English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Batıya

Batıya traduction Russe

1,278 traduction parallèle
Batıya gitmiyoruz.
Мы идем не на запад.
Evet. 33 batıya yönelin, sonra güneydeki Turnpike'a dönün... ve işte oradasınız.
Знаю, по 33-тьему шоссе на запад, а потом по платной дороге на юг. И вы на месте.
Yakın geçmişte, ben de kovamı doldurdum ve batıya yöneldim.
Так что, в один прекрасный день, я упаковал свою лопату и рванул на запад.
Rüzgar batıya doğru eserken bir balonu bıraksam hangi yöne gider?
Если лететь на воздушном шаре и ветер с Запада... то в каком направлении Вы полетите?
Kendimizi Çin'de bulacak kadar batıya mı geldik? Beyaz bir adam, o kibirli, hergele Wu gibi bir Çinli'nin... önünde yerlere eğiliyor.
Мы чё, так далеко заперлись на запад, что очутились, блядь, в Китае, где белый человек раскланивается перед такими китаёзами, как этот наглый хуесос Ву!
Ne garip, batıya yolculuk sırasında hepimiz açken hiç bayılmamıştın.
2цСтранно, что ты не нырял в дороге, когда нам нечего было есть.
Dul hanım, New York City'de keyif çattığı... ve günbatımını izlemek için batıya bakıp...
Каждый день, что вдова будет сидеть на жопе в Нью-Йорке, смотреть на Запад на закат, и думать :
Birdahaki sefere batıya nişan al.
В следующий раз целься западней.
Batıya hoş geldiniz.
Добро пожаловать в Западный округ.
Ve yüzüm batıya bakıyor s.kimde güneye, güney batıya bakıyor.
Мои ноги повернуты на запад... а мой член указывает на юг, юго-запад.
Batıya giden kestirme bir yol olduğuna bahse girerim.
Наверняка на запад есть дорога напрямик.
Batıya doğru ilerleyeceğim.
Сейчас я иду на запад.
Ben de batıya doğru gidiyorum.
Я тоже иду на запад.
Şu anda, batıya ulaşmış olmalılar.
Наслаждайтесь, ребята, ведь вы дождались!
Dün gece, güney batıya döndük.
Мы сегодня вечером повернули на юго-запад.
Şüpheliyi izliyoruz. Araç 17. otoyoldan batıya gidiyor.
Преследуем машину преступника...
95. yoldan batıya gitmek yerine 20. yoldan dağları aşarız diye düşündüm. - 20. yol bizi Callicoon'a yaklaştırır.
Думаю, мы не поедем на запад по девяносто пятому, а свёрнём на двадцатое шоссе и через горы приедем к Калликуну.
"Kuzeye ve güneye, batıya ve doğuya bakan denizde..." "... dalgalar hırçınca yükselir. "
... как оставить нас в безутешном горе и отча € нии : "ћоре на севере и на юге, на западе и на востоке вздымает волнами".
Bırakalım, deniz kuzeye ve güneye, batıya ve doğuya coşkuyla köpürsün.
ѕусть еще волнуетс € море на севере и юге,.. ... на западе и востоке.
Batıya karşı savaşta zafer şansımız yüzde elliydi.
Ќаши шансы на победу в войне с " ападом рассматривались как 50 из 100.
Bir mil sonra iki kez batıya yönelince doğruca otoyola cıkacağız.
Через полтора километра... мы повернём на запад. Там выйдем на шоссе.
Eğer gün batımına kadar gelmezsem, bebeği al ve batıya doğru yürü.
Если я не вернусь до заката, бери ребёнка и иди на запад.
Ben batıya, bir otele doğru gidiyordu.
- Бен ехал на запад в какой-то мотель.
Komünizmin bitişinden sonra, batıya yönelik askeri işbirliği ile ilgili gizlice görüşmeler yapmak için görevlendirilmiş subaylardan birisiydi.
После падения Коммунизма, он был одним из множества офицеров, назначенных вести секретные переговоры с западом с целью военного сотрудничества.
Hedef Pell'de batıya ilerliyor.
Они идут по Пэлл Стрит на запад.
Doğuya değil, batıya gidiyor.
Едет на запад.
Ya kardeşler... yüzlerce tehlikeden sonra batıya geldiniz!
- "О, братья, на закат пришедшие дорогой многотрудной". - Пришедшие, не то слово.
Sırtın zirvesine varana kadar kuzeye gidin... sonra batıya dönün. Her zaman çok rahatım.
Стоит только устроиться поуютней!
BatıI inançları olduğu için bunu kötü bir şeyin işareti ya da...
Так этот полицейский, он не имеет никакой фактически реальной информации, правильно?
