O'Malley sizinle görüştü. Bizimle birlikte olmak istiyormusun?
Espero que o Sr. O'Malley tenha falado nas possibilidade de se juntar a nós.
Zannederim kaçmaktan daha kolaydı.
Acho que por ser mais fácil do que fugir.
Zannederim ben Bay Russell'ı anlıyorum.
Acho que percebi tudo, Sr. Russell.
Zannederim savaşmak zorundayız, Dick.
Acredito que teremos que lutar, Dick.
Beş bin, Zannederim.
5000, penso eu.
- Zannederim fazla seçeneğim yok, değil mi?
- Não tenho grande escolha, pois não?
Artık bunun hakkında konuşmuyoruz zannederim.
E se não falarmos mais nisso?
Bu kadar çok param ve işim olsaydı zannederim sürdürebildiğim kadar aç gözlü yaşardım.
Se tivesse tanto dinheiro e um negócio... creio que viveria com todo luxo enquanto durasse.
- Şehir dışına, zannederim.
- Para a parte alta, creio.
Zannederim İngilizler savaşın asıl yükünün Amerikalıların omuzlarında olduğunu anlamakta geciktiler.
Acho que os britânicos foram muito lentos a perceber que o principal esforço de guerra na Europa dependia dos EUA.
Zannederim ki yapacağın şey doğrudan ona gitmek ve " J.D. gecikme için üzgünüm ama,... sekreterimin acil bir kişisel problemi vardı demek.
O que podias fazer era dirigir-te a ele e dizer : "J.D., desculpa o atraso, mas a minha secretária tinha um problema pessoal."
Düşündüğünü zannederim. Ben sizi ayaklandırdım.
- Pensaste que não viria.
Zannederim bana deneyinizin işe yaramadığını söylemek üzere buradasın.Ha?
Suponho que está aqui... para me contar a sua experiência... que não deu certo. Não é?
Zannederim, düğün resimlerinde bol görünüyor.
Acho que está muito giro nas fotos do casamento.
Zannederim alerjim var.
Eu acho que ele tinha uma mancha de febre do feno.
- Zannederim, evet.
- Sim, penso que sim.
Zannederim onun içindeyiz.
Acho que estamos nela.
Zannederim Chang Tsan kabul etmiştir.
Eu acho que o Chang Tsan concorda.
- Öyle zannederim.
- Acho que tenho.
Sanırım o yavaş gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu sayede ben her şeyin olağan olduğunu zannederim ve ona sorun çıkarmam diye.
Acho que pensou que se fosse devagar, não me passaria e lhe arranjava sarilhos.
Zannederim biraz kızdım.
Acho que estava um pouco incomodada.
İyi, zannederim herhangi bir zarar yok.
Bem, já que não houve prejuízo.
Zannederim Tuvok...
- Então Tuvok...
Öyleyse, zannederim ilişkiniz artık bir sır değil.
Então, acho que sua relação não é mais exatamente secreta.
İyi, zannederim öyledir.
Suponho que sim...
Zannederim ki, yeteneklerin gözönüne alındığında, Bu müsabakayı kazanman oldukça mümkün
Claro que, com as suas consideráveis habilidades, é bastante possível que venha a ganhar o evento.
Sizden uzakta, Köprüde- -... geminin kontrol merkezi, zannederim.
Bem longe de você. Na sua ponte... no centro de comando de sua nave, eu acho.
Zannederim sonsuza kadar derin dondurucuda kalacaktım.
Creio que eu teria ficado naquela geleira para sempre
Neelix, Zannederim kahvaltı zamanı.
Neelix, acho que está na hora do desjejum.
Onlara böyle diyebilirim, zannederim.
Acho que posso chamar-lhes isso.
Zannederim kanalda bir şey kaptın.
Deves ter apanhado alguma coisa naquele canal.
Zannederim altın madeni bulduk.
Acho que encontramos ouro.
Zannederim ki Baron için vakit burada ağır geçiyor.
Não, nunca.
Genetik bir kusur, zannederim. Bunun düzeltilmesine yardımcı olabilirsiniz.
Mas é pura perda de tempo.
Evet, zannederim gerekir.
Pois, suponho que sim.
- Zannederim.
Acho que sim.
Şey, bir tapu görmedim ama zannederim burası villa senin.
Não vi a escritura, mas presumo que esta vila seja sua.
Eh, zannederim evet. Ne diyorsun?
Sim, creio que sim.
Zannederim bizimkine pek benzemediğinden evrensel tercümanın yorumlayamadığı bir dil. Harry, tercümanı tekrar ayarla.
Ajudaria se você não se mexesse tanto.