Çok tatlı bir kız traduction Portugais
170 traduction parallèle
Çok güzel bir gece. Ve çok tatlı bir kız.
Qué noite... e qué mulher.
Çok tatlı bir kız.
É uma rapariga tão amorosa.
O gerçekten çok tatlı bir kız. Tek isteğim birisinin onu evlat edinmesi ve eğitimini yaptırması.
Ela é uma moça muito meiga... eu só gostaria que alguém a adota-se para manda-la para a escola.
Çok tatlı bir kız!
Ela é muito bonita!
Çok tatlı bir kız, değil mi?
Não é um amor?
O çok tatlı bir kız biliyorsunuz... o hareketleri... vücudunun kıvrımları çok fazla dikkat çekiyor.
Mas, para os rapazes de Beardsley... é uma rapariga encantadora... com swing, com jazz. E ela tem aquelas curvas em que eles reparam.
Çok tatlı bir kız vardı.
Era uma rapariga amorosa.
Çok tatlı bir kız Bannister.
Ela é encantadora, Bannister.
Alex, o çok tatlı bir kız. Ayrıca hem çok eğlenceli hem de çok zeki.
Alex, ela é gira e muito divertida e bastante inteligente.
Çok tatlı bir kızı var.
Ele tem uma filha linda.
O çok tatlı bir kız.
É uma miúda muito meiga.
O çok tatlı bir kız.
Ela é um amor de garota.
Çok tatlı bir kız, Edward.
Ela é amorosa.
Çok tatlı bir kız.
Uma miúda tão simpática.
Lily çok tatlı bir kız.
A Lily é uma moça muito querida.
Çok tatlı bir kız olmalı. Öyle.
- Deve ser adorável.
O çok tatlı bir kız ve ona büyük bir iyilik yapmış olacaksın.
É uma pobre inocente e seria um grande favor que lhe faz.
Çok tatlı bir kız.
É uma jovem encantadora!
Çok tatlı bir kız.
Ela é gira.
Çok tatlı bir kızınız var.
A sua filha é muito simpática.
Amy çok tatlı bir kız, kadınsı.. hassas, çekici.
A Amy é uma miúda amorosa, é feminina, delicada, atraente.
- Çok tatlı bir kız değilmi?
- É muito boa.
Çok tatlı bir kız.
Bonita rapariga.
Önemli değil. Çok tatlı bir kız.
Ela é uma rapariga tão bonita.
Kathy çok tatlı bir kız.
Sabes, a Kathy é mesmo um amor.
Bobbi çok tatlı bir kız.
A Bobbi é muito querida.
Her şeyden öte, çok tatlı bir kız.
No fundo, é uma miúda amorosa.
O... Mösyö çok tatlı bir kız gibi çalıyor.
Ela toca... como uma rapariga muito simpática.
- Çok tatlı bir kız.
É encantadora.
Çok tatlı bir kız. Çok tutkulu.
É uma moça encantadora, cheia de garra.
Oh, Raymond, çok tatlı bir kız.
- Oh, Raymond, ela é adorável.
Ally çok tatlı bir kız.
A Ally é encantadora.
- Çok tatlı bir kız.
- É uma gaja gira.
Çok tatlısınız, ama para sıkıntısı çektiğimde, bir derdim olduğunda... benim ne yaptığımı biliyorsunuz.
É simpático, mas se a vida der para o torto, quando pressentir um problema, já sabes o que faço.
Juana'nın çok tatlı ve iyi bir kız olduğunu bildiğimi... ama onunla evlenmenin başına bela açacağını söylemiştim. Hatırladın mı?
Disse-te que sabia que a Juana era uma boa rapariga, mas casar com ela era pedir sarilhos.
ARKADAŞIM Bir zamanlar çok tatlı, ürkek bir kız varmış.
ERA UMA VEZ UMA BELA RAPARIGA, QUE ESTAVA MUITO ASSUSTADA.
Çok tatlı ve itaatkâr bir kız.
Ela é adorável... e uma filha obediente.
