Çok da kötü değil traduction Portugais
231 traduction parallèle
Şu Hinkel çok da kötü değil.
O Hynkel não é tão mau como isso.
- Çok da kötü değilmiş, değil mi?
- Vamos, não está tão mal.
Hayatım çok da kötü değil, ama ben hayatımın geri kalanını sevimli ve güzel... küçük şişman öğrencilere nasıl kayak yapılacağını öğretmeye, harcayarak geçirmek istemiyorum....
A minha vida não é tão terrível, mas eu não desejo passar o resto dela, a ensinar meninos gordos, a esquiar e fazendo-me simpático e pitoresco.
- Bu, çok da kötü değil.
- Isso não é muito grave.
Çok da kötü değil.
Bem, não é nada mau.
Bu iş para getirmezse, çok da kötü değil. Doğru yapılırsa.
Se não der dinheiro, não é tão ruim... se dirigido corretamente.
Ama durum çok da kötü değil Seibert.
Isso não é uma catástrofe, Seibert.
Çavuş çok da kötü değil.
Näo é assim täo mau.
Biliyor musun, çok da kötü değil.
Isto não é assim tão mau.
Çok da kötü değil, Sam.
Oh, não é tão mau, Sam.
Yine de, burada çalışmak çok da kötü değil.
Mas não é mau trabalhar aqui.
Çok da kötü değil.
Não é assim tão mau.
Kedileri dışarı çıkarırsak çok da kötü değil.
Depois de tirarmos os gatos, não será muito mau.
- Çok da kötü değil, değil mi? - Değil.
- Não é assim tão mau, não é Timmy?
Çok da kötü değil Homer.
Não é assim tão mau, Homer.
Hey, bu aslında çok da kötü değil.
Hei Isto não é assim tão mau...
Çok da kötü değil, değil mi?
Isto não é assim tão mau, pois não?
- Çok da kötü değil. - Evet, sorun değil.
Não é assim tão mau.
İşim çok da kötü değil.
O trabalho, até não...
- Bu fikir çok da kötü değil.
- Não é má idéia.
Kulaklar çok uzun olmuş, pelerini de göremiyorum ama çok da kötü değil.
As orelhas são muito longas, e sinto falta da capa, mas nada mal.
Çok da kötü değildi, değil mi?
Não foi assim tão mau, pois não?
Çok da kötü değil, Lois.
Não é assim tão mau, Lois.
Tamam. Çok da kötü değil.
Não está assim tão mau.
Bence aile çok da kötü değil.
- Ter família não é assim tão mau.
Çok da kötü değilsin, değil mi, büyük dostum?
Não és assim tão mau, pois não, grande camarada?
Evet, ama çok da kötü değil.
Sim, mas não é muito mau.
Çok da kötü değil.
Não é tão mau.
- Bence bu çok da kötü değil.
- Apesar disso, eu acho que é muito porreiro.
Çok da kötü değil!
Não corre nada mal.
Üçünden birini tutturmak çok da kötü değil herhalde.
Bem, creio que uma em três não é mau.
Bacakları geçtikten sonra, çok da kötü değil.
Depois de comeres as pernas, até que não é assim tão mau.
Çok kötü olsa da, sadece şu an önemli değil.
Não é só agora, embora isto já esteja mau.
Bu o kadar da kötü değil ama sizi uyarıyorum, çok seçiciyimdir!
Acho que não, ela parece um bom pássaro, amiga. Não metida como você, Duquesa.
Aslında sürahinin şekli pek umurumda değil ve telefon da çok kötü yerleştirilmiş
É, não gosto muito da forma do decanter e o telefone está mal colocado.
Birkaç yıl önce bu çok zordu, ama artık o kadar da kötü değil.
Era pesado há alguns anos atrás, mas agora não é tão mau.
Üstelik beni çok kötü buluyor. Ama haksız da değil.
Ainda por cima, acha-me má e aqui entre nós, até tem razão.
Bu çok da kötü bir durum değil.
Isso não é assim tão mau.
Çok da kötü bir şey değil.
Nem sempre é uma coisa má.
Daha çok ya da daha az kötü değil.
Simplesmente irritante.
Çok da kötü bir şey değil.
Essa não é a pior parte.
Sanırım biraz ayrılık çok da kötü bir fikir değil.
Bem, creio que algum tempo separados não será má ideia.
Diğer gazeteler kadar kötü değil, ama çok iyi olduğu da söylenemez.
Comparado com outros, o jornal não é mau, mas isso não é grande elogio.
Jane'den çok kötü haberler içeren bir mektup aldım. Kimseden gizlenecek gibi değil.
Acabei de receber uma carta da Jane com terríveis notícias, que não podem ser escondidas.
- İnatçı ve küstah olabildiğini biliyorum. Onur kırıcı, adi ve kaba olduğundan bahsetmeye gerek bile yok ama aslında o kadar da kötü biri değil. Çok çalışıyor.
- Sei que ele pode ser teimoso, já para não falar em mau, insultuoso, mal-educado, mas não é só mau.
Şey, iffetli bir hayat çok kötü değil.
A pureza da vida não é assim tão má.
Bu çok da kötü değil.
Tudo bem.
El Morro'ya siyasi bir suçlu... ya da bir yazar olarak değil, bir tecavüzcü, bir katil ve bir CIA ajanı olarak... çok kötü bir şöhretle geldiğimden, bu bana hapishanenin o her şeye kayıtsız doğaüstü havası içinde... gerçek katiller, gerçek tecavüzcüler,
Chegueia EIMorro não como prisioneiro políítico ou escritor mas com a reputação infamante de violador, homicida e agente da CIA. Isso, e o facto de por causa dos comprimidos parecernada me tocar, deu-me uma aura de perigo e de respeitabilidade entre os verdadeiros homicidas, verdadeiros violadores e mais criminosos que pelo mais ínfimo motivo não hesitavam em matar-se.
Fair Haven çok kötü durum da değil.
Fair Haven não se deu muito bem.
- Evet. İkinci kardeş öldüğünde çok kötü hissettin, değil mi?
Ficaste aborrecida com a morte da segunda irmã?
Komplo için değil ama verdiği çok kötü bir karar için.
Não da conspiração, mas da decisão horrível que tomou.
çok daha fazlası 28
çok daha iyiyim 55
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok da önemli değil 21
çok daha kötü 18
kötü değil 112
çok düşüncelisin 96
çok daha iyiyim 55
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok da önemli değil 21
çok daha kötü 18
kötü değil 112
çok düşüncelisin 96