Zannedersem traduction Portugais
388 traduction parallèle
Zannedersem, buraya geldiğimizde de yoktu.
Acho que já não havia quando nós para cá viémos.
O ve Bay Wheaton'ın akşam için planları vardı, zannedersem.
Ela e Mr. Wheaton planearam uma saída, pelo que percebi.
Lester da onun kocası oluyor zannedersem?
O Lester é o marido, deduzo?
Zannedersem var.
Acho que tenho.
Zannedersem sana yazmıştım.
Eu mesma tive de calcular.
- Görüş meselesi, zannedersem.
- É uma questão de opinião, penso eu.
YUkarıdaki arkadaş da yakında şehri terkeder zannedersem.
E penso que o nosso amigo lá de cima vai saír da cidade muito em breve.
1973'te zannedersem.
1.973, acredito.
Zannedersem, damarlarımda az da olsa o Prescott kanından taşıyorumdur.
Creio que apesar de tudo, ainda tenho um pouco de sangue dos Prescott.
Nefesleniyor, zannedersem.
A ganhar fôlego, espero.
Zannedersem annesinin yanında.
Acho que está com a sua mãe.
Niye Hyde Park? Zannedersem ördek sezonu bitti.
- Pensava que os patos tinham migrado.
Zannedersem partiyi bölüyoruz.
Interrompemos a festa. Vamos até ao salão.
Zannedersem burada da yok.
Ele não está aqui agora.
Wissant'a niye davet edildiğimizi zannedersem biliyorum.
Acho que sei porque nos mandaram ir para Wissant.
Zannedersem bundan bahsetmiştin.
Vi logo que não te esquecerias de mencionar isso.
Ziyarette bulunabileceğiniz iki ya da üç tane dul kadın olacaktı zannedersem...
Temos duas ou três viúvas que talvez estejam preparadas...
Diğerlerinin arasında zannedersem, Dominik Cumhuriyeti ve Brezilya.
Creio que, entre outros, São Domingos e Brasil.
1 Eylül, 1939. Zannedersem tarih sizin için biraz tanıdık. Bu, ikinci suçumu işlediğim tarihti.
Primeiro de Setembro de 1939, presumo, que se lembrem da data, é a data da minha segunda grande culpa.
Zannedersem Liverpool üzerinden.
Tenho de ir até Liverpool.
Zannedersem mükemmeldim frank, Bütün bu kaybettiğim yılları kazanmaya çalışmayı düşünmedim.
Acho que se fosse completamente sincera, confessava que não suportava a ideia de ter perdido estes anos todos.
Zannedersem, ama sonra, köşeyi dönünce Sör Tavish Mortimer ile karşılaşmış.
Calculo, mas então Sir Tavish Mortimer apareceu à esquina.
Ranger, zannedersem Ajan Jackson'u tanıyorsun.
Ranger já conheces o agente Jackson.
Evet, Walter, zannedersem bana lazım olan lazım olan, basit bir alev makinası.
Bem, Walt, o que eu preciso é... do teu lança-chamas básico.
Zannedersem, Bay Pitt'in niyetlerinden haberdarsınızdır.
Bom, julgo que já haveis ouvido falar das intenções do Pitt.
Zannedersem, Bay Pitt'in niyetlerinden haberdarsınızdır.
Penso que já conheceis as intenções do Sr. Pitt.
Sesimle sizi esir aldım zannedersem.
Sempre quis actuar para um público "cativo".
Zannedersem daha karnı aç.
Parece-me que ainda tem fome.
- Zannedersem bana söyleyeceksin ki gene elinde bizimki hakkında elinde hiç bir şey yok?
- Suponho que me vás dizer... que não tens nada sobre o nosso rapaz do outro lado da rua?
Zannedersem bir "bayan".
Presumo que seja por uma dama.
Zannedersem benden daha zeki çıktın.
Acho que me ganhaste desta vez.
Zannedersem onu kütüphaneye koydu.
Acho que ele a pôs na biblioteca.
Ama zannedersem liderlerini yakaladığımızı duymak sizi sevindirir.
Mas ficará contente de saber que o líder deles foi apanhado.
Zannedersem konuşmanı kısa kes anlamda birşeyler diyor.
Deve querer que acabe o meu discurso.
Zannedersem sadece çok derin, çok duyarlı bir insan bulacağıma inanmıyorum.
Acho que nunca contei encontrar um tipo tão profundo e sensível.
- Zannedersem bir çaresine bakarız.
- Acho que se vai resolver.
Eee, zannedersem.
Bem, acho que sim.
Bunu hatırladın zannedersem.
Acredito que reconhece isto.
Zannedersem fazlasıyla piştim.
Pessoalmente, acho que estou assado de mais.
Zannedersem koyunlar bu dünyaya işkence çekmeye gelmişler.
Parece que uma ovelha nasce só para sofrer.
Zannedersem Bayan Hurst'un elbisesindeki dantel de...
Gostava que as tivesse visto. A renda do vestido da Sra. Hurst...
Arabayı gönderme konusunda bana imada bulunuldu zannedersem.
Isso é uma dica para eu mandar preparar o coche?
Yolumuzdan çekilmeleri için... bu kadar dürtmek, zannedersem yeterli olur.
É possível que seja suficiente para afastar as criaturas.
Zannedersem... bu da seni iyi bir kadın yapıyor.
Acho... que isso faz de si uma boa mulher.
Zannedersem siz Kaptan Janeway'siniz.
Presumo que seja a Capitã Janeway.
Zannedersem bu bir uzaysal solucan deliği değil, fakat bir zamansal çatlak olabilir.
Eu especularia que o Buraco de Verme é uma fissura não só no espaço, mas no tempo.
Bir mikron kabul edilebilir, ama zannedersem yapmak zorunda.
Era preferível um micron, mas suponho que terá de servir.
Üzgünüm Seska, bunu anlamıyorsan, fakat, zannedersem bu senin... kendi kendini anlama meselen.
Mas está morto. Janeway para Seska. Está um corpo no Convés 12.
Zannedersem, Taktik konsolunun arkasında ilk yardım kutusu olacak.
Presumo que ainda haja um kit médico de emergência atrás do console táctica?
Zannedersem bu sana ait.
Acho que isto é seu.
Zannedersem bu onun şovu.
Agora é ele que comanda.