Batıyor traduction Russe
796 traduction parallèle
Teknen batıyor. Bu iyiydi. Hadi, Ted.
Удерживайте его с помощью огнезащитного фенольно-альдегидного полимера...
Dibe batıyor.
Она тонет!
# Gün batıyor, gecenin örtüsü iniyor #
День клонит солнце к закату, и ночь расправляет покрывало.
# Gün batıyor, gecenin örtüsü iniyor. #
День клонит солнце к закату, и ночь расправляет покрывало.
Bu yüzden güneş batıyor, evlat.
ѕотому и наступает закат, сынок.
Restoranım batıyor Stan.
Хорошо, мой ресторан погиб, Стэн.
- Bu şey batıyor ve acıtıyor.
Больно жалит.
Sanki bir bıçak kalbime batıyor gibi hissettim.
Острая боль пронзила меня, Острая боль пронзила меня, точно нож в сердце вошёл.
Batıyor.
Oн тoнeт.
Şatonun temeli batıyor, ahşap iskeleti çöküyor ve çatısı çürüyor.
Фундамент оседает, конструкции разваливаются, крыша прогнила.
Güneş yavaşça doğuyor ve batıyor.
Солнце встаёт и тяжело садится.
Marcello, dizlerin batıyor, biliyor musun?
Марчелло... Какие у тебя холодные колени.
- Ay gece yarısı batıyor.
- А луна заходит в полночь.
Sat 10 : 00 belki de 11 : 000 çok geç oldu daha erken güneş doğuyor güneş batıyor tüm seslerin kesildiği olmuyor hiç zaman tam anlamıyla durmuyor artık zar zor fark edilse de :
10 часов, или, возможно, 11, уже поздно, ещё рано, восходит солнце, опускается ночь, но тишина никогда не бывает абсолютной, время никогда не останавливается полностью, пусть даже сейчас оно сжалось и совершенно незаметно - тоненькая трещинка в стене молчания,
Hala batıyor mu... hala kazarak kemiğe doğru ilerliyor mu... hala sinirlere doğru palayla yolunu açıyor mu?
Всё ещё врастает, всё ещё прокладывает свой путь внутрь, к кости, всё ещё прорезает себе путь через нерв?
Evet, devam et, o batıyor! Bıçağım!
Да скорее же, а то он утонет!
Oh, birşey batıyor!
- Милый, родной!
Batıyor!
Он тонет!
Oh hayır, Batıyor.!
О, нет! Он тонет!
Güneş çok hızlı batıyor.
У меня глаза закрываются..
Artık gün batıyor, Şabat başladı.
Почти закат, уже Шаббат.
Batırdığın gemilerden yarı boğulmuş insanları alıyor ve av olmaları için dışarı salıyorsun.
Вытаскиваете полумёртвых с утопленных кораблей и охотитесь на них?
Ve gün batımına kadar benden kurtulan olursa oyunu kazanıyor.
А кому удастся ускользнуть до рассвета, он побеждает в игре!
Bu adam sadece gemileri batırmıyor, aynı zamanda kazazedeleri de soğukkanlılıkla öldürüyor.
Этот человек планирует не только кораблекрушения но и убийство моряков.
Orta Batıda gelişmekte olan kasabada Bay Bundy'bir fırt daha çekmesinin öyküsü. Elksburg Belediye Orkestrası bir Amerikan potpurisiyle başlıyor.
Итак, мы ведем трансляцию из городка на среднем Западе, откуда вы услышите историю о том, как некий мистер Банди пропустил рюмочку, и чем это закончилось...
İğne batırılmış gibi kışın ağrıyor.
Мои тело так изранено, как если бы в него были воткнуты иголки.
Merhaba. Bakın 125 Batı 9. caddede bir adam bir kadına saldırıyor.
В квартире 125 по Западной 9-ой улице мужчина избивает женщину.
Bu vadinin güneyi batıya doğru yol alıyor.
От южной стены того каньона повернете на запад. Держитесь этого пути, и доберетесь до Калифорнии.
Kasabanın batı ucunda yaşıyor.
Она на западе города.
Yaratık bana saldırıyor ve beni çekerek dibe batırıyor.
Создание нападает и тащит меня в пучину.
İnsanları suya batırıyor.
Он топит людей в реке.
Başka bir ordu da batıdan yaklaşıyor.
А с запада наступает ещё одна армия.
Ya da, daha çok suç işlemek ve daha iyi suçlular yaratmak için için sadece Batı'nın çalışıyor olması sizi rahatsız ediyorsa...
Однако, если вас задевает тот факт, что только западные ученые занимаются культивированием преступности и производством идеальных преступников -
- Daha fazla batık, yayılıyor..
Еще больше обломков, сэр, прямо у нас на пути.
Batı Londra'daki mahkemede aynı ifadeyi verdiniz mi? Hatırlıyor musunuz?
Вы помните свои показания на Верховном суде в Западном Лондоне?
KOW'den yayın yapıyoruz, K-O-W diye yazılıyor, Evvet! Uzak Batı'nın en süslü, en gürültülü, en kıpırtılı radyo istasyonundan!
Передача от KОW, читается K-О-W, о да, самая громкая, самая подвижная самая фантастическая радиостанция Дальнего Запада!
Batı bölgesini hatırlıyor musun?
Помнишь Западный Район?
İnsanlar batı sahilinde aynı savaşı yapıyor.
Почти везде на западе ведется та же борьба.
Sizin gibi zeki birinin batıl inançlarının olmasını aklım almıyor doğrusu.
Неужели такой интеллектуал, как вы, пал жертвой суеверной чепухи.
Şu anda Araplar bizim paralarımızı kullanarak büyük şirketleri alıyor ve bizi tek kelimeyle batırıyorlar. General Motors IBM, ITT, ATT, Dupont, Amerikan Çelik ve 20 diğer Amerikan şirketi onların.
Уже сейчас арабы украли у нас достаточно американских долларов... чтобы в скорости прийти, и на наши же деньги... купить Дженерал Моторс, IBM, ITT, ATT...
Hafızasında yirmi yıl öncesine ait küçük bir orta batı kasabasında yaşıyor. Taksilerin, otobüslerin ya da ona zarar verecek insanların olmadığı bir yerde.
Она живёт в маленьком городке на Среднем Западе, существующем в её памяти 20-летней давности, где не было ни такси, ни автобусов, ни незнакомцев, которые могли бы её напугать.
Sanki son nefesinde, parmağını kendi kanına batırıyor ve katilin adının baş harfini yazıyor.
Похоже, что, умирая, она написала своей кровью первую букву имени убийцы.
Ama bu batıya bakıyor.
Но она направлена на запад.
- Ne batıya bakıyor?
- Что направлено на запад?
Güneş'in doğuşunda zar zor belli olan bir özellik Güneş'in batışıyla koklanıyor ve tadılıyor olabilirdi.
Далекие детали ландшафта, едва различимые на восходе, к ночи он будет уже изучать и анализировать.
Büyük bir işlemeli harita Batı Afrika'dan Pasifik Okyanusuna kadar uzanıyor.
Это большая мозаичная карта, охватывающая территорию от Западной Африки до Тихого Океана.
Birileri seni iyice batırıyor dostum.
Кто-то втравливает тебя в неприятную историю.
Batıyor....
Тонет..
Batıyor....
Он тонет..
- Hızla batıyor!
Он тонет!
Kuzeye ve batıya gidecek olan araba hemen şimdi kalkıyor!
Фургоны на север и запад уходят сейчас. Сейчас значит сейчас!