Hayatımın anlamı olabilecek bir gün batımı, bir tablo... ya da yıllanmış bir viski yok. Bu gecenin hiçbir...
Нет никакого заката или живописи, или хорошо выдержанного виски что подведет итог моей жизни и сделает сегодняшний вечер чем-то...
Geçmişte, Kadimler kalkanla korunuyorlardı ya da etkilenmemek için yeterince derine batırıyorlardı.
В прошлом Древние были защищены экраном или погружались достаточно глубоко под воду, чтобы не испытывать воздействия.
Ben sadece bu işi batırmak istemiyorum, anlarsın ya?
Ты знаешь, я просто не хочу пропустить эту вещь,
Son dört ayda üç kişi ya da Kuzey Batıdaki arkadaşlar öyle söylüyor.
Три за последние 4 месяца... по крайней мере, так говорят наши друзья из Северо-западного округа.
- Batı'ya arama var.
- Те звонки в Западный округ.
- Batı'ya sanırım.
- В Западный округ, я думаю.
Beyler, batıdaki olay tutanaklarına baktığımda daha az suç veya ya düşürülmüş ya da kayıtlara geçmemiş daha fazla vaka mı göreceğim?
Джентльмены, если я покопаюсь в отчетах об инцидентах в Западном... что я обнаружу скорее, снижение преступности или рост числа инцидентов... которые были переквалифицированы или признаны необоснованными?
Batı'ya hoşgeldiniz, arkadaşlar.
Добро пожаловать в Западный, ребята.
Batı Afrika'ya yayılıyor.
Зараза распространяется по Западной Африке.
Gün batımından önce gösteri yapmanın sonu bu. Bizi ya kovacaklar ya da kapatacaklar.
- " наешь, что нам будет за шоу до наступлени € темноты?
Toparlanıp Batı'ya doğru gitmeliyiz.
- Надо собираться и ехать на запад.
Odanın bir ucundan elimizde yabalarla koşup... ona batırsak ya?
А может сразу же подбежать и пырнуть его этими вилами?
Ya sen batırdın, ya da kanser.
Или ты облажался, или у него рак.
Güneş 90 dakika içinde batıyor, al ya da ver.
Солнце заходит через полтора часа, плюс минус пара минут.
Dün gece Batı Almanya'ya gitmiş.
Да.
Tatlım Toronto'ya gidiyoruz, aşağı batı yakasına değil.
Милый, это же Торонто, а не Нижний Ист-Сайд.
Peki ya sen başta olmadığın ve bu nedenle ben işleri batırdığım için Dünya'yı kurtarmak gerekirse?
Что, если придется спасать мир из-за того, что я все испортил, а тебя не было рядом?
Batılıların dışarıya pek çıkmamalarını tavsiye ederim.
Всем европейцам нельзя выходить на улицу. Хорошо.
Batı için Tanrı'ya teşekkür etmeliyiz.
Но ведь без Европы.
Bilimadamlarının üstünde en çok çalıştığı ve endişe duyduğu bir sorun da Kuzey Kutbu'ndan, Grönland'ı geçerek gelen soğuk rüzgarların, Kuzey Atlantik'te, yukarı tırmanmakta olan sıcak su akıntısı ile karşılasması bu sıcak sulardaki ısıyı buharlaştırması ve bu buharın, rüzgârlar ve Dünya'nın ekseni etrafında dönüşü aracılığı ile Batı Avrupa'ya taşınmasıdır.
И один из тех, что вызывают наибольшее беспокойство, где ученые провели больше всего времени, изучая проблему, это север Атлантического океана, где поднимается Гольфстрим и встречается с холодными ветрами, идущими из Арктики над Гренландией. Происходит испарение, так, что тепло Гольфстрима и пар переносятся преобладающими ветрами и вращением Земли в западную Европу.
Ve bütün bu tatlı su, hışımla dışarıya hücum edip St. Lawrance'ı boydan boya yararak karıştığı tuzlu, yoğun, soğuk suyu sulandırdı. Suyu tatlandırarak hafifletti, böylece batışını durdurdu.
И вся эта пресная вода пошла наружу, формируя русло нынешней реки святого Лоуренса, и она разбавила эту тяжелую, насыщенную, холодную воду, опреснила ее и сделала легче, так, что та перестала идти вниз.
Eğer Grönland'da buzlar çözülmüş ve erimiş olsaydı ya da Grönland'ın ve Batı Antartika'nın yarısında buzlar çözülmüş ve erimiş olsaydı Florida'daki deniz seviyesi şu hâle gelirdi.
Если льды Гренландии растопит, или если половина льдов Гренландии и половина льдов западной антарктики растаят, вот что произойдет с уровнем моря во Флориде.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]