Bir bale okulum olacak tatlım ve bunun anlamı her zaman en az yarım düzine çok zengin babaları olan küçük beceriksiz kız demektir.
Eles têm uma escola de ballet, querida, o que sempre significou meia dúzia de garotinhas gorduchas com pais muito ricos.
Çok tatlı bir genç kız, öyle değil mi?
Ela é uma rapariga muito engraçada, não é?
Tanrım neden bizim küçük tatlı oğlumu Amerika'da Janice gibi bir çok bakir kız varken bu yaşlı yahudi kadınla evlenmek istiyor?
Porque diabo o filhinho dela quer casar com esta velha judia morena com donzelas como Janice Lacouture tão abundantes nos Estados Unidos?
Çok tatlı bir kız.
Lembrava-me muito a Sue Beth.
Evvel zaman içinde, çok güzel bir kız varmış adı Shelby'ymiş. Ve Shelby'nin çok tatlı, kibar ve harika bir perisi varmış adı Clairee'ymiş. Ama bir de korkunç şeytan ruhlu, çirkin cadı varmış adı Ouiser'mış.
Era uma vez uma bela rapariga chamada Shelby e a Shelby tinha uma fada boa, encantadora, bondosa e maravilhosa chamada Clairee, mas havia também uma bruxa má, horrível, malvada e feia chamada Ouiser.
o doğum yapmamış bir inek gibi- oh, alemlerin tatlı kraliçesi çok haklısın. artık genç kız hayallerini bırakmanın ve diğer trene binip yeni istasyonlara gitmenin zamanı geldi
Ela é esquisita, e mais nada... Ali está a pequena rainha do momento. Acaba com essas falinhas, tens razão!
Çok tatlısın. Büyüleyicisin. Sütyeninin içindeki kırmızı ete bir an bakmak için teslim olabilirim.
É deliciosa, encantadora e abdicaria de comer carne vermelha só para a ver de soutien.
Louisa Musgrove çok sevimli, tatlı huylu bir kız, aptal da değil, fakat...
Louisa Musgrove é uma garota adorável e de bom caráter e também inteligente, mas...
Seveceğin bir arkadaşım var. Çok tatlı kız.
Tenho uma amiga de quem gostarias.
Çok tatlı bir kız, değil mi?
É gira não é?
Çok tatlı ve güzel bir kız.
Ela é amorosa, bonita...
Ve Nigel'ın çok tatlı küçük bir kızı var.
E o Nigel tem uma filha muito encantadora.
Fıstığımız çok tatlı minik bir fıstık olacak.
A Teeny vai ter uma pequenina Teeny.
- Evet. Çok güzel bir kız. - Çok tatlı.
É muito bonita, muito doce.
çok tatlısın 281
çok tatlı 272
çok tatlısınız 41
çok tatlılar 32
çok tatlı biri 28
çok tatlı bir çocuk 17
çok tatlı değil mi 24
çok tatlıydı 26
çok tatlıdır 20
bir kız 192
çok tatlı 272
çok tatlısınız 41
çok tatlılar 32
çok tatlı biri 28
çok tatlı bir çocuk 17
çok tatlı değil mi 24
çok tatlıydı 26
çok tatlıdır 20
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kız mı 24
bir kız var 17
bir kız vardı 25
bir kızla tanıştım 24
bir kızımız 16
bir kızılderili 16
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok teşekkürler 1924
bir kız mı 24
bir kız var 17
bir kız vardı 25
bir kızla tanıştım 24
bir kızımız 16
bir kızılderili 16
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok teşekkürler 1924
çok teşekkür ederim efendim 35
çok teşekkür ederiz 106
çok tehlikeli 270
çok taze 16
çok temiz 27
çok tuhaf 438
çok tuhafsın 37
çok tuhaftı 23
çok teşekkür ederiz 106
çok tehlikeli 270
çok taze 16
çok temiz 27
çok tuhaf 438
çok tuhafsın 37
çok tuhaftı